Demokrasinin yerini algoritrokrasi almış durumda. Yapay zekâ çağında hayatımızı artık algoritmalar yönetmeye başladı. Ancak sorun şu ki bu algoritmaları kim yönetiyor, hangi sıklıkta değiştiriyor?
Hayatımıza yön veren kurallar değişti ama biz hâlâ aynı soruyu sormaya devam ediyoruz:
“Bu kararı kim verdi?” Oysa karar artık bir kişinin değil, bir kodun içinde gizli. Ne göreceğini, neye tıklayacağını, kimi işe alacağını, ne satın alacağını algoritmalar belirliyor.
Fakat bu algoritmaların ne zaman ve nasıl değiştiğini bilen yok. Eskiden yasalar 4 yılda bir değişirdi, şimdi günde 40 kez güncelleniyor. Hem de bize haber vermeden... Algoritmalar sadece sosyal medya içeriğini değil; piyasa dinamiklerini, tüketici davranışını, işe alımları, yatırım kararını şekillendiriyor.
Ekonominin gizli karar alıcısı
Artık bir projenin başarısı fikrine değil, algoritmaya uygunluğuna bakıyor. Ama algoritma kimin lehine çalışıyor? Kodun sahibi kim? Kuralların denetimi nerede? Bilinmiyor… Bu, yalnızca bir teknoloji meselesi değil; doğrudan güven, şeffaflık ve adalet meselesidir. Sonuçta IT işi değil, strateji işidir.
Patronlar hâlâ algoritmayı IT’ye bırakıyor. Ama algoritma, tıpkı finans, satış gibi doğrudan yönetim kurulu meselesidir. Bugün müşterine hangi içeriği göstereceğini, hangi maliyeti düşüreceğini belirleyen şey; o görünmez koddur ve her gün yeniden yazılıyor. Sen belki de artık oyunda yoksun.
İKİ SORU İKİ CEVAP / Algoritmik düzene dair…
Algoritmalar neden bu kadar sık değişiyor?
Çünkü algoritmanın amacı seni anlamak değil, seni yönlendirmektir. Davranışlarını izleyen sistemler, seni öngörmekten çok yönlendirmek ister. Bu yüzden algoritmalar durmaz, duraklamaz, sürekli güncellenir. Fakat bu güncellemeler, yasalar gibi duyurulmaz; sessizce ve sinsice uygulanır.
Algoritmalar denetlenebilir mi?
Edilmeli! Nasıl ki yasalar şeffafsa, algoritmalar da kamu denetimine açılmalı. Toplumun kaderini etkileyen bir sistem, kişisel ya da ticari sır olamaz. Yoksa adalet yerine rastlantı, eşitlik yerine belirsizlik yönetir. Unutma; denetleyemediğin şey seni denetler. Hele ki zaten seni yönetiyorsa…
NOT
GÜNCELLENMEYEN İNSAN, SİSTEM KURBANIDIR
Algoritmalar görünmez yasalar haline geldi. Ama bu yasaların yazarı, amacı, etkisi açıklanmıyor.
Eğer insan algoritmaya göre şekil alırsa; özgürlük biter, yönlendirilmiş bilinç başlar. Bu yüzden şeffaflık şart, denetim şart, etik sınır şart.
Ve unutmayalım: Son sözü algoritma değil, insan söylemeli. Aksi takdirde aklını güncellemeyen insan, kodun kuklasına dönüşür. Şu soru akla gelebilir; görünürlük ekonomisinde, kim parlıyor, kim siliniyor? Bugün bir içerik milyonlara ulaşıyor, yarın aynı içerik hiç görünmüyor. Tuhaf değil mi?
Çünkü algoritma görünürlüğü yönetiyor. Tıpkı fiyatı yöneten enflasyon gibi… Ama burada fiyat etiketini bile göremiyoruz. Kimin parlayacağına, kimin silineceğine dair kararlar; açıklanmayan kodların arasında kayboluyor. Kısaca, insan da kendini algoritmalar gibi daha sık güncellemeli.