Çin’de yeni açıklanan ihracat lisansı zorunluluğu, elektrikli araç batarya bileşenleri için bir dönüm noktasıdır. Bunlar yalnızca üretim girdileri değil, aynı zamanda önemli kaldıraçlardır.
Merkez bankası başkanlarının buluşacağı Jackson Hole toplantısı, Trump tarifelerinin yarattığı karmaşa, ABD yaptırımları öncesinde Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları, Amerikan ekonomisindeki yavaşlama; bunlar piyasalar için yaz rehaveti değil, dramatik bir anlatı sunuyor.
İçerideki faiz tartışması enerjimizi öylesine alıyor ki, Suriye haricindeki dış gündeme odaklanamıyoruz. Örneğin Batı, tedarik zincirlerini baştan yapılandırıyor. Çin ince hesaplarla ilerliyor. Bunca olaya rağmen ticaret fazlasındaki sıçrama, ülkenin üretim gücünü koruduğunu gösteriyor. Ancak Çin’in asıl derdi ticaret fazlası değil, ileri teknolojiyi kontrol etmektir. Türkiye’de gelirleri artırmak için ÖTV artışlarına gidiyoruz. Elektrikli araç piyasasına darbe vuruyoruz. Öte yandan, Çin’de yeni açıklanan ihracat lisansı zorunluluğu, elektrikli araç batarya bileşenleri için bir dönüm noktasıdır. Bunlar yalnızca üretim girdileri değil, aynı zamanda önemli kaldıraçlardır. Çin, ‘‘Tedarik zincirinden çıkarsan, sonuçlarına katlanırsın’’ diyor.
Çin dünyanın güney tarafını da yavaşça şekillendiriyor. ABD’ye dayalı ekonomik düzene alternatif oluşturuyor. Dolara bağlı olmayan bir sistem birçok ülkeye cazip geliyor. Walmart, Target, Home Depot gibi dev şirketlerin genel müdürleri Beyaz Saray’a gidip ‘‘Raflarda ürün kalmayacak’’ uyarısını yaptıktan bir hafta sonra Çin ile mecburi olarak anlaşıldı. Trump’ın çatışmacı tutumu sürecektir. Kısa vadeli ile yapısal olanın sınırları her geçen hafta bulanıklaşıyor.