Fed’in çarşamba günkü faiz indiriminden sonra borsa endekslerinde sert hareketler yaşandı. Bir faiz indirimi ve ‘‘bekle ve gör’’ açıklaması zaten bekleniyordu. Yani karardan sonra gerçekleşen yükseliş tartışmalıydı. Endeksler kazançlarını sonra geri verdiler. Her harekete yorum yapılmaması gereken aydayız. Yatırım veya ticaretin değil; vergilerin, pozisyon kapatmaların, kaldıraç azaltmanın, defterleri denkleştirmenin hâkim olduğu, ‘‘yılsonu akışları’’ dönemindeyiz. Ay sonuna, hatta ocak ortasına kadar, günlük analizden uzak durulmalıdır.
2025’in yıldızı değerli metal grubuydu. Yılbaşından beri dolar bazında; gümüş fiyatı yüzde 110, platin fiyatı yüzde 80, altın fiyatı yüzde 60 arttı. Değerli metaller üzerine 2023’ten beri çok yazı yazdım. Tabii artık 2026’ya odaklanmak lazım. Altın piyasası; gümüşten 8,5 kat, platinden 70 kat büyüktür. Dolayısıyla bu grupla ilgili yorumlar altından başlar. Para politikaları, bütçe açıkları ve jeopolitik riskler nedeniyle, sarı metalin yükselişinin süreceği düşünülüyor. Makul gerekçelerdir. Ancak biraz göz ardı edilen küresel para sistemini de izlemek gerekiyor.
Düzen şu aşamada ikiye ayrılıyor. Bir tarafta altınla desteklenen Çin sistemi bulunuyor. Diğer tarafta, dijital bir kılıfa sarılmış hazine tahvillerinin desteklediği Amerikan sistemi var. Ticaret savaşında uzlaşmış gibi gözüken aktörler, arkada başka bir savaş sürdürüyorlar. Değerli metaller orta ve uzun vadede bu perspektifle de değerlendirilmelidir.