CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, gazeteci Fatih Altaylı'yı ziyaret etti. Özel, ziyaretin ardından yaptığı açıklama sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazeteci, Özel'e Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun AK Parti'ye geçeceği haberleri ve AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yeni katılımlarla ailemiz büyüyor, güçleniyor. Yarın partimize katılımlar olacak. Güçlenerek yolumuza devam edeceğiz." ve konuşmasının bir bölümünde, "Ne kadar Aydın var burada, göreyim. Aydın'ı bir göreyim..." sözlerini nasıl değerlendirdiğini sordu.
Özel, Erdoğan'a seslenerek "Bu vakitten sonra gerçekten insanın yastığa başını koyup da uyumadan önce bir iç huzuru olur ya... Bu vakitten sonra nasıl yastığa başını koyup da 'Namusluyum, insanım, ben uyumaya hazırım' falan diyebilirsin, 'İç huzurum var' diyebilirsin? Aziz İhsan Aktaş’ın Türkiye’de en çok çalıştığı ikinci belediye Kütahya, birinci belediye Aydın. Ben 'Aziz İhsan Aktaş'ın çalıştığı belediye başkanlarını alın içeri tıkın' demem. Bir suç varsa ihalede Sayıştay bakar, suç duyurusunda bulunur, yargılanır. Siz Aziz İhsan Aktaş’ın çalıştığı herkesin CHP’liyse suçlu, değilse dokunulmaz kabul ettiniz. Yüzde 13’ünden biz, 87’siyle AK Parti çalışmış, AK Partilileri ellemiyorlar, CHP’lileri elliyorlar." diye tepki gösterdi.
"Böyle mi alacaksın Aydın’ı? 'Ya içeri tıkıl ya partime katıl'"
Şimdi yeni bir fazda olduklarına dikkati çeken Özel, şunları kaydetti:
"Özlem Çerçioğlu’na gidip şunu söylüyorlar: 'Aziz İhsan Aktaş’la çalışmışsın ya içeri atıl ya gel partime katıl.' Olay bundan ibarettir arkadaşlar. Özlem Çerçioğlu suçsuz olduğunu iddia edip bu haksızlığa karşı içeride yatan bu kadar mert adam varken bu mertliği gösteremeyip Tayyip Erdoğan’a, karşısına üç kere rakip çıkarıp Cumhuriyet Halk Partisi adayını yenemeyen Tayyip Erdoğan’ın Aydın’ı almaya kelime oyunu yapıyor 'Ne kadar aydın var yarın için' diyerek. Sen Aydın’da tekme tokat kovuldun 31 Mart’ta. Üçüncü kez, dördüncü kez yendik seni. Sen Aydın’ı almak, Aziz İhsan Aktaş üzerinden 'Ya içeri tıkıl ya partime katıl' demekle oluyorsa ben sana ne diyeyim? Bu mu mertlik? Bu mu senin siyasetteki mücadele gücün? Böyle mi alacaksın Aydın’ı? Bir dahakinde yine alacağım Aydın’ı. Ege’de bir tane ilde kaldın mı? Kilis’i, Kastamonu’yu, Kırıkkale’yi almışım. Böyle mi alacaksın Aydın’ı?
"Çerçioğlu, Efeler ilçe başkanına 'attır kendini partiden, bahanem olsun' dedi"
'Ya içeri tıkıl ya partime katıl!' Yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun. Kütahya Belediye Başkanı Aziz İhsan Aktaş’la çalışıyor. Onun dosyası Kütahya’da. Bizimkilerin hepsi burada. Aydın’a da aylardır ucundan gösteriyorlar onu. Bir de dikkatle izleyeceğiz bakalım. Cant firmasını, o Cant firmasının cart diye iflası ne duruma gelecek, göreceğiz bakalım şimdi. Günlerdir Aydın’daki bütün belediye başkanlarımıza 'gel beraber gidelim, gel beraber gidelim' dedi. Efeler İlçe Başkanına 'attır kendini partiden, bahanem olsun' dedi. İnat ettim, atmadım o namussuzu partiden. Sırf bahane vermemek için, aha da cart diye ortaya çıktı şimdi. Kabak gibi ortada şimdi. CHP’lilere içeri, buna da ucundan gösteriyorlar. Ya partiye geleceksin, ya içeri gireceksin. O da bunu tercih etti. Ekol TV, oldu mu cevap?
