Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin basın özgürlüğünün önemini vurgulamak amacıyla 1989 yılından bu yana verdiği Basın Özgürlüğü Ödülleri törenle sahiplerini buldu. Tören, Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü olan 24 Temmuz 2025 Perşembe günü TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda düzenlendi. Törende kişi dalında gazeteci Adnan Özyalçıner ve Tutuklu Gazeteciler, Kurum dalında ise Halk TV, Now TV, Sözcü TV, Tele 1, sosyal medyada yayın yapan Onlar TV, Fatih Altaylı, Nevşin Mengü ve Özlem Gürses ödül aldı.
Kişi dalındaki Tutuklu Gazetecilere verilen ödülü TGC Başkanı Vahap Munyar TGC Basın Müzesi Müdürü Saadet Altay’a müzede sergilenmek üzere verdi.
Bağımsız gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz
Törenin açılış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar, kuruluşundan bu yana bağımsız bağlantısız gazetecilik anlayışıyla çalışan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 37 yıldır 24 Temmuz’da basın özgürlüğü ödülleri verdiğini hatırlatarak, “Haberin serbest dolaşımı engelleniyor. Sözlü ve fiziksel saldırılarla gazeteciler baskı altına alınmaya çalışılıyor. Haksız gözaltı ve tutukluluk uygulamalarıyla mesleklerini yapmaları engelleniyor. Gazetecilere yönelik saldırılar cezasız kalıyor. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik tüm engellemeler demokrasimizi aşındırıyor, yurttaşlar habere erişemiyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak basın özgürlüğünü, bağımsız gazeteciliği savunmayı sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
Yüreğimizi karartamayacaklar
Kişi dalındaki ödülü gazeteci Adnan Özyalçıner’e Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar verdi. Adnan Özyalçıner, “Gazeteciler, haksızlıklar, yolsuzluklar görülmesin, duyulmasın konuşulmasın diye cezalandırılıyor. Bütün bu haksızlıklar, adaletsizlikler karşısında tek silahımız halka güvenmek; basın-yayın meslek örgütleri, sanat-edebiyat kurumları ile birlikte sesimizi yükselterek demokrasi ve özgürlükler yolunda mücadele etmektir. Her yeri, her şeyi karartabilirler, ama yüreklerimizi karartamazlar” dedi.
Basın özgürlüğünde 159. sıradayız
Halk TV adına ödülü Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş aldı. Toktaş konuşmasında şu görüşlere yer verdi, “Türkiye’de her zaman gazetecilik zor oldu. AKP iktidara geldiğinde Türkiye basın özgürlüğü endeksinde 182 ülke arasında 99. sıradaymış. Bu yıl 182 ülke arasında basın özgürlüğünde 159. sıradayız. Sadece son üç ayda 16 gazeteci ve karikatürist gözaltına alındı. Asıl soru şu: Halkın yanında mı yer alacağız, yoksa gücün yanında, zorun yanında mı hizalanacağız? Gazeteci her zaman barışı, demokrasiyi, basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü savunmalı.”
Basın özgürlüğü bir lütuf değildir
Basın özgürlüğü ödülünü Sözcü TV adına Genel Yayın Yönetmeni Özgür Çakmakçı aldı. Çakmakçı, “Yaptığımız haberlerle ödül alıyoruz. Ancak aldığımız cezalarla, ekran karartılması nedeniyle bugün de basın özgürlüğü ödülünü alıyoruz. Bu ödülü hakikati arayan gazeteciler için alıyorum. Sokakta copa karşı direnen muhabirler, kameramanlar, sansüre direnen editörler, haber müdürleri için alıyorum. Gerçek demokrasilerde basın özgürlüğü bir lütuf değildir. Biz de onun için direnmeye devam edeceğiz.”
Habere sadakatimizle insanları koruyabiliriz
Tele1 adına ödül Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’a verildi. Yanardağ, “Aydınlar hapsediliyor, öldürülüyor, işkence görüyor. Ama yine de toplumuna bağlılığı ülkeye bağlılığı sürüyor. Küsmüyor, teslim olmuyor. Bu törene gelirken RTÜK yine bize ceza verdi. Bir yıl içinde bir ceza daha alırsak lisansımız iptal edilecek. Gerçeğe sadakatimiz, habere sadakatimizle insanları koruyabiliriz” dedi.
