ABD’nin AB ithalatına uygulayacağı gümrük vergisi yüzde 10 civarında kalırsa, AMB eylülde faizi 25 baz puan indirdikten sonra, uzun süre yüzde 1,75 seviyesinde tutabilir.
Gümrük tarifelerinin ekonomik ve jeopolitik yansımaları aylardır analiz ediliyor. Piyasalar açısından meselenin odak noktası hep ABD ile Çin arasındaki görüşmeler oldu. Oysa ABD’nin Avrupa Birliği (AB) ile sürdürdüğü pazarlıklar daha kritik olabilir.
ABD’nin ticaret açığı hâlâ artıyor. Bunun nedeni, gümrük tarifeleri nisanda yürürlüğe girmeden önce Amerikalı ithalatçıların malları önceden ithal etmeleridir. İlginç olan, diğer ülkelerden yapılan toplam ithalatın, Çin’den yapılan ithalattan açık ara yüksek olmasıdır. Yani ABD-Çin arasındaki gerilimin sembolik ve stratejik önemine rağmen, ABD’nin genel tedarik zincirinde Çin baskın bir konumda değildir. AB, ABD için en az Çin kadar mühim bir ticaret ortağıdır. AB menşeli ürünler, ABD’nin toplam ithalatının yüzde 19’unu oluşturuyor. Çin mallarının payıysa yaklaşık yüzde 12’dir. Ticaret hacmi ve toplam ithalat içindeki pay dikkate alındığında, AB ile olası bir ticaret savaşı bazı açılardan daha büyük bir ekonomik etki yaratabilir.
Avrupa Merkez Bankası (AMB) da durumu öngöremediğinden faize dün dokunmadı. Yüzde 2’de bıraktı. ABD’nin AB ithalatına uygulayacağı gümrük vergisi yüzde 10 civarında kalırsa, AMB eylülde faizi 25 baz puan indirdikten sonra, uzun süre yüzde 1,75 seviyesinde tutabilir. ABD’nin yüzde 30 oranında ve sektörel bazlı vergi uygulaması durumundaysa, AMB aralık ayında faizi yüzde 1,50’ye indirebilir.