vMind ve Venhancer farklı işler yapsalar da kendi alanlarında yaptıkları terzi işi işlerle paradigmayı değiştiriyor ve şirketlere rekabet gücü sağlıyorlar. Pekiyi globalleşmelerinin önündeki engel ne?
Galatasaray’ın Liverpool’u yendiği maç oynanırken bir bahis şirketinden takımların kazanma şansı ile ilgili bildirimler aldıysanız, muhtemelen bu vMind’ın bir iş ortağının bulut üzerinden ölçeklenmeye izin veren bir çözümü sayesinde gerçekleşmiştir. Bu cümle çok net değil çünkü vMind CEO’su Volkan Duman 30 Eylül’deki dışarıya açık bulut (public cloud) portvMind lansmanının kapanışında ayaküstü yanıtladı. Soru futbol maçları ve konserler gibi etkinlikler sırasında etkileşim yaratmakla ilgiliydi ve ben olsam portvMind’ı akşam oynanacak Galatasaray-Liverpool maçında mikroservislerimi ölçeklendirmek için kullanırdım, dedim. Duman da, ben maçtan bahsedince aklıma geldi diye bu örneği verdi.
Kazanma ihtimallerini hesaplamak son dönemde analitik ve/veya yapay zekâ kullanılarak yapılan harcıalem işlere dönüştü. İlk Grand Slamlerin birinde daha maç başlarken grafik olarak kimin kazanacağını gösteren ekranın ısınan tenisçilerin üzerine yerleştirilmesi olarak karşıma çıkmıştı. Son olarak da erkekler voleybol dünya kupasında İtalya ile Bulgaristan’ın oynadığı maçta gördüm. Ekranda görmek neyse de, maçın izlenmesini sağlamak ya da onunla ilgili bir kitleyle etkileşime geçip ekonomik bir faaliyette bulunmak artık dev bir teknoloji yatırımı yapmayı gerektirmiyor. Bulut üzerinden edindiğiniz kapasite ve mikroservisler ile bunu yüksek performansa sahip olarak gerçekleştirmek mümkün. İşin ne olduğu size kalmış ama insanların odaklandığı bir konuda ilgisini çekebilmeyi başarmanın çarpıcı sonuçlar yaratması çok alışıldık bir şey.
İtalya’nın eski başbakanı Silvio Berlusconi, sahibi olduğu medya grubunun futbol maçı yayınlarında devre aralarında kendi mesajlarını vererek kamuoyu oluşturmayı başarmıştı. Yemeksepeti’nin kurucusu Nevzat Aydın’dan, maç günlerinde her zamankinden iyi giden yemek teslimatlarında lahmacunun asıl kazandıran olduğunu öğrenmiştim. Oysa ki benim tahminim pizzaydı. Bütün bunlar olay anında gereken hız ve kapasiteye sahip olmanın sağladığı iş yapma ve işi anlama olanaklarıydı. Günümüzde bunu yapmada bulut teknolojileri iyi bir yardımcı durumunda bulunuyor.
Buraya kadar anlattıklarım, vMind ile ilgili konunun çok küçük bir boyutunu oluşturuyor. 26 sektörde bini aşkın referansı bulunan vMind, portvMind ile özel buluttan (private cloud) dışarıya açık bulut tarafına da uzanırken müşterilerin ihtiyaçlarını yüzde 99 memnuniyetle karşılayacak kadar iyi müşteri içgörüsüne sahip. Bu birikimle bulut servisi sunmak, bu işi bilerek yapma avantajını sağlıyor.
vMind’ın bakış açısındaki güçlü bir yan da, pazara bakış biçimiyle. Şirket, Türkiye’de 200’den fazla çalışanı bulunan şirketlerin yüzde 49’unun en az bir bulut çözümü kullandığını tespit ediyor. Bu, veriyi akademik bir istatistik olmak yerine bulut kullanıcısı olan ve olmayan şirketleri ayrıştıran iyi bir segmentasyon aracı haline getiriyor. Birçok bulut tedarikçisi şirketlerin ortalama olarak çalıştığı bulut tedarikçisi sayısını kullanırken vMind, kullananlar ve kullanmayanları ayrıştırarak iş modelini sağlam bir zemin üzerine oturtuyor. Bu, yarı yarıya bölünmüş pazarda her iki müşteri segmentine de doğru yaklaşmayı ve doğru değer önermesini ortaya koymayı sağlıyor.
