ŞENAY ZEREN
ABD Merkez Bankası (Fed), tüm dünyanın kilitlendiği faiz kararını çarşamba günü Türkiye saati ile (TSİ) 21.00'de açıkladı. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), beklentiler dahilinde politika faizini 25 baz puan indirerek, yüzde 4-4,25 aralığına çekti. Böylelikle banka, yılın ilk faiz indirimini gerçekleştirmiş oldu. Fed, en son Aralık 2024'te faiz indirimine gitmişti.
Banka, 3 ayda bir açıkladığı ekonomik projeksiyonlarını da yayınladı. Fed, federal fon oranına ilişkin tahminini yıl sonu için yüzde 3,6'ya çekerken, bu değişiklik yıl bitmeden başka faiz indirimlerinin de yapılabileceği mesajını verdi. Faiz kararının açıklanmasıyla piyasalarda risk iştahı yüksek kalırken, Fed Başkanı Jerome Powell'ın enfl asyon ve istihdam söylemlerinin ardından risk iştahı törpüledi.
Powell toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında, "Kısa vadede, enflasyon riskleri yukarı yönlü, istihdam riskleri ise aşağı yönlü, bu zorlu bir durum" dedi ve para politikasında adım atarken dikkatli ilerlemenin daha yerinde olacağını ifade etti.
Fed'in yıl sonuna kadar, 29 Ekim ve 10 Aralık olmak üzere iki toplantısı bulunuyor.
Piyasa ne tepki verdi?
Faiz kararının hemen ardından, dolar endeksi 97 seviyesinin altına geriledi ve ABD tahvil faizleri de aynı korelasyonda hareket etti. Dolardaki zayıflıktan güç alan parite, 4 yılın zirvesine çıktı. Altının ons fiyatı, gün içi en yüksek seviyesine kadar tırmanarak, tarihi rekorunun sınırına yaklaştı. Dünya borsa endeksleri, değer kazancına yöneldi. Ancak sonrasında Powell'ın beklenenden az güvercin mesajları, piyasaları tersine çevirdi. Piyasalar dün de, karışık bir seyir izledi.
Türkiye bu kararın neresinde?
Fed'in faiz indirimi ve devamının geleceği mesajı, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için 'olumlu' olarak algılanıyor. Sermaye akımlarının Türkiye'ye doğru da akması ve TL varlıkları üzerinde destekleyici bir unsur olması öngörülüyor. Öte yandan majör merkez bankasının gevşetici para politikasını sürdürmesiyle, dolar endeksi üzerinde yaratacağı zayıflatıcı etkinin dolar/TL'deki baskıyı da hafifletmesi bekleniyor.
Ekonomistlerden faiz değerlendirmesi
"Türkiye'ye pozitif yansıyacak"
Gökhan Uskuay - Destek Yatırım Araştırma Direktörü
Fed Başkanı Powell Jackson Hole toplantısında, Fed’in önceliklerinin değişimi ile faizde indirim sinyalini vermişti. Bu nedenle, faiz indiriminin iletişimli ve piyasa beklentileri ile uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Powell, karar sonrası yaptığı konuşmada, zayıf istihdam ve yüksek enflasyon ile birlikte ekonomik belirsizliğin devam ettiğini vurguladı ve indirimi ‘risk yönetimi indirimi’ olarak tanımladı. Fed üyelerinin ekonomik projeksiyonları, bu yıl içinde iki çeyrek baz puanlık daha faiz indirimi öngördüğünden, alınan karar piyasa beklentileriyle uyumlu. Trump’ın başkan olduktan sonraki ilk atağı olan Fed üyesi Stephen Miran’ın, diğer üyelere muhalif kalarak 50 baz puanlık bir faiz indirimi önermesi ve bu beklentisini yıl sonu projeksiyonuna yansıtması dikkat çekti. Bu durum, 2026’da Fed Başkanı dahil gerçekleşecek değişikliklerin, Fed’den birden fazla faiz indirimi gelebileceğine işaret ediyor.
Fed’in 2026’da tek bir faiz indirimi öngörüsü, dolarda kısa vadede alım getirse de, Fed içi siyasetin oylamalara ve projeksiyonlara yansıması, doları baskı altında tutmaya devam edecektir. Türkiye açısından baktığımızda, risk primini düşürücü ve buna paralel olarak yurt dışından Türkiye’ye sermaye girişlerini artırıcı bir etkisi olacaktır. İç ve dış finansal koşullar, TL cinsi yatırım araçlarını destekleyecektir.
"Dış iklimin pozitif olması Borsa İstanbul’u destekler"
Eral Karayazıcı - Inveo Portföy Fon Yönetim Müdürü
Fed, dün bir yandan 2025 yılının ilk faiz indirimine imza atarken, bir yandan da dengeli bir tonla önümüzdeki süreçte faiz indirimlerinin ılımlı bir hızla devam edebileceği mesajını verdi. Piyasanın ilk reaksiyonu, ölçülü negatif gibi görünse de ben bunun beklenti bitti satışları ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Fed verilere bağlı bir hızla önümüzdeki aylarda faiz indirimlerini sürdürecektir. 2026 ve 2027’yi bu yıl ile kıyasladığımızda, görece daha iyi bir büyüme ve görece daha düşük faize sahne olmaya aday. Dış iklimin pozitif olması şüphesiz yurtiçi piyasalar adına da destekleyici. Lokal gündemde bir değişiklik olmazsa, BIST’in kısa vadede 11.750 civarına, yılın sonuna doğru da 12.500 puana (290-300 USD bandı) yükselmesi şaşırtıcı olmaz. 300 dolar güçlü bir direnç, ancak geçilmez Çin seddi değil. Lokal faktörler de destekleyici olursa, 2026 ilk yarısında pekala aşılabilir ve BIST 320 doları da test edebilir.