"Tayyip Bey, 'ya içeri atıl ya AK Parti’ye katıl' dedi"
Efeler İlçe Başkanına partimiz aleyhinde dünya kadar açıklama yaptırtıyor ama biz onu disiplin verip atacağız, o da bahane edecek. 'Benim ilçe başkanımı, benim tuttuğum, benim ekibimde olan kişiyi', bilmem ne... İlk ilan edilen belediye başkanıdır. Neden? Kemal Bey’in sözünü çiğnememek için. Aydın’ı alacak CHP’li mi yok? Kemal Bey ilan etmişti. Dedim ki: 'Kimseyi, Kemal Bey’in ilan ettiği hiçbir belediye başkanını göstermezlik yapmayız' dedim. Bizim o mertçe tutumumuza karşı yaptıkları bu. Ama hadi, hadi bakalım bundan sonrasını görelim. Hadi görelim. Ekol TV. İlk haberi sen veriyorsun ya. Al, bunu da ver. Ekol TV’ye söylüyorum: İlk ne güzel sordu. Bu sefer çok değerli savcı şunu başardı: Gidip de onu içeri atmak yerine ya da avukat yollayıp da başka bir yola sapmak yerine Tayyip Bey'e, 'ya içeri atıl ya AK Parti’ye katıl' dedi. İlk kez Ekol TV duyuruyor şimdi. Tebrik ediyoruz. 'Çok iyi gazeteciyiz, hızlı veriyoruz haberi' dediniz ya. Ben de ona katılıyorum. Çok hızlı verdiniz haberi. 'Ya içeriye tıkıl ya AK Parti’ye katıl' formülüyle Özlem Çerçioğlu yarın AK Parti’yi aydınlatacakmış. Olmaz olsun öyle aydınlanma. Olmaz olsun. AK Parti’nin kara düzeni."
"Bir gün yatarları yok"
Cezaevinde tutuklu bulunan gençlerin, Saraçhane'de düzenlenen 100'üncü gün mitinginin ardından gözaltına alınarak, tutuklandıklarını hatırlatan Özel, gençlerin, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununa muhalefet" suçundan 3 Eylül'de mahkemeye çıkacaklarını belirtti. Bu gençlerin, diğer gençlere gözdağı olması nedeniyle içeride tutulduklarını söyleyen Özel, şöyle devam etti:
"Bir gün yatarları yok, hayatlarında ilk kez gözaltına alınmışlar. Ülkenin ana muhalefet lideri günler öncesinden ilan etmiş, oraya yüz binlerle birlikte toplanmışlar. Bir kişinin burnu bile kanamadan dağılmışlar. Tutabildiklerini tutuyorlar ve içeri atıyorlar. Yaz tatillerini zehir ediyorlar. 3 Eylül günü kimisi 2911’den salıverilecekler, bazılarının 12 Eylül’de bir duruşmaları daha var ama zulüm zulümdür. Şimdi buradan Türkiye’deki herkese söylüyorum. 18, 19, 20 yaşındaki gencecik kadınları, gencecik evlatları yaz boyunca burada tutmanın Tayyip Bey’e ne faydası var? Akın Gürlek’e ne faydası var? AK Parti iktidarına ne faydası var? Herkes kendi evladını yerine koysun.
Bu arkadaşlardan bazısının babası AK Partiliymiş. Diyor ki kızına, 'Çıkartabildin mi Ekrem İmamoğlu’nu?'. O da diyor ki, 'Çıkartamadım, sizinkiler beni de içeri attı'. Babası ne yapmış? Gözünü kaçırmış. Düşünsene oy verdiğin parti senin 20 yaşındaki kız evladını sadece arkadaşlarıyla birlikte bir mitinge gitti diye alıyor, buraya tıkıyor. Ne yaptı baban dedim? 'Gözünü kaçırdı' diyor. Bundan sonraki süreçte hepimiz güçlü, kendince muktedir ama zıngır zıngır dizleri titreyen rejimin ne hale düştüğünü görsün. O rejim, Büşra’nın, Zeynep’in, Göksu’nun, Hatice’nin ve Irmak’ın gençliğinden çaldığı her günün hesabını sandıkta verecek. Sandıkta bunun hesabını hep birlikte bu millet soracak. Sen, elinde bu kadar güç var, bu kadar imkan var, kendini bu kadar güçlü gösteriyorsun. Buradaki 5 kadınla mı veya diğer cezaevlerindeki gencecik çocuklarla mı hesaplaşıyorsun? Sen git Putin’le boğuş, Trump’la hesaplaş, Netanyahu’yla konuş. İşte Özgür Özel karşında git onunla hesaplaş. Ne işin var senin Büşra’yla, Irmak’la? Ne işin var? İmamoğlu’nu attın zaten içeriye. O yüzden burada gençliklerinden çalınan her günün hesabını Tayyip Erdoğan sandıkta teker teker millete verecek."
"Amaç Zeydan Karalar’ı görevinden koparmak"
Özel, Zeydan Karalar, Oya Tekin ve Kadir Haydar’ın dosyalarının Adana’da görülmesi gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, Türkiye Cumhuriyet Başsavcısı değildir. Başta Zeydan Karalar’ın dosyası, 11 yıl önce, kendinden önceki AK Partili belediyenin verdiği bir ihalenin sadece ödemelerini yapmışlar ve sonra bir daha çalışmamışlar. Diyorlar ki, 'Parayı alamadım, iftiracı rüşvet verince aldı, bana gösterdi'. Mahkemeye sunuluyor, resmi evrak var, her ay aynı gün almış, hiç aksamamış. 'Rüşvet verdim, para verdim' dediği günden önce de aynı günlerde almış, sonra da almış, öncekilerin toplamı sonrakinden fazla, sonra da bitmiş zaten. Böyle bir iftirayı hadi Adana’daki namuslu savcıların, hakimlerin önüne koyun da görelim. Ama bunu burada yapacak zihniyette adam var. Adamın midesi kaldırıyor bunu yapabilmeyi. Amaç, Zeydan Karalar’ı görevinden koparmak. Örneğin, çalışan ikinci belediye, onun dosyasını ayırıp Kütahya’ya yollamışlar. Alim Işık Kütahya’da yargılanıyor, ki doğrusu bu, bakın getirin onu da burada yargılayın, tutuklayın demiyorum. Kütahya’da bir iddia varsa Kütahya’da yargılanır. Adanalıların da Adana’da yargılanması lazım."