vMind’ın CEO’su Volkan Duman, bu değer önemesini, egemenlik ve mevzuatla uyum olarak ortaya koyarak “KVKK ve sektör regülasyonları işin içinde. Biz veriyi ve operasyonu Türkiye içinde tutuyor; ISO 27001, ISO 27701 ve SOC 2 süreciyle güvenliği yönetişim seviyesine taşıyoruz. portvMind Public Cloud’da küresel güvenlik ve yerel egemenlik aynı platformda. Yaklaşımımız ‘globalle entegre, yerelde egemen’ olmak. Bu mümkün mü, evet bugün mümkün olduğunu gösteriyoruz. Küresel standartlarda, Türkiye’nin egemenliğinde bir bulut sunuyoruz” şeklinde konuşuyor.
vMind Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Küçüktaş ise, yerel, egemen buluta odaklanarak bu önermeyi üç bacaklı olarak derinleştiriyor: “Bir; uyum ve veri egemenliği. KVKK ve sektörel düzenlemeler, verinin ve operasyonun ülkede kalmasını gerektirebiliyor. İki; toplam sahip olma maliyeti ve öngörülebilirlik. Üçüncü neden; yerel uzmanlık ve 7/24 Türkçe destek. Çünkü kritik anlarda önemli olan ‘yanıt’ değil, çözüm süresidir”.
Bununla birlikte içinden geçtiğimiz ekonomik koşullarda öne çıkan değer önermesini kullandığın kadar öde boyutu oluşturuyor. Duman, “İşletmelerin dijital dönüşüm yolculuklarını hızlandıran vMind tarafından geliştirilen portvMind Public Cloud, Türkiye’de konumlandırılmış açık kaynak temelli altyapısıyla verileri ülke sınırları içinde tutarken, ‘Kullandığın Kadar Öde’ modeli kapsamında sunduğu dakikalık faturalama sayesinde yüzde 30’a varan maliyet avantajı sağlıyor.” diyor.
Asıl sorun pazar büyüklüğü
vMind’ın paylaştığı istatistikler, Türkiye ve dünya pazarlarını karşılaştırmaya olanak tanıyor. Küresel fotoğrafta kalıcılaşan talepteki ivmenin yapay zekâdan geldiğini belirten Küçüktaş “2025’te bulut, kurumsal inovasyonun ana omurgası oldu. Gartner’ın verilerine göre küresel genel bulut harcamaları 2025’te 700 milyar dolar bandını geçiyor. Bulutta özellikle altyapı ve platform bileşenleri çift haneli büyüyor. IT genelinde 2025 büyümesinin lokomotifi, yıllık yüzde 42 oranı ile AI-optimize sunucular ve veri merkezi sistemleri. 2026 yılına doğru, AI hizmetleri ve AI-optimize sunucular için yüz milyarlarca dolarlık yatırım dalgası bekleniyor. Bunun sebebi de bulut; yapay zeka, veri ve uygulama yaşam döngüsünün doğal işletim zemini” şeklinde konuşuyor.
Küçüktaş’ın sözleriyle Türkiye pazarının ve kendi çözümlerinin özeti ise, “TÜBİSAD’a göre 2024’te Türkiye BİT sektörü 36,7 milyar dolara ulaştı; büyümenin sıcak noktaları yazılım, bulut, yönetilen hizmetler ve güvenlik. Kamu tarafında 2023–2028 kamu bulut stratejisi ve eylem planı yayınlandı; pazarın olgunlaşması hızlanıyor. Özel sektörde yönetilen hizmetler büyüyor; toplam bulut pazarı ise 2024’te 2,69 milyar dolar seviyesinde ve 2030’da 9,7 milyar doları hedefleyen yüzde 23,6 CAGR (yıllık ortalama büyüme hızı) patikasında. Bu ivmenin arkasında üç itki var; regülasyon uyumu, maliyet öngörülebilirliği ve yetkin yerel destek. Türkiye, bulutta tercih edilen adres olabilir. Bunun formülü egemenlik, inovasyon, ekonomi üçlemesini aynı denklemde çözmekten geçiyor. portvMind, bu ihtiyaca sahada verilen kanıtlı yanıttır.” şeklinde.
