MEHMET KAYA/ANKARA
Securitas Türkiye, yıllık Güvenlik Değerlendirme Raporunda, 2024’te alınan bildirimlerin yüzde 53,2’sinin hırsızlık kaynaklı olduğunu açıkladı. Bu riski sırasıyla yangın (yüzde 9,03), tıbbi acil durum (yüzde 7,76) ve trafik kazası (yüzde 7,56) izledi. Securitas’ın görev yaptığı alanların istatistiklerine göre en fazla hırsızlık girişimi yüzde 36 ile perakende sektöründe görülürken, endüstriyel tesislerde yüzde 15, gaz ve petrol-enerji firmalarında yüzde 7 oranında hırsızlık girişimi görüldü. Yangın bildirimlerinin yüzde 25’i endüstriyel tesislerde, yüzde 12’si perakende sektöründe ve yüzde 7’si konutlardan geldi.
Securitas Türkiye’nin, 2024’te kendi bilişim sistemleri üzerinden aldığı 937 bin bildirim ve denetim raporundan yaptığı analizde, 2024’te bir önceki yıla göre hırsızlık bildirimlerinde yüzde 13 artış belirledi. 2023’te de bir önceki yıla göre hırsızlık bildirimlerinde yüzde 36’lık bir artış olmuştu. Bu bildirimler fiili olarak hırsızlığın gerçekleştiği anlamına gelmiyor, girişim olarak önlenenler de raporlanıyor. Tüm bildirimler içinde hırsızlık bildirimlerinin ağırlığı yüzde 53,25 olarak belirlendi.
Bir grup gazeteciye açıklamalarda bulunan Securitas Türkiye Ülke Başkanı Murat Kösereisoğlu, etkinlik ve maliyet yönünden yapay zeka dahil sayısal çözümlerin güvenlikte ağırlığının arttığını; 2025’te sayısallaşmanın kendileri açısından öncelik olarak belirlendiğini, şirketin sayısallaşma yatırımlarına 110, teknolojiye 25 milyon TL yatırım bütçesi ayırdığını kaydetti.
Kösereisoğlu, analizlerle riskin gerçekleşme ihtimalini belirleyip önlem almanın mümkün olduğunu vurgulayarak, “Özellikle yapay zeka destekli video izleme ve analiz gibi çözümlerle hizmet kalitemizi ve kabiliyetlerimizi arttırmayı amaçlıyoruz. Öngörülebilir güvenlik çözümleri ile riskleri minimize etmeyi hedefliyoruz. Dijital Dönüşüm Kültürünü Güçlendirme ve Müşteri Deneyimini Dijitalleştirme bu sene de odağımızda. Ayrıca Yapay Zeka ile Otonom Güvenlik Sistemleri 2025’te robotlarla daha da gündemimizde olacak” dedi. Güvenlik sektöründeki insan kaynağı yönetiminin her dönem önemli olduğunu belirten Kösereisoğlu, şirket olarak 2025’te 2 bin kişilik ilave istihdam planladıklarını, kadın istihdamına ağırlık vereceklerini de vurguladı.
İklim değişikliği güvenlik riski de yaratıyor
Murat Kösereisoğlu, iklim değişikliğinin, hızlı ve aşırı yağış fırtına ve yangın gibi kanallardan güvenlik açısından da riskler taşıdığını belirtti. Kösereisoğlu, ilk bakışta bu tür olayların artması, güvenlik birimlerinin maruziyet yanında olayı bildirme koordinasyon rolü nedeniyle güvenlik hizmetlerine etkisini değerlendirdiklerini kaydetti. Daha uzun vadede iklim değişikliğine bağlı gıda krizi, göç gibi etkenlerin de genel güvenlik sorununa etki ettiğini vurgulayan Kösereisoğlu, bu tür risklerin de gelecek dönem güvenlik yaklaşımına eklendiğini anlattı.