Doları ve ABD’ye olan güveni daha da sarsıcı gelişmeleri peş peşe yaşamaya devam ediyoruz. Euro-dolar paritesi 1,15’i aşmış durumda. Doların da alternatif oluşturmadığı bir noktada altın tek başına kaldı.
Altın fiyatları tahminleri de aşan bir boyutta yukarı gidiyor. Bunun ana nedeni elbette Trump’ın peş peşe gelen ve tahmin edilmesi çok zor hamleleri. Normal koşullarda altın fiyatlarını yukarı götüren ana faktör belirsizliktir, risklerdir, enflasyon beklentileridir. Bütün belirsizlik endeksleri roket hızıyla tarihi zirvelere gidiyor. 2008 krizinden bu yana inişli çıkışlı ama sürekli yukarıyı zorlayan bir altın fiyatı gördük. İlk etapta güçlü çıkışlar olmasına rağmen küresel enflasyonun çok da güçlü gelmemesi, altın fiyatlarını 2008 krizinden bir süre sonra duraklatmıştı. Bununla birlikte, Trump’ın birinci dönemi ile başlayan ticaret politikaları, pandemi dönemi, artan savaşlar ve en son Trump’ın ikinci dönemi ile ortaya çıkan belirsizlikler ve riskler altını çok ciddi boyutta yukarılara taşıyan ana faktörler oldu.
ABD’ye güvenin ciddi sarsıldığı bir ortamdan geçiyoruz
Burada özellikle Trump’ın attığı adımların Amerika’ya, Amerikan ekonomisine, ABD Doları’na olan güveni sarsması da son derece öne çıkan bir faktör oldu. Küresel ekonomi kötü gittiğinde para güvenli limanlara yönelir, bunlardan birisi her zaman altın olmuştur. Bunun yanında gümüş, platin, paladyum gibi değerli madenler de kısmen payını alır. Normal koşullarda altın kadar hatta zaman zaman altından da değerli güvenli liman ABD dolarıdır. Dünya ticaretinin ve yatırımlarının %60 civarında payına sahip olan ABD dolarının rezerv para olma özelliği, ABD krize dahi girse dolar basıp ödeyebilmek lüksünü de getiriyor. Fakat yaşadığımız süreçte ABD’ye, kurumlarına olan güvenin ciddi sarsıldığı bir ortamdan geçiyoruz. Birkaç ay önce ABD’nin %3 civarında büyümesi beklenirken şimdi beklentiler eksilere çekildi. Aynı zamanda bundan birkaç ay önce Fed’in Trump’ın uygulayacağı genişletici maliye politikaları nedeniyle ortaya çıkacak enflasyon nedeniyle çok da gevşemeye gidemeyeceği dolayısıyla doların güçlü getiri sağlamaya devam edeceği beklentisi hakimdi. Trump, içeride vergileri indirerek büyüme vaat etmişti. Bu adımları atamadı. Borsalarda sert düşüşler büyük servet kayıplarına yol açtı, iç talebi zayıflatma potansiyeli arttı. Büyüme beklentileri negatife döndü. Normal koşullarda faiz indirmesi beklenen Fed’in artan enflasyon riskleri, mevcut belirsizlikler ve dolardan kaçışı hızlandırmama gayretleri ile faize dokunamadığını izledik. Bu da son dönemlerde izlediğimiz gibi Trump’ı öfkelendiren ve Powell’ı görevden alma tehdidine kadar götüren bir süreci yarattı. Doları ve ABD’ye olan güveni daha da sarsıcı gelişmeleri peş peşe yaşamaya devam ediyoruz. Euro -dolar paritesi 1,15’i aşmış durumda. Doların da alternatif oluşturmadığı bir noktada altın tek başına kaldı. Gümüş gibi sanayinin kullandığı ürünler ekonomilerdeki yavaşlama beklentisiyle sanayi tarafından talep azalması yaşayınca ve güvenli liman özelliğiyle altınla karşılaştırılmayacak bir boyutta olmaları altını daha da destekledi.
Önümüzdeki günlerde önemli düzeltmeler olabilir
Sonuç olarak tüm dünyada büyük yatırımcıların ciddi biçimde alternatif olarak altına yöneldiğini görüyoruz. Talep artışı gerçek kişi ve kurumsal firmalardan gelse de önemli bir talep unsuru, merkez bankalarının rezervlerinde altının payını artırması oldu. Merkez bankalarının toplam rezervlerinde altının payı % 6’dan % 14’lere geldi. Çin’in rezervlerinde altının payı son yıllarda %1,5’ten % 7’lere geldi. Tüm gelişmeler altını destekliyor. Bundan yaklaşık 55 yıl önce 1970’lerin başında altının ons fiyatı 40 dolardı. 1970’lerde yaşanan Arap-İsrail savaşı ve OPEC ülkelerinin petrol arz kesintisi ile 6 dolardan 45 dolara giden petrol fiyatları stagflasyon yarattı ve altının fiyatı 1970’lerin ortalarında 120 dolara geldi. Arkasından gelen İran devrimi ile fiyatlar 800 dolara çıktı. 10 yılda 20 katına, 5 yılda 7 katına çıkan altın fiyatları için o günler referans gösterilerek çok uçuk tahminler yapılıyor. Kimse bilemez; mevcut dinamikler yön yukarı diyor. Hiç bir varlık fiyatı düz bir çıkış gösteremez. Önümüzdeki günlerde önemli düzeltmeler olabilir. Ama yakın olmasa da bugünler geride kaldıktan sonra altın kalıcı sert düşüşler gösterme potansiyeli de taşıyor.
Altın fiyatı 1980’lerin başında 800 $’ı gördükten sonra takip eden 35 -40 yıl boyunca 500 $’ın altında seyretmiş. Altının fiyatı çok daha yukarılara çıkabilir olabilir ama bugünkü riskler geride kalmaya başladığında, daha iyimser bir tablo ortaya çıktığında altın muhtemelen uzun sürteli ve kalıcı gerileyecektir. İşte o zaman ne zamandır onu şu anda, bu toz bulutta kestirmek gerçekten zor ama çok yakın olmadığını düşünüyoruz. Piyasalar son dönemde en kötüyü fiyatlıyor ve karamsarlık çok yaygın. Çok da haklı gerekçeler var. Ama unutmayalım piyasaların ana yönü kısa vadede genellikle çoğunluğun beklediği yönde gitmez. Küçük haber akışları bile piyasanın yönünü hızla değiştirebilir. Sadece Altın değil tüm finansal varlıklar için dalgalı süreçte kalmaya devam edeceğiz.