"Faiz indirimi sürerse, dolar/TL’deki baskı hafifler"
Murat Özsoy - Biz Finansal Danışmanlık Kurucusu
Fed’in beklentiler paralelinde 25 baz puanlık indirim kararı sonrası projeksiyon materyallerinde fonlama maliyeti tahminlerini aşağıya çekmesi, piyasa tarafından ekim ve aralık aylarındaki toplantılarda da faiz indirimine devam edeceği şeklinde algılandı. Ben, bu algı için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Powell, karar sonrası yaptığı açıklamada enflasyon baskılarının halen devam ettiğini söyleyerek (ki bu doğru), bu faiz indirimindeki ana motivasyonun istihdam piyasasındaki gelişmeler olduğu mesajını verdi. Zaten kararın açıklanması ve sonrasında Powell’ın konuşmalarıyla, piyasalarda değişimler gördük. ABD’de enflasyon beklentileri nisan ayından beri sürekli yükseldi ve son açıklanan veri, beklentiyle paralel olarak yıllık yüzde 2.9’a kadar geldi. Fed, ekim ayında da 25 baz puanlık indirime devam edebilir; ancak aralık ayı için bence bugünden kesin bir yargıya varmak için erken.
Piyasadaki en belirgin tepkiyi, 3700 doların alt seviyelerinde dalgalanan altın fi yatlarında ve yüzde 4.05’e gerileyen ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde gördük. Bu etkilerin Türkiye piyasalarına ilk etapta belirgin etkileri olmayacaktır. Şu anda da karar ertesinde de zaten görmedik. Ekim ayıyla birlikte ikinci 25 baz puanlık indirim gelmesinin, dolar endeksini zayıflatarak yine 96 seviyelerinde hareket etmesi gibi bir sonuç doğurmasını bekliyorum. Bu da, dolar/TL üzerindeki baskıyı hafifleterek, ekonomi yönetiminin işini kolaylaştırıcı bir unsur olacaktır. Yani Fed’in faiz politikası, yıl sonunda dolar/TL kurunun 44.80TL – 45.20TL aralığında kapamasını destekler.
Borsa İstanbul’a fon akışı artar mı?
Euro/dolar paritesi açısından ise, Fed’in faiz politikası neticesiyle 1.18 üzerini zaman zaman test edecektir. Üzerine bir de ABD-Çin ticaret müzakerelerinden uzlaşma olmayan sonuçlar gelirse, 1.20 seviyelerini de görürüz. Dolayısıyla Fed’in faiz politikasının, iç piyasada dolar/TL kuru üzerindeki baskısını, Euro/TL cephesinde görmeyiz. Fed’in faiz indiriminden kaynaklı Borsa İstanbul tarafına da fon akışlarının gelmesi için öncelikli koşul, içerideki siyasi cephede suların durulması diye düşünüyorum. Bu olmadan Fed’in faiz politikası kaynaklı bir Borsa İstanbul fon girişini beklemiyorum.
"Sermaye akımları gelişmekte olan ülkelere kayabilir"
Seda Yalçınkaya Özer - İntegral Yatırım Araştırma Müdürü
Fed’in kararında bir şerh dikkat çekti; Trump’ın yeni atadığı Miran, 50 baz puanlık indirim yapılması gerektiğini savundu. Faiz kararı ve projeksiyonlarda genel olarak sürpriz olmadı. Daha önce Fed’in faiz kararına şerh düşen üyelerin bu toplantıda oy birliği sağlamasını, Trump’ın son dönemde Fed’in bağımsızlığını sorgulatan açıklamaları karşısında verilmiş güçlü bir mesaj olarak değerlendirdik. Fed’in yansıttığı bu tablo, gelişmekte olan ülke para birimleri için de olumlu diyebiliriz. Sermaye akımlarının buraya kayması bizim için olumlu diyebiliriz. GOP’lar içinde hikâyesi olan ülkelerin piyasaları, pozitif ayrışacaktır.
İlk reaksiyonda dolarda negatif bir eğilim oluşsa da, Powell’ın konuşmasında ve sonrasında piyasa bu kararı, likiditeyi ve ekonomik faaliyeti destekleyici bir adım olarak okudu. Dolar endeksi gerilediği 96,40 seviyelerinden, 97 seviyesine yükseldi. Ancak dolar endeksi önümüzdeki dönemde, hem Fed’in faiz indirim döngüsünden hem de Trump’ın tarife adımları kaynaklı güven eksikliğinden dolayı gerilemeye devam edebilir. Fed toplantısı sonrası ons altın, gerilediği seviyelerden tepki görmeye devam ediyor. Kısa vadede 3620 seviyesi üzerindeki seyirler korundukça, ana yukarı yönlü eğilim devam edebilir. Euro/dolar paritesi ise, doların zayıflığından destek alıyor. Önümüzdeki süreçte dolar endeksindeki gerilemenin sürmesi Euro/dolar paritesi için 1,20 seviyesinin test edilmesine zemin hazırlayabilir