Bu pazardan yüzde 10 pay almayı planlayan vMind için 2024 rakamlarıyla 300 milyon dolar ve 2030 rakamlarıyla 970 milyon dolar yaratan bir ciro beklentisinden bahsetmek mümkün. Lira bazında büyürken dolar bazında aynı performansı sürdüremeyen Türk bilişim sektörü açısından bu önemli bir kazanç olur. Bu karmaşık cümleyi kurmamın nedeni, özellikle doların değerinin doğal olmayan bir noktada tutulması nedeniyle bilişim sektörünün dolar bazında da büyüyor gibi görünmesi. Bunu hesaplamak ya da açıklamak benim işim değil ama şuna işaret etmem gerekiyor: Kaptanoğlu, “Bu yönetimi tamamen ücretsiz olarak üstlenen vMind, platformunda mevcut VMware veya fiziksel sunucuları, geliştirdiği otomasyon araçlarıyla neredeyse sıfır kesintiyle ve tek tıkla portvMind'e taşınmasını mümkün kılıyor, haftalar süren migrasyon projelerini saatlere indiriyor. En yeni nesil GPU havuzları ile büyük dil modelleri eğiten, yapay zeka çıkarım servisleri sunan, en zorlu AI/ML iş yükleri konusunda da fark yaratan, yapay zeka hazır altyapı sunan portvMind’da güvenlik bir katman değil, mimarinin temeli. Kısa vadede Database as a Service, Alarming as a Service ürünlerini yayına almayı hedefliyoruz” derken kendi sunumundaki veri bulutun bu tür üst düzey uygulamalardan farklı işlevler için kullanıldığını gösteriyor. Türkiye’de en yaygın kullanılan bulut uygulamaları yüzde 59 ile veri yedekleme ve yüzde 58 ile e-posta olurken bu iki çözümü takiben felaket kurtarma ve depolama geliyor. Yani bir geçiş dönemi yaşamadan vMind’ın hedeflediği noktaya ulaşmak pek kolay değil.
Venhancer süreci hızlandırıcı etki yapar mı?
Bu geçiş süreci için Erdem Çalışkan’ın 2022’de kurduğu Venhancer’dan bahsetmek istiyorum. Finans ve sigorta sektörlerinin dijital dönüşümüne yönelik yapay zekâ destekli çözümler, yenilikçi yazılımlar ve altyapı hizmetleri üreten Venhancer’ın yarattığı ölçülebilir sonuçlar, bilişim kullanımını teşvik ederek bu sürece katkıda bulunabilir.
Magdeburger Sigorta için yeni nesil core sigortacılık yazılımı geliştiren Venhancer projenin ilk adımı olan Acente Portal entegrasyonu ile sigortacılık altyapısının dijitalleşmesine hizmet etmeyi planlıyor. Portal, acentelere modern, özelleştirilebilir bir arayüz sunarken, mikro servis mimarisi ile iş süreçlerinde hız, esneklik ve verimlilik sağlamayı hedefler. Ürün Sihirbazı modülü, normalde haftalar sürecek ürün geliştirme, düzenleme veya özelleştirme işlerini dakikalar içinde tamamlamaya yardımcı oluyor.
Projenin ilk modülü olan ve yapay zekâ tabanlı bir yapıyla desteklenen Acente Portal, acentelerin hata oranlarını yüksek oranda azaltmayı, verimliliği ise maksimuma çıkarmayı hedefliyor. İlk bakışta sayfaların yüklenme süresini yüzde 30-40 oranında azaltan çözüm, kullanıcı deneyiminin geliştirilmesine hizmet ediyor. İş süreçlerinin yüzde 60 oranında hızlanmasını sağlayan çözüm standartta ortalama 2-3 gün olan sistem açığı düzeltme süresini 24 saatin altına düşürüyor.
