Ödeme sistemleri içinde ayrıcalıklı bir yere sahip olan yemek kartlarının mevcudiyeti İkinci Dünya Savaşı yıllarına kadar gidiyor. Kaybedenin olduğu kadar kazananın da büyük bedeller ödediği tarihin en yıkıcı savaşının ardından tüm ekonomiler toparlanma mücadelesi verdi. Endüstrilerin hamleleriyle birlikte çalışma yaşamında da yenilikler gözlendi. Çek olarak yaygınlık kazanan günümüzün yemek kartlarının ilk uygulamaları İngiltere’de devreye alındı. Türkiye’de ise ilk uygulamaları 1992 yılında ortaya çıktı. Yemek kuponu ile başlayan ilk hizmetler, zamanla yemek kartlarına dönüştü. Dijitalleşmenin dönüştürdüğü en önemli sahalardan bir tanesi de yemek kartları oldu. Son dönemde ‘dijital cüzdan’ kullanımı yaygınlık kazandı. Bu noktada telefonlar iletişimin dışında önemli işlevler üstlendi. Ödeme sistemleri teknolojilerinin hizmetleriyle artık telefon üzerinden, hiç kart kullanmadan ödeme yapılabiliyor. Tahminler, mobil entegrenin bu yılla birlikte hızlanacağı ve 5 yıl içinde kullanımın büyük bölümüne yayılacağı yönünde yapılıyor.
Türkiye pazarında yemek kartları sektöründe 5’i yerli 8 şirket faaliyet yürütüyor. Toplam 3 binin üzerinde direk istihdam yaratılırken, pazarın yüzde 90’ın üzerindeki iş hacmini 4 firma gerçekleştiriyor. Toplam 5 milyon kart kullanıcısının aylık iş hacmi geçen yıl itibariyle 4 milyar lira düzeyinde ortaya çıktı. Yemek kartları sektörü, işverene sağlanan vergi avantajının da etkisiyle Türkiye'de en önemli yan haklardan biri olarak hızlı büyüyor. Pazar her yıl ortalama yüzde 12-15 aralığında büyüme kaydediyor.
Çalışana özel olarak tanımlanan yemek kartları, artık sadece yemek yeme ihtiyacını karşılamakla da kalmayıp kişiye özel kampanyalarla popüler markalarda indirim fırsatlarına sahip olabiliyor.
KOBİ'lere imkanlar sunuyor
Yemek kartları 81 ilde yaklaşık 55 bin restoran, 7 bin yerel market olmak üzere toplamda 60 bin küçük işletmede kullanılıyor. Ağırlıklı olarak KOBİ’lerden oluşan işletmelerin gelirlerinin %20-%40’ı yemek kartlarından geliyor. Yapılan bir araştırmaya göre yemek kartı sektörüne katılan her 30 çalışan, dolaylı olarak 1 kişinin istihdamını sağlıyor. Yemek ücreti için kart sistemini kullanan bir işverenin öğle yemeği için bir catering şirketi ile anlaşmasına ya da işyeri içerisinde yemekhane kurmasına gerek kalmıyor. Bu durum, personel, hizmet bedeli gibi ek iş ve mali yükün ortadan kaldırılacağı anlamına geliyor. Yemek kartı ile 2025 yılı boyunca ödemelerini yapan bir işveren, 10 çalışanı için günlük 264 TL ödeme yaparsa yılda 250.000 TL tasarruf edebilme imkanına kavuşuyor. Çalışan sayısı arttıkça, tasarruf miktarı da doğal olarak artıyor.