ADEM ADIGÜZEL/KOCAELİ
Kocaeli'ye gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Vali İlhami Aktaş ile birlikte Bilişim Vadisi'nde gerçekleştirilen İklim ve Ekonomi Sürdürülebilir Mobilite Araç ve Teknolojileri Zirvesi'ne katıldı. Bilişim Vadisi'ndeki zirveye; Kacır ve Vali Aktaş'ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Beykoz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burak Küntay, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İlker Murat Ar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürü Sadullah Uzun, Gebze Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Hüseyin Sınırcı, TSE Başkanı Mahmut Sami Şahın, TOGG CEO'su Mehmet Gürcan Karakaş Bilişim Vadisi Genel Müdürü Erkam Tüzgen, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, TÜBİTAK Bilim ve Toplum Başkanı Ömer Kökçam, organize sanayi bölgesi başkanları, iş insanları ve çok sayıda davetli katıldı.
Zirvede iklim ekonomisi ve ulaşımda karbon ayak izinin azaltılması, sürdürülebilir mobilite teknolojileri ve yenilikçi yaklaşımlar ile devlet teşvikleri, finansal modeller ve sürdürülebilir mobilite için iş birliklerini içeren konu başlıkları, üç oturumda tüm yönleriyle ele alındı.
“Yeşil dönüşümün ahlaki bir sorumluluk olduğu kadar, ekonomik bir zorunluluk”
Zirvede konuşan Bakan Kacır, doğal kaynakların kullanımına dikkat çekerek, “Asırlar boyunca insanlık yalnızca maddi büyümeyi, ilerlemenin pusulası olarak gördü. Her adımda daha fazla tüketim diyerek adeta yeryüzünün sabrını sınadı. Doğal kaynakların sınırsız olduğu anlayışıyla hareket etti. Ancak bugün bu yanılgının bedelini ağır şekilde ödüyoruz. Dünyanın bir köşesinde insanlar bir yudum temiz suya ulaşmakta zorlanırken başka bir köşesinde milyonlarca kişi denizlerin yükselen suları nedeniyle yuvalarını, yurtlarını geride bırakmak zorunda kalıyor. Karşı karşıya olduğumuz bu tablo yeşil dönüşümün ahlaki bir sorumluluk olduğu kadar ekonomik bir zorunluluk olduğu gerçeğini de açık şekilde ortaya koyuyor. Artık kalkınmanın yalnızca tüketime indirgelenen dar tanımlara hapsedilmediği, insanın doğayla kurduğu ilişkiyi onaran, ekolojik sınırları gözeten ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmayı merkeze alan bütüncül bir anlayışla ele alındığı bir dönemdeyiz.” dedi.
17 milyon elektrikli araç satışı gerçekleşti
Karbon salınımının önde gelen kaynaklarından mobilite sektörünün sürdürülebilirlik ve çevrecilik ekseninde yeniden yapılandırılması, iklim değişikliğiyle mücadelede belirlenen iddialı hedeflere ulaşmada kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Kacır, “Tüketici tercihlerindeki değişim, emisyon standartları ve hükümetlerin sağladığı teşviklerle birlikte elektrikli araçlara görelim dünya genelinde ivme kazandı. Geçtiğimiz yıl 17 milyon elektrikli araç satışı gerçekleşti. Elektrikli araçların küresel pazardaki payı yüzde 20'ye erişti. Tüketici tercihleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla değişiyor. Bu yılın ilk dört ayında ülkemizde hibrit araç satışı bir önceki yıla göre yüzde 134, elektrikli araç satışı da yüzde 103 yükseldi. Aynı dönemde hibrit araçların payı yüzde 17'den 29'a, elektrikli araçların payı yüzde 10'dan 15,5'a yükseldi.” ifadelerini kullandı.
“Üretim kapasitemizi 1 milyona çıkaracağız”
Türkiye yeni nesil elektrikli araç üretiminde yükselen bir ivme ile yoluna emin adımlarla devam ettiğini söyleyen Kacır, “Attığımız çok boyutlu adımlarla 2030 yılına dek elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların ülkemizdeki pazar payını yüzde 35'in üzerine, bu araçlarda yerlilik oranımızı yüzde 75'e ve üretim kapasitemizi 1 milyona çıkaracağız. Batarya, modül ve alt komponent yatırımlarıyla ülkemizi bölgesel batarya üretim merkezlerinden biri haline getireceğiz. 2030'a kadar seviye 3 yerli otonom aracın ülkemizde üretilmesini sağlayacağız.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin sadece otomotiv değil, raylı sistemlerden deniz ve hava ulaşımına kadar geniş bir alanda atılım yapıldığını açıklayan Kacır, “Ülkemiz yerli yüksek hızlı tren üretip ihraç edebilecek kapasitede. Eskişehir Beşbin Projesi kapsamında yeni nesil elektrikli lokomotifin seri üretimi başladı. 160 km/s milli tren üretimde, 225 km/s hızlı trenin prototip çalışmaları sürüyor.” ifadelerine yer verdi.
Deniz ulaşımında çevre dostu tam elektrikli gemi ihracatında öncü olunacağını ifade eden Kacır, havacılıkta ise askeri İHA teknolojisinin sivil alana aktarılacağını söyledi. Bilişim Vadisi’nin 120’den fazla girişime ev sahipliği yaptığını hatırlatan Kacır, “Yeni mobilite ekosistemimizi yazılım okulları, Teknofestler ve akademi programlarıyla güçlendiriyoruz.” dedi. Yatırımcı dostu politikalarla Türkiye’nin mobilitenin geleceğinde söz sahibi olacağının altını çizdi.