Başta AB ülkeleri olmak üzere bizim büyük ihracat pazarlarımızda talep koşulları onca ticaret savaşına ve jeopolitik risklere rağmen büyümeye devam ediyor.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerini düzenli olarak yayınlayarak ekonominin gidişatını yüksek frekanslı bir veri ile izlememiz konusunda bizlere oldukça önemli bir katkı sağlıyor.
İçerideki imalat PMI verileri 19 aydır daralma bölgesinde
Tüm dünyada olduğu gibi her ayın birinci günü gelen imalat sanayi PMI verileri Ekim ayında 46,30 seviyesine gerileyerek son üç ayın en düşük değerini aldı. Genel olarak endeksin 50’nin altında olması imalat sektörünün faaliyet koşullarının zorluklarına işaret eder ve üretimde yavaşlama sinyali verir. Bu sinyal son gelen Ekim ayı verileri ile 19. ayına ulaşmış oldu. 1,5 yıldan fazla bir süredir imalat sanayi daralma bölgesindeki eğilimini sürdürüyor. Sanayimizden birçok iş insanının, odalarımızın, ihracatçıların yaşanan sıkıntılara dair verdiği mesajlar verilere de uzun süredir net bir şekilde yansıyor. PMI verisinde izlenen 10 ana sektörün tamamında 50’nin altında değerler ve daralma sinyali gözlemleniyor.
Buna karşın dışarıdaki PMI verileri 22 aydır büyüme bölgesinde.
İmalat sanayi performansı açısından çok olumlu bir tablo olmadığını net bir şekilde izlerken, dışarda en çok ihracat yaptığımız ülkelerdeki PMI verileri ise 50’nin üzerinde ve büyüme sinyali vermeyi uzunca bir süredir devam ettiriyor. Bir başka ifadeyle, başta AB ülkeleri olmak üzere bizim büyük ihracat pazarlarımızda talep koşulları onca ticaret savaşına ve jeopolitik risklere rağmen büyümeye devam ediyor. Normal koşullarda ihracat pazarımızda talep koşulları iyi giderken sanayimiz ve %98’i sanayiden oluşan ihracatımızın da büyüme bölgesinde olmasını beklerdik. Fakat yaşanan rekabet zorlukları ve döviz bazında ortaya çıkan pahalılığımız, talep koşulları iyi olmasına rağmen sanayimizde bunun olumlu yansımalarının olmadığını bir kere daha net bir şekilde gösteriyor. Pazartesi günü açıklanan İstanbul Sanayi odası imalat sektörü ihracat İklim Endeksi Ekim ayında 52,4 seviyesine yükseldi. İçerde PMI verisi son üç ayın en düşük seviyesine gerilerken, dışarıda ihracat iklim endeksi son 3 ayın en yüksek seviyesine çıktı. İhracat talep koşulları endeksi üst üste 22 ayda güçlenmiş oldu. Yukarıda bahsettiğimiz gibi içeride ise 19 aydır gerileme yaşanıyor.
Dışarıdaki olumlu talep koşullarından faydalanamıyoruz
Bu tablo maalesef dünyadan ayrıştığımızı gösteriyor. Bölgesinde çok güçlü olan Türk sanayinin pandemi döneminde talep koşulları iyiyken nasıl bir sıçrama yaptığını hep birlikte izlemiştik. İhracat 200 milyar dolarlardan 250 milyar dolarlar seviyesine kısa sürede çıkmıştı. Son gelen veriler dış talep koşulları iyileşirken içeride bunun üretime olumlu yönde yansıması bir yana ters yönde bir eğilim olduğunu da gösteriyor. Yani şu anda çok daha büyük seviyelerde olabilecek ihracatımız muhtemelen pazarlarımızı rakiplerimize kaptırmamız nedeniyle çok daha düşük seviyelerde seyrediyor. Mısır, Fas gibi ülkelere yaptığımız yatırımlar nedeniyle ihracat potansiyelimizin bir kısmı da oralara kaymış görünüyor.
Politika kurgumuzu değiştirmemiz gerekiyor
Sonuç olarak, yaşadığımız yüksek enflasyonun getirdiği maliyet artışı ve enflasyonla mücadelede reel olarak değerlenen TL’nin ana çıpa olarak kullanılması, Türkiye'yi çok pahalı hale getirerek sanayide ve ihracat gücünde ciddi bir sıkıntı yaratmış durumda. Eylül ayı sanayi üretim rakamları da aylık bazda gerilemeye, yıllık bazda %2-3 arasında sınırlı bir artışa işaret ediyor. 2022 yılı Ocak ayından bu yana sanayi üretim endeksi 100-110 bandında seyretmeye devam ediyor. Enflasyon ile mücadele konusunda politika kurgumuzu değiştirmezsek enflasyonu hedeflenen seviyelere indirmemiz de sanayideki olumsuz gidişatı tersine çevirmemiz de çok mümkün olmayacak görünüyor.
