Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günde 800 bin yolcu kapasiteli Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metro Hattı sayesinde Kağıthane'den İstanbul Havalimanı'na 24 dakikada ulaşılabileceğini açıkladı.
Erdoğan, Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metro Hattı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, İstanbul'a tarihi öneme sahip yeni bir eser kazandırmanın heyecanını, mutluluğunu ve gururunu yaşadığını söyledi.
"Kanal İstanbul Projesi'ni er veya geç ülkemize kazandıracağız" diyen Erdoğan'ın konuşmasından satır başları özetle şöyle:
- Bakırköy-Bağcılar, Başakşehir-Kayaşehir, Kazlıçeşme-Sirkeci, Altunizade-Bosna Bulvarı hatlarındaki çalışmalarımız sürüyor. Tüm bu projeleri tamamladığımızda İstanbul'un raylı sistem ağını 380 kilometrenin üzerine çıkarmış olacağız.
- Son yıllarda devreye giren metro hatlarının neredeyse tamamı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızca inşa edilen projelerdir. Halen çoğunluğu yine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız tarafından yürütülen projeleriyle İstanbul, dünyada en fazla raylı sistem inşası yapılan şehirler arasında ilk sırada bulunuyor.
- Kağıthane'ye 'Kağıttepe' diyenlerden, Paris'i bildikleri kadar İstanbul'u bilmeyenlerden fazla bir şey de beklemiyoruz.
- Ülkenin ortak değeri olan bu şehri, her türlü mülahazanın ötesinde söylüyorum, kimsenin insafına bırakamayız.
- Bir tanesi ne diyor? 'Bunda diyor sürücü yok mu?' Biz zaten 10 adet sürücüsüz metro adımını attık, ama bunların haberi yok.
- İnşallah Kanal İstanbul Projesi ile şehrimize yeni bir soluk borusu daha açarak, hem boğazın yükünü hafifletecek hem İstanbul'un marka değerini yükselteceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan iş dünyasına sitem
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün katıldığı BTSO’nun 48. Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada Altılı Masa ve Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Ekonomimizi açıkça çökertmeyi amaçlayan sermaye ırkçılığı karşısında herkesten evvel bu ülkenin sanayi ve ticaret odaları tavır koymalıydı. Yıkım masasının son dönemde bürokrasiden savunmaya, ekonomiden güvenliğe kadar farklı alanlarda tehdit dozunu sürekli artırmasında, bu sessizliğin önemli payı olduğunu düşünüyorum" dedi.
Altılı Masa ve CHP’nin şirketlere çete iftirası atmaktan çekinmediğini belirten Erdoğan, iş dünyasının çatı kuruluşlarından, sanayi ve ticaret odalarının önemli bir kısmından bu tehditler karşısında ciddi bir ses yükselmediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize gelince sürekli güvenden, şeffaflıktan, demokrasiden dem vuranlar, bu ülkenin şirketlerinin düşmanlaştırılmasına tek bir laf dahi etmedi. Bu zatın özel sektörü alenen tehdit eden ifadeleriyle ilgili serbest piyasa ekonomisi savunucularından da tek bir eleştiri cümlesi duymadık. Oysa 'Türkiye güvenli değil.' iftirası karşısında biz siyasetçilerden önce en güçlü tepkiyi iş dünyamızın vermesi gerekirdi. 'Çete' yaftası karşısında en sert eleştirinin, iş dünyasının, iş adamlarımızın bizatihi kendisinden gelmesi beklenirdi. Ekonomimizi açıkça çökertmeyi amaçlayan sermaye ırkçılığı karşısında herkesten evvel bu ülkenin sanayi ve ticaret odaları tavır koymalıydı. Yıkım masasının son dönemde bürokrasiden savunmaya, ekonomiden güvenliğe kadar farklı alanlarda tehdit dozunu sürekli artırmasında, bu sessizliğin önemli payı olduğunu düşünüyorum."