Dolar endeksi ile faiz fiyatlamaları arasındaki ters korelasyon, bir yılın zirvesinde bulunuyor. Yani vadeli işlem piyasalarında faiz indirimleri fiyatlandıkça, dolar üzerinde baskı birikiyor.
Fed toplantısı dünya piyasaları açısından her daim kritiktir. Geçen hafta açıklanan, yüksek gelen tüketici enflasyonundan sonra, çarşamba günkü toplantıda 50 baz puanlık indirim beklentisi yüzde 10’a düştü. Trump, danışmanı Miran’ı Fed üyeliğine aday göstermişti. ABD senatosunun toplantıya saatler kala üyeliğini onaylayacağı Miran, istihdam piyasasındaki kötüleşmeye dikkat çeken Waller gibi 50 baz puanlık indirim isteyebilir.
İndirim oranından ziyade, böyle bir muhalefet, Fed’in bağımsızlığı konusundaki endişeleri artırabilir. Ağustos sonundaki Jackson Hole toplantısında yabancı merkez bankacılar da bu kaygıyı dile getirdiler. Tabii bu gelişmeler ve beklentiler, küresel piyasalarda iki pozisyonu besliyor. Dolar satışları ve altın alımları hâlâ en kalabalık pozisyonlardır. Kısa vadeli fırsat pozisyonları dışında, bunlara karşıt bir strateji oluşturmak kolay değildir. Dolar endeksi ile faiz fiyatlamaları arasındaki ters korelasyon, bir yılın zirvesinde bulunuyor. Yani vadeli işlem piyasalarında faiz indirimleri fiyatlandıkça, dolar üzerinde baskı birikiyor.
Mayıs başındaki yazımda ‘‘Trump yönetimi 10 yıllık faizin yüzde 4,5’in üzerinde kalıcı olmasını istemeyebilir. Bu seviye tavan olabilir’’ ifadelerini kullandım. Türkiye gibi gelişen ülkelerin döviz cinsinden borçlanmasında belirleyici olan bu gösterge faiz, mayıs sonunda yüzde 4,59’u gördü. Son günlerde yüzde 4 civarında hareket ediyor. Doların ve faizinin düşmesi bizim için iyi bir senaryodur.