Venhancer CEO’su Erdem Çalışkan, çözümlerinin yapay zekâ, low-code teknolojiler ve sürdürülebilirlik odaklı olmasına dikkat çekiyor.İki şirket, yapay zekânın yeniden tanımladığı bir alanda bulunmaları ile ortaklaşıyor ve birbirlerinin gelişimini ne ölçüde tetikleyeceklerini merak ediyorum.
Global liderlik ayrı yetenekler gerektiriyor
Çok yorum yapmadan şunu aktarıp bitireyim. vMind’ın lansmanı yaptığı gün olan 30 Eylül meme kanseri farkındalığı ile anılıyor ve vMind çok yerinde bir hareketle bu güne işaret eden rozetler yaptırmış. Meme kanseri fark edildiğinde en kolay tedavi edilen kanserlerden biri olduğu için bu farkındalık önemli ve sonuç alıcı. Ancak ben rozeti takmadım çünkü global bir oyuncu olan Amazon’un menopoz ile ilgili son adımını anlamamak anlamına geleceğini düşündüm. Hala da öyle. Global bir oyuncu olan Amazon’un menopoz odağını aktararak, global liderliğin gerektirdiği düşünüşü anlatabilmeyi umuyorum.
Eylül 2025’te Amazon’un ABD’de menopoz işine girdiği bildiriliyor. Dev teknoloji şirketinin sağlık kolu One Medical, birinci basamak sağlık hizmetleri veren kliniklerinde menopoz ve perimenopoza (son adet dönemine kadar geçen 10 yıllık süreyi ifade ediyor) yönelik hizmetlerini duyuruyor.
Yaşlanan bir nüfusa sahip olan ABD’de her yıl milyonlarca ABD’li kadının menopoza girmesi ve bunların rahatsız edici semptomlarla karşılaşması, bu yeni nesil sağlık hizmetlerini anlamlı kılıyor. 2030 itibariyle ABD’de menopoz pazarının 600 milyar dolara ulaşması beklenirken 2025 itibariyle işverenlerin yaklaşık beşte birinin çalışanlarına menopozla ilgili yan hak sağlamayı planladığı kaydediliyor. Bu gelişmelere paralel olarak, daha önce üreme ve doğurganlığa odaklanan hizmetler, menopoz alanına da kaymaya başlıyor.
Ancak ortaya çıkan bu yeni alandaki hizmetleri verecek yeterli eğitilmiş uzmanın bulunmaması, birçok durumda teşhis ve tedavide aksamalara neden oluyor. Hormon terapisi, bağlamsal araştırmalar ve yanlış bilinen gerçeklerin anlatılması boyutları olan menopoz hizmetleri daha geniş bir çerçevede birikim oluşturulmasına yönelik kapı açıyor. Menopoz, doğru bir biçimde sadece semptomların ortadan kaldırılması boyutuyla ele alınmıyor. Hormonal değişikliklerin, kalp ve damar sistemi ile ilgili riskler, kemik yoğunluğu ve zihin sağlığı üzerindeki etkileri de üzerinde çalışılması gereken önemli boyutları oluşturuyor.
Diğer birinci derece sağlık hizmetleri ile aynı fiyatı uyguladığı muayene randevuları için ABD’nin önde gelen sigorta şirketlerinin büyük bölümü ile anlaşan One Medical’ın mobil uygulaması da randevu almayı son derece kolaylaştırıyor. Sigorta şirketi üzerinden ya da kişisel olarak ödeme yapılarak alınabilen hizmette One Medical, aynı güne ya da ertesi güne randevu vermesi ile hem servis kalitesini yükseltiyor hem de Amazon’un diğer teslimat işlerindeki normları bu alana yansıtmış oluyor. Randevu almak için One Medical sistemine üye olmak gerekmiyor. Amazon Prime üyelerine indirim uygulanması da, Amazon’un yarattığı farkın bir diğer boyutu: şirket uzun süredir ABD’de sağlık hizmetlerini iyileştirmeye yönelik yeniliklerini Amazon’un teslimat sistemindeki deneyimi ile geliştiriyor ancak bildiğim kadarıyla, Türkiye gibi ülkelere bu modellerin aktarılması için mevzuatla ilgili sorunlar bulunuyor. Bu nedenle Amazon, bu tür çalışmalara odaklanmıyor.