"Aykut Erdoğdu’nun burada tutulduğu her gün hukuksuzdur"
Eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun tutukluluğuna ilişkin de konuşan Özel, "Milletvekili kanunu şu: Seçimden önce ya da seçimden sonra işlediği iddia edilen bir suç varsa yetkili olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bağlı çalışan parlamenter bürodur. Aykut Erdoğdu’yu alıp da İstanbul’da yargılamak, Ankara Cumhuriyet Başsavcısına ve parlamenterlerle ilgili büroya hakarettir, yetki aşımıdır, yaptıkları iş hukuksuzdur. Aykut Erdoğdu’nun burada tutulduğu her gün hukuksuzdur." ifadelerini kullandı.
Özel, gündeme getirdiği "İBB Borsası" iddialarıyla ilgili Hakimler ve Savcılar Kurulu'na yapacakları başvuruya ilişkin de "Biz bunu açıkladık. Söylediğimize yordukları bir ailenin tamamını gözaltına aldılar ve oğullarını dün öğle saatlerine kadar tuttular. Kişi kendisi, 'Artvin’de bulunduğu yayladan ilçeye, ilçeden ile gidip eve gitmişler, beni sormuşlar' dediği halde, onu bir buçuk günde İstanbul’a getirip, burada da belli bir süre daha Emniyet'te tutup dün kendisini sorguya aldılar. Kendisi dün serbest bırakıldı. Çünkü hiçbir suçu, günahı yok. Suç ona karşı, babasına karşı işleniyor. Ama o bırakılana kadar elimizdeki evrakı tuttuk ki, ne biliyoruz, elimizde ne var, HSK’dan savcılığa gidip de orada bir haksızlık yapılmasın diye." dedi.
"Sözlerimi bitirdiğim anda arkadaşlarımız HSK’ya başvuruyu yapacak"
Sözlerini bitirdiği anda, HSK’ya başvuru yapılacağını bildiren Özgür Özel, şöyle devam etti:
"İBB borsasıyla ilgili şu anda geçen hafta bahsettiklerimizin önemli bir kısmının bütün dökümlerini, bilgilerini, belgelerini teslim ediyoruz. Hakimler Savcılar Kurulu, isminden yüksek çıkarılmıştı, niçin çıkarıldığını ben anlamlandıramıyordum ama bugün o 'yüksek' vasfının çıkarılıp çıkarılmamasını hak edip etmediklerini gösterecekler, buradan sonra bakın, iki hafta önce başvurduk, isim isim isim söyledik, 'şu kadını, şu savcı evladıyla şu tarihte, şu sorguda tehdit etti. Ardından da onu şuraya yolladı. Şu kadına şu ifadeyi verirsen evine gidersin, vermezsen sana iyi yolculuklar dedi. Ertesi sabah Türkiye’nin öbür ucundaki elli kişilik bir koğuşa yolladı, zulmediyor. Şu kişiye dediğim ifadeyi vermezsen senin oğlun ne yapacak Silivri’de dedi. Vermeyince ertesi gün oğlunu tutukladı.' Ya bir muhakkik yolla kardeşim, bu kadınlara sorun, bu çocuklara sorun, bu babalara sorun.
"Herkesin HTS’sine bakıyorsunuz, bakmayacak mısınız?"
Şimdi de diyoruz ki 'savcıyla benim aram iyi diyen şu kafeteryada oturdu, yanından savcıyı aradı, savcıyla konuştu, sesini dinletti'. Hani herkesin bazına bakıyorsunuz, bunun bazına bakmayacak mısınız? Herkesin HTS’sine bakıyorsunuz, bakmayacak mısınız? Şimdi göreceğiz bakalım, Adalet Bakanı'nın HSK’nın başkanı olması doğru değil ama Adalet Bakanı’nı göreceğiz, HSK’ya seçilen üyeleri göreceğiz. Haksızlıkla, dalavereyle, Meclis'te hileyle, hurdayla yapılan seçimlerle HSK’ya seçilen o arkadaşlara bakalım siz hakikaten hakim misiniz, savcı mısınız, Kurul musunuz, yoksa guguk kuşu musunuz? Bir Akın Gürlek, Adalet Bakanı’nı ve HSK’yı parmağında böyle oynatıyor mu oynatamıyor mu göreceğiz. Cesareti, ahlakı, namusu ve vicdanı olan, Allah’tan korkan bu adamları gerçekten soruşturur."
(ANKA)