Kasım enflasyon oranları ve detaylar şahane, bol malzemeli!
✓ Fiyatlar gıdada TÜİK'e göre yüzde 0,69 düştü, İTO'ya göre yüzde yüzde 1,28, TÜRK-İŞ'e göre mutfak harcamaları başlığında yüzde 4,98 arttı.
✓ TÜFE'de gıda grubunda yer alan 37 maddeden toplamdaki ağırlığı yüzde 8,66 olan 8 madde ucuzladı, ağırlığı yüzde 16,31 olan 29 madde zam gördü; ama grup bazında yüzde 0,69 ucuzlama oldu. Ama ilginç olan şu; fiyatı ucuzlayan 8 maddedeki toplam fiyat düşüşü, basit hesaplamayla 0,69'da daha az.
✓ Uçak bileti fiyatları İTO'ya göre yüzde 17 düşmüştü, TÜİK'e göre ise yüzde 14 artış var. Hayırdır; uçak bileti fiyatları İstanbul'da alınınca ucuz, diğer illerde alınınca İstanbul'un ucuzluğunu da bastıracak şekilde çok mu pahalı?
TÜİK’in kasım ayı enflasyonunu açıklamasından sonra yazılabilecekleri aslında bir gün öncesinden, önceki gün kaleme aldım ve sözünü ettiğim yazı bu köşede dün yayımlandı. Ne dedim başlıkta:
“Kasım enflasyonunun kaç açıklanacağının hiç önemi yok.”
TÜİK kasım ayı TÜFE artışını yüzde 0,87 olarak açıkladı.
Şimdi soruyu biraz değiştireyim:
“Kasım enflasyonunun kaç açıklandığının bir önemi var mı?”
Tabii ki bu oran önemli, özellikle çalışanlar ve emekliler açısından. Yılbaşında alınacak enflasyon farkı yönüyle bu oran ve aralıkta açıklanacak oran büyük önem taşıyor. Ama “Önemi var mı” diye sorarken kastettiğim başka.
“Bu orana şaşıran var mı” demek istiyorum. Var mı, yok!
Hele hele kamuda belli bir unvana sahip üst düzey çalışanlara verilmesi kararlaştırılan yüklü miktardaki seyyanen zam, açıklanan enflasyon oranına şaşırmayıp tepki gösterenlerin bu tepkilerinin daha da artmasına yol açtı. Ama neye yarar! TÜİK “Artış bu kadar” diyor ve yoluna devam ediyor.
Şunu da biliyorum; birileri yine aynı teraneye devam edecek:
“TÜİK’in oranlarına inanıp yorum yapılır mı, bu oran ciddiye alınır mı?”
Siz almayın! Almayın ve yılbaşında bu orana göre yapılacak enflasyon farkını da kabul etmeyin, reddedin! Ya da enflasyon farkı olarak örneğin yüzde 10 mu veriliyor, siz “Gerçek enflasyona göre fark örneğin yüzde 30, ben onu istiyorum” diye ayak direyin, bakalım işe yarıyor mu?
Dolayısıyla bir oranı inandırıcı bulmamak başka, o oranı çaresizce kabul etmek başka.
Bu oranları izah edebilen var mı?
TÜİK enflasyonuna genel olarak güven duyulup duyulmaması bir yana kasım ayı için ortada çok tuhaf oranlar söz konusu, onların üstünde durmak gerekiyor.
Hem TÜİK’in TÜFE’si kapsamında anlaşılması zor oranlar var, hem aynı başlık altında toplanan ve enflasyon hesaplaması yapan diğer kuruluşların bulduğu oranlarla taban tabana zıt bir tablo ortaya koyan oranlar var.
Önce TÜİK’in oranlarını irdelemek gerek…
-TÜFE kapsamında gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yer alan maddeler 5’li kod altında 37 alt grupta toplanıyor. Bu 37 alt grup içinde kasım ayında yalnızca 8 kalemin fiyatı düşmüş. Yüzde olarak patates hariç taze sebzelerde 9,52, tavuk etinde 8,64, yumurtada 8,38, taze balıkta 7,07, taze meyvelerde 2,91, makarna çeşitlerinde 2,71, su ve maden suyunda yüzde 1,08, çikolata ve şekerlemelerde 0,69 düşüş var. Bu 8 kalemin TÜFE’deki toplam ağırlığı 8,66; fiyatı artan 29 kalemin ağırlığı ise yüzde 16,31.
