Şimdi bu başlığı okuyan okurlarım şaşırdılar, farkındayım.
Nasıl olmuyor? Niye olmuyor? Ne zamandan beri olmuyor? Gibi benzeri sorularla düşünmeye başladılar. Aslına bakarsanız çok ama çok şey oluyor ama biz hala farkında değiliz. Bende dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için böyle bir başlık seçtim. Yazımı okumaya başladıysanız ne mutlu bana amacıma da ulaşmış oldum.
2012 yılında yeni Ticaret Kanunumuzun yürürlüğe girmesi ile uygulamaya giren bağımsız denetim sistemimizin anlam ve öneminin yeterince anlaşılamadığını düşünmekteyim. Zorunlu olması nedeniyle firmalar yasak savma amacıyla denetim yaptırmakta ama yaptırmanın yararlarını ya da yaptırılmaması halindeki yaptırımları tam olarak bilmemektedirler.
Bağımsız denetimin yararlarını başka bir yazının konusu olmak üzere bırakarak bu yazımda sizlere bağımsız denetim yaptırmamanın, yaptırımlarını söz etmek istiyorum. Hadleri aşan anonim ve limited şirketler bağımsız denetim her hal ve takdirde yaptırmak zorundadırlar. Yatırılmaması halinde ise öngörülen yaptırımlar aşağıda özetlenilmiştir.
1)Bağımsız Denetim Yapılmamış Finansal Tablolar Geçerli Değildir;
TTK m.397/2 uyarınca, anonim ve limited şirket ayrımı yapılmaksızın bağımsız denetime tabi olduğu halde denetlenmemiş finansal tablolar ve yıllık raporlar hiç düzenlenmemiş hükmündedir. Finansal Tabloların geçersiz kılınmasının çok ağır yaptırımları bulunmaktadır.
Böyle bir durumda ise: Ortaklar kurulu karar alamazlar. (örneğin; kâr dağıtımı, sermaye artırım/azaltımı yapamazlar, tasfiye kararı alamazlar), Şirket dışı işlemlerde (örneğin: banka kredisine, yatırımcı görüşmelerine, kamu ihalelerine katılamazlar) geçerli mali veri (gelir tablosu-bilanço) sunamazlar.
2)Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu üyelerinin / Limited Şirketlerde Müdürler Kurulunun Sorumlulukları;
TTK 553 maddesi ve 562 maddesi hükmü gereği, Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri,
Limited şirketlerde ise müdür veya müdürler kurulu, şirketin bağımsız denetim yükümlülüğünü yerine getirmemekten kaynaklı olarak şahsen sorumlu tutulabilirler.
Eğer bu durumun şirketin zarara uğramasına sebep vermesi halinde ise; sayılan bu yöneticiler doğrudan tazminat yükümlüsü olarak cezalandırılabilirler. Ayrıca bu durum bu yöneticilerin 100 ile 300 gün adli para cezası almalarına da neden olabilir. (TTK 562 maddesi)
3)KGK (Kamu Gözetim Kurulu) Tarafından Öngörülen İdari Para Cezaları;
KGK, 660 sayılı KHK kapsamında; Bağımsız denetime tabi olduğu halde denetim yaptırmayan anonim veya limited şirketlere, idari para cezası ve şirket unvanının kamuya ilan edilmesi (teşhiri)gibi yaptırımları uygulayabilir. Hatta hatta ceza tutarları, ihlalin tekrarına ve şirketin büyüklüğüne bağlı olarak önemli boyutlara da ulaşabilir.
4)Ticaret Sicili Tescil ve İlan İşlemlerinde Oluşturulan Yasal Engeller;
Bağımsız Denetim yaptırmamış şirketleri, ticaret sicil müdürlükleri; Sermaye artırımı,
Yeni müdür/yönetim kurulu ataması, imza sirküleri çıkarılması gibi işlemlerini reddedebilir.
Bu durumda ise şirketlerin faaliyetlerinin tamamen durdurma noktasına getirebilir.
5)Şirketin Feshi Talebi; (TTK 531. maddesi ve 636/3. maddelerinin hükmü gereği)
Azlık veya azınlık payına sahip ortaklar; bağımsız denetim yapılmamasının şirketin işleyişine zarar verdiğini ileri sürerek, Mahkemeden şirketin feshini talep edebilir.
Bu hak hem anonim hem de limited şirketlerde geçerlidir.
6)Finansal Güvenilirliğin Azalmasına ve Şirketin İtibar Kaybına Neden Olması;
Bağımsız denetimin yapılmamış olması şirketlerin, finansman kaynaklarına erişimini zorlaştırır, yatırımcıların ilgisini azaltır ve Devlet teşviklerinin kullanılmasını olumsuz olarak etkiler. Bankalar ve finansal kuruluşlar, denetlenmemiş tabloları genellikle geçersiz sayarlar böyle bir durum ise finansal tablolara duyulan güveni azaltacağı gibi şirketin itibar kaybına da neden olur.
Nasıl sizce de bağımsız denetim yaptırmamanın sonuçları düşündüğünüzden ağırmış değil mi?
Not: Bu konuda yazı yazmamı öneren ve destek veren Sevgili dostum Prof. Necdet Sağlam hocama gönülden teşekkür ederim.