“Mesleğin onuruna sahip çıkan herkese selam olsun”
Onlar TV adına ödülü Şule Aydın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel ve Timur Soykan aldı. Şule Aydın, “Ben bu ülkede saat 05.45 ten sonra uykuya dalabiliyorum. Çünkü ‘Onlar TV ekibine 05.45’e kadar bir şey olmadıysa, saat 06.00’dan sonra da bir şey olmaz’ duygusuyla yaşıyorum. Bunca baskının olduğu bir ortamda bu mesleğin onuruna, ilkelerine sahip çıkan herkese selam olsun” derken, Barış Pehlivan, “Biz Onlar TV ekibi olarak başka bir yayıncılık mümkün demek istedik. Galiba bunu da başardık” şeklinde konuştu. Barış Terkoğlu, “Bu mahkemelerin hakimlerini kimse hatırlamayacak. Bugün burada her şeye rağmen bedel ödeyerek gazetecilik yapmaya devam edenler, başta cezaevindeki meslektaşlarımız olmak üzere gelecek kuşaklar tarafından hep hatırlanacak” ifadelerini kullanırken, Murat Ağırel, “Kalemin namusuna, meslek ilke ve ahlakına sahip çıkan tüm meslektaşlarımın Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyorum”, Timur Soykan, “Gazeteciliğin bayrağını taşımak için direnen insanlar var. Gazetecilerin susmadığını görüyorum. Hiçbir zaman susmayacağımızı biliyorum. Bu da onlara dert olsun. Her zaman kuyruğu dik tutacağız. Korkmayacağız, sonuna kadar gerçeği savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
■ “Merak etmeyin, Silivri soğuk değil”
Fatih Altaylı’nın ödülünü kızı Zeynep Altaylı aldı. Zeynep Altaylı “Umarım bir daha hiçbir genç hapiste olan anne babası yerine ödül almak durumunda kalmaz” dedi. Zeynep Altaylı törende Fatih Altaylı’nın cezaevinden gönderdiği mesajı okudu: “Değerli meslektaşlarım bir gazeteci olmaya ve kalmaya çalışarak geçirdiğim 43 yıllık meslek hayatımda sizlerle beraber olmaktan her zaman mutlu oldum. Beni bu onurlu ödüle layık görmeniz çok değerli. Bu meslekte 28 yıl önce TGC’nin bana verdiği Sedat Simavi Ödülü’nü de evimdeki kütüphanede saklıyorum. Basın Özgürlüğü Ödülü de onun yanında yerini alacak. Silivri’den en içten sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Merak etmeyin Silivri soğuk değil.”
■ Habere sadakatimizle insanları koruyabiliriz
Tele1 adına ödül Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’a verildi. Yanardağ, “Aydınlar hapsediliyor, öldürülüyor, işkence görüyor. Ama yine de toplumuna bağlılığı, ülkeye bağlılığı sürüyor. Küsmüyor, teslim olmuyor. Bu törene gelirken RTÜK yine bize ceza verdi. Bir yıl içinde bir ceza daha alırsak lisansımız iptal edilecek. Gerçeğe sadakatimiz, habere sadakatimizle insanları koruyabiliriz” dedi.
■ Her şeye rağmen sadakatle halka bağlıyız
Now TV’nin ödülünü alan Ankara Temsilcisi Tülay Öçten, “Çok zor zamanlardan geçiyoruz. Cezalar, akreditasyon uygulamaları oluyor. Haber kaynaklarına ulaşmakta önümüze engeller getiriliyor, ötekileştiriliyoruz. Ama her şeye rağmen biz sadakatle halka bağlıyız. İzleyicimiz için habercilik ilkeleriyle sormaya, gerçekleri sorgulamaya devam edeceğiz. Haber alma hakkı için çalışmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.