-Özetleyelim; TÜFE’de gıda grubunun ağırlığı yaklaşık yüzde 25 ve bu kapsamda 5’li kodda 37 kalem yer alıyor. Kasımda, payı yüzde 8,66 olan 8 kalemin fiyatı düşüyor, payı yüzde 16,31 olan 29 kalemin fiyatı artıyor. Sonuç; gıdada yüzde 0,69 ucuzlama!
-TÜFE hesaplanırken her bir kalemin ağırlığıyla o ayki fiyat değişimi üzerinden değil, elbette endeks bazında hesaplama yapılır ama ağırlık ve değişimi dikkate alan yaklaşım da bir fikir verir. Buna göre ağırlık x fiyat değişimi yöntemi bu 8 kalemdeki toplam düşüşün 0,55 olduğunu gösteriyor. Ama gıda grubundaki toplam düşüş 0,69. Oysa fiyatı artan 29 kalem var. Kimse çıkıp “Böyle hesaplama olur mu” demesin diye bir kez daha altını çiziyorum, tabii ki enflasyon hesaplaması aylık değişimlerle o kalemin ağırlığı üzerinden yapılmaz, endeksle gidilir ama bu benim basitleştirdiğim hesaplama da bir fikir verir.
Ya İTO ve Türk-İş ile olan çelişki!
TÜİK’in TÜFE’sinde gıda grubunda kendi içinde var olan tutarsızlık bir yana, enflasyon hesaplaması yapan üç kuruluşun; TÜİK, İTO ve Türk-İş arasında da gıda grubu oranlarında büyük farklılık, hatta çelişki dikkati çekiyor.
TÜİK’in kasım ayı için gıdada ucuzlama hesapladığını aktardım; yüzde 0,69’luk bir düşüş.
TÜİK’in hesaplaması tüm Türkiye’yi kapsıyor.
Peki İstanbul’u kapsayan İstanbul Ticaret Odası’nın hesaplamasındaki yüzde 1,28’lik gıda grubu artışına ne diyeceğiz! İstanbul ile Türkiye böylesine taban tabana zıt olabilir mi?
Peki ya Türk-İş’in Ankara için belirlediği yüzde 4,98’lik mutfak harcaması artışına!
İstanbul’da yüzde 1,28 artış, Ankara’da yüzde 4,98 artış, Türkiye çapında ise yüzde 0,69 düşüş!
Kapsanan maddelerin ve bu maddelerin ağırlığının farklılığından dolayı aynı oranlar tabii ki gerçekleşmez, bu normaldir de bir yanda yüzde 5’e dayanmış bir artış, bir yanda görece düşük de olsa yüzde 1,28’lik bir artış ama diğer yanda düşüş!
TÜİK’e göre olan o düşüşün detayında da izahı zor bir durum olduğu ortada.
Peki ulaştırma ve havayolu?
Kasım ayının enflasyon verileri bayağı şenlikli; bol malzemeli!
Gıdadaki duruma dikkatinizi çektim. Bir de ulaştırma grubu ve bu kapsamdaki havayolu bilet ücretleri var.
İTO kasım ayı için ulaştırma grubunda fiyatların yüzde 0,03 gerilediğini açıklamış, bu gerileme de uçak bileti fiyatlarındaki yüzde 17,02’lik gerilemeyle izah edilmişti.
TÜİK’e göre ise uçak bileti fiyatlarında değil ucuzlama, kasım ayında tam tersine yüzde 14,27’lik artış var.
Hani iki oran da düşüş ya da artışı gösterir de arada küçük bir fark vardır, tamam, ama biri 17 düşüş, biri 14 artış; nasıl oluyor bu?
Ne yani İstanbul’da alınan biletler ucuzladı ama Türkiye genelinde artış mı var?