Küresel ekonomide dengelerin sürekli değiştiği ve her gün yeni gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. ABD ile Çin arasında gümrük tarifeleri konusunda yaşanan restleşme sonucu yükselen gerilim, geçtiğimiz günlerde varılan 90 günlük geçici anlaşmayla birlikte bir nebze yumuşamış durumda. Ancak jeopolitik gerilimler hala dünya ekonomisi için büyük bir risk oluşturmaya devam ediyor. Bu arada çok kutuplu küresel ekonomik yapıya geçiş tüm hızıyla sürerken, ülkelerin ticari anlaşmalara giderek daha fazla önem verdiklerini gözlemliyoruz. Birleşik Krallık ile Hindistan arasında yakın zamanda sonuçlanan Serbest Ticaret Anlaşmasını (STA) da bu perspektiften değerlendirebiliriz.
Brexit sonrası dönemde Birleşik Krallık kendisini yeniden konumlandırmaya çalışırken, Hindistan hızla büyüyen ekonomisi ve artan küresel etkisiyle öne çıkıyor. Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı, Birleşik Krallık'ı geleneksel ticaret ortaklarının ötesinde yeni pazarlar aramaya yöneltti. Gelişmekte olan ekonomiler arasında Hindistan, bu bağlamda Birleşik Krallık için stratejik bir ortak olarak dikkat çekiyor. Hindistan, artan nüfusu, genişleyen orta sınıfı ve hızlanan dijitalleşme süreciyle yükselen bir üretim ve tüketim merkezi konumuna geldi. 1,45 milyarlık nüfusu ve önümüzdeki yıllarda dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olma yolundaki ilerleyişi, Hindistan'ı küresel değer zincirlerinin vazgeçilmez bir halkası haline getiriyor.
2024 yılı verilerine göre dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında Hindistan 3,9 trilyon dolar ekonomik büyüklük ile beşinci, Birleşik Krallık ise 3,6 trilyon dolar ile 6. sırada yer alıyor. Birleşik Krallık 513 milyar dolar ile dünyada en fazla ticari mal ihracatı gerçekleştiren ülkeler arasında 13. sırada bulunurken, Hindistan 442 milyar dolar ile 18. sırada konumlanıyor. Teknoloji sektöründe hızla gelişen altyapısı, Hindistan'ın yazılım ihracatında da dünya liderleri arasına girmesini sağladı. Birleşik Krallık ise finans, ilaç ve savunma sanayiinde küresel bir güç olmayı sürdürüyor. İki ülke arasında sömürgecilik döneminden kalan konular hassasiyetini korusa da, ortak dil ve hukuk sistemleri birleştirici unsurlar olarak öne çıkıyor. Her iki ülke de stratejik pozisyonlarını güçlendirme çabası içerisinde. Covid-19 sonrası dönemde, tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve yerelleştirilmesi eğilimleri, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin önemini daha da artırdı. Çin'e olan bağımlılığın azaltılması hedefi, hem Birleşik Krallık hem de Hindistan için ortak bir strateji olarak belirginleşiyor.
Bu açıdan değerlendirildiğinde, 2022 yılında başlatılan süreç kapsamında iki buçuk yıl süren müzakerelerin ardından 6 Mayıs 2025 tarihinde Birleşik Krallık ile Hindistan arasında varılan anlaşmanın önemli bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz. Bu anlaşma, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri etkilediği kadar küresel değer zincirleri üzerinde de önemli sonuçlar doğurabilecek nitelikte. Anlaşma kapsamında Hindistan, tarifelerin yaklaşık yüzde 90'ında indirim gerçekleştireceğini taahhüt ediyor. Bu tarifelerin yüzde 85'i ise on yıllık süreçte tamamen sıfırlanacak. Birleşik Krallık açısından en çarpıcı kazanımlardan biri, Hindistan'ın her yıl ortalama 38 milyar sterlin hacmindeki kamu ihalelerine erişim hakkı elde etmesi oldu. Bu durum, hizmetler ve ileri teknoloji sektörlerinde faaliyet gösteren İngiliz işletmeler için ciddi fırsatlar yaratacak.
Sektörel düzeyde en belirgin avantajlardan biri, İngiliz alkol ve otomotiv endüstrisinin tarifelerdeki düşüşten doğrudan yararlanacak olması. Viski ve cin ürünlerinde, halihazırda yüzde 150 olan gümrük tarifeleri anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle yüzde 75'e indirilecek. On yıllık süreç sonunda ise yüzde 40 seviyesine gerileyecek. Otomobiller için geçerli olan yüzde 100'ün üzerindeki tarifeler ise kotalı rejim çerçevesinde yüzde 10'a düşürülecek. Bu uygulama, içten yanmalı motorlu taşıtlar ile başlayıp zamanla elektrikli ve hibrit araçları da kapsayacak. Kozmetik ürünlerinde ise mevcut durumda yüzde 10-20 arasında değişen tarifeler, zaman içerisinde kademeli olarak ya azaltılacak ya da tamamen kaldırılacak. Havacılık, otomotiv parçaları, elektrik devreleri ve ileri optik bileşenler gibi yüksek katma değerli üretim alanlarında da Hindistan'ın uyguladığı tarifelerde önemli bir düşüş öngörülüyor. Anlaşma, tarifelerdeki indirimlerin yanı sıra hizmet ticareti, kamu alımları ve iş gücü hareketliliği gibi farklı alanlarda da kapsamlı hükümler içeriyor. Bu yönüyle, klasik bir STA'nın ötesinde, stratejik ve çok boyutlu bir iş birliği çerçevesi sunuyor.
2024 yılı itibarıyla iki ülke arasında hizmet sektörleri dahil toplam ticaret hacmi 42,6 milyar sterlin düzeyinde bulunuyor. STA'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte ticaret hacminin uzun vadede yaklaşık 25,5 milyar sterlin artması öngörülüyor. Birleşik Krallık açısından anlaşmanın GSYH'ya katkısı, mevcut hesaplamalara göre 4,8 milyar sterlin civarında olacak. Bu tutar şu an için mütevazı görünse de, Hindistan'ın kalabalık nüfusunun sunduğu tüketici potansiyeli ve önümüzdeki dönemde gerçekleşmesi beklenen ekonomik büyüme göz önüne alındığında, bu katkının boyutunun çok daha artacağını öngörmek mümkün.
Özellikle Birleşik Krallık, ülkemizin en önemli ticaret ortaklarından biri konumunda. 2024 yılında Birleşik Krallık 15,3 milyar dolar ihracat ve toplam içindeki yüzde 5,8 pay ile Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği üçüncü ülke oldu. Birleşik Krallık ile toplam ticaret hacmimiz ise 22 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde Hindistan'a ihracatımız 1,52 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, toplam ticaret hacmimiz 8,5 milyar dolar oldu. Birleşik Krallık ile ticari ilişkilerimiz, Brexit sonrasında imzaladığımız STA çerçevesinde yeni bir ivme kazanmış durumda. 2021 yılında yürürlüğe giren bu STA sayesinde ticaret hacminin daha da artması hedefleniyor. Hindistan ise Türkiye için, Asya'nın yükselen gücü olarak stratejik bir konumda bulunuyor. Tüketim gereksinimleri giderek artan Hindistan, Türkiye'nin Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında öncelikli pazarlar arasında yer alıyor. Küresel ticaretin ana aktörleri arasında bulunan bu iki ülke, birçok mal ve hizmet sektöründe ihracatçılarımız için önemli fırsatlar barındırıyor. Önümüzdeki haftaki yazımda Hindistan pazarı ile ilgili dikkat çekici bilgileri sizlerle paylaşacağım.