Yıllardır ‘‘Ya gerçekleşirse’’ diye endişe edilen İran-İsrail savaşı yaşanırken yatırımcılarda güvenli liman arayışı bulunmuyor. Dolar, savaş öncesi seviyesinin altında, ülke tahvillerine talep yok.
İsrail’in; Gazze’ye, Lübnan’a, Suriye’ye saldırıları, Orta Doğu denklemi açısından hiçbir zaman ‘‘oyun değiştirici’’ olarak algılanmadı. Dış politika uzmanlarının yıllardır ‘‘Ya gerçekleşirse’’ diye endişelendikleri İran-İsrail savaşı bugün yaşanıyor. Bölgedeki siyasi dengenin ne yöne evrileceğini zaman gösterecektir. Öte yandan, piyasalarda yaşananlar, ekonomi ve finans derslerinde anlatılanlar bakımından hayal kırıklığıdır.
İsrail İran’a saldırdığında 69 dolar olan brent petrolün fiyatı, ilk tepki olarak yüzde 10 yükseldi. Dün 74 dolardı. Beş-altı dolarlık fark, vadeli işlemlerde zaten risk primidir. Ekstra bir durum değildir. Altının ons fiyatı bu haftayı, geçen cumanın kapanışından açtı. Hafta başındaki seviyesinden, dün 50 dolar aşağıdaydı. Rezerv para dolar, savaş başladığındaki seviyesinin altında işlem görüyor. Aylardır yüksek seyreden dolar-satış pozisyonlarında hafif de olsa bir çözülme olmadı.
Borsa endeksleri ilk etapta düştüler. Sonra toparlandılar. Ancak hisse senetleri düşerken bile ülke tahvillerine talep gelmedi. Ne Amerikan ne de Alman tahvillerine ilgi var. Yatırımcılarda bir güvenli liman arayışı bulunmuyor. Başta Fed olmak üzere, piyasaları kurtarmaya gelecek büyük bir merkez bankası da yok. Kısacası, küresel oyuncuların majör finansal varlıklardaki pozisyonlarında, savaş öncesine göre pek bir değişim gözlenmiyor. Haber akışı biraz sakinleştikten sonra bu fiyatlamaları irdelemek gerekiyor.