Merkez Bankası’nın politika faizini değiştirmeyip sabit tuttuğu 19 Haziran’daki Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamadaki bir ifade, bazı çevreler tarafından temmuz toplantısında faiz indirimine gidileceğinin somut bir işareti olarak yorumlandı.
Hangi ifade mi bu şekilde yorumlanan?
“Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.”
Bu ifade aslında gerektiğinde faizin yükseltilmesine kadar uzanacak bir sürecin başlayabileceğine ilişkin bir anlam taşıyor. Ama önceki aylardaki ifade faiz artışına ilişkin daha somut bir anlama geldiği için ifadedeki bu yumuşama faiz indiriminin yolunun açıldığı şeklinde yorumlanıyor.
Daha önceki ifade ne miydi?
“Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.”
İki ifadenin giriş bölümü aynı: “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda...”
Bu ifadenin sonuna gelmek üzere daha önce “Para Politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” deniliyordu, bu kez “Tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır” görüşüne yer veriliyor.
Görüldüğü gibi iki ifade de aslında “parasal sıkılaştırma” ile ilgili. Ama son metindeki ifade daha “esnek” bulunduğu için “Demek ki artık faiz artışı olasılığı gündemden çıktı ve gidişat faiz indirimi yönünde” denilerek devam ediliyor:
“Bundan sonraki toplantı ne zaman, 24 Temmuz’da; dolayısıyla faiz bu tarihte kesin düşürülür.”
Düz mantık yürütülürse bu tahmin pekala tutabilir ve 24 Temmuz’da bir faiz indirimine gidilebilir.
AMA!
Bir yandan reel sektörden gelen baskı, bir yandan AKP içinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e karşı açıkça yapılmaya başlanan eleştiriler...
Diğer yandan Merkez Bankası’nın söylemini görece yumuşatması...
Bütün bunlar 24 Temmuz’a dönük faiz indirimi tahminlerini güçlendiriyor.
Ama son aylarda gerek yurt içinde, gerek yurt dışında öyle gelişmeler yaşanıyor ki, Merkez Bankası’nın kullandığı ifadelerden yola çıkarak tahmin yapanlar çok fena bir şekilde yanılabilir.
BU İFADE YENİ DEĞİL Kİ
Hem Merkez Bankası’nın son PPK toplantısında kullandığı ve faiz indiriminin işareti olarak yorumlanan “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır” ifadesi PPK metnine ilk kez mi girdi sanıyorsunuz?
Ayrıca bu ifade kullanıldıktan sonraki adımın mutlaka faiz indirimi olacağını düşünmek şu koşullarda pek doğru olmasa gerek.
Çünkü Merkez Bankası 6 Mart’taki PPK toplantısında da bu ifadeye yer vermiş ancak 19 Mart sürecinden sonra 20 Mart’ta hem faiz artırmak, hem de haftalık repo ihalelerini askıya almak zorunda kalmıştı.
Hem 20 Mart, hem 17 Nisan toplantılarında bu kez “Gerektiğinde para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” anlamına gelen ifadeler yer aldı.
Dolayısıyla bu ifadelere fazla anlam yüklemek, hele hele şu konjonktürde bir ay sonrası için tahmin yapmak, doğru hiç kolay değil.
ABD TÜM DENGELERİ DEĞİŞTİREBİLİR
ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini vurmasıyla adeta yeni bir boyut kazanan İsrail-İran savaşından dolayı petrol fiyatlarının nereye kadar tırmanacağını kestirmek çok zor.
Benzin ve motorine hafta sonunda yüklü zamlar yapıldı. Motorinde yarından geçerli olmak üzeri ise 1,66 lira indirim var. Son zam ve indirim ile birlikte toplam akaryakıt zammının haziran enflasyonuna doğrudan etkisi 0,25 puanı buldu. Dolaylı etkiyi ve bahane etkisini bilmek ise mümkün değil.
Toplam etkinin 1 puandan az olması pek beklenemez. Kaldı ki hesaplama tekniğinden dolayı bu zamlar temmuz enflasyonuna da yansıyacak.
Geçen yıl haziran ayındaki TÜFE artışı yüzde 1,64 olmuştu. Bu yıl bu oranın üstünde bir artış geldiği takdirde, -ki bu hiç şaşırtıcı olmaz- yıllık oran mayıs ayının üstüne çıkacak. Çok önemli bir değişiklik gündeme gelmese bile en azından psikolojik olarak yıllık enflasyonda çıkış yaşandığı algısı oluşacak.
YA CHP DAVASI...
Hepsi bu kadar da değil... CHP’nin kurultayına ilişkin olarak 30 Haziran’da görülecek davadan çıkacak karar... İç siyasette yeni bir çalkantılı döneme kapı aralanırsa ne olacak?
Bir yandan yeniden artışa geçme olasılığı bulunan enflasyon...
Bir yandan iç ve dış siyasette daha çalkantılı günler...
Faiz indirildiğinde yabancı kaçar diye bir korku yok artık; çünkü kaçacak yabancı yok. Ama ya yerli yatırımcı dövize yönelirse? Dövizin çok fazla artmadığı bir dönemde bile petrole bağlı olarak akaryakıt fiyatları rekor kırarak yükseliyorken ya bir de döviz artarsa?
Dolayısıyla şu aşamada 24 Temmuz'da faizde nasıl bir karar alınacağını kimse bilmiyordur.