Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile birlikte Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ndeki 4'üncü Tarım Orman Şurası Kırsalda Sürdürülebilir Yaşam Atölyesi programına katıldı.
Burada konuşan Yılmaz, Orta Vadeli Program'da hayata geçirilen makro politikaların en önemli sektörel bileşenlerinden birinin tarım ve kırsal kalkınma olduğunu söyledi.
Yılmaz, tarım ve kırsal kalkınmayı, gıdayı stratejik bir alan olarak gördüklerini, dolayısıyla bu alana köklü, uzun vadeli politikalarla yaklaşmak durumunda olduklarını belirterek, "Tarımın bu tarihsel konumunun yanı sıra özellikle son dönemlerde iklim değişikliği, tedarik zincirlerinde kırılmalar, dünya nüfusunun geldiği nokta, afetler birçok unsurla birlikte gıda arz güvenliğinin çok önemli olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
"Tarımımıza baktığımızda 2023 yılında tarımsal hasılamızın 68,5 milyar dolara ulaştığını görüyoruz ve bu hasıla değeriyle Avrupa'da üretim açısından 1'inci, dünyada ise 9'uncu sırada yer aldık. Türkiye, tarımsal üretimde son derece önemli bir konumdadır. Son 22 yılda gıda ve tarım ürünlerinde 107 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik." bilgisini paylaşan Yılmaz, Türkiye'nin cari açık veren bir ülke olduğunu, ancak bunu yüzde 1'in altına indirdiklerini dile getirdi.
Yılmaz, Türkiye'nin çeşitliliği olan bir tarım ülkesi olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
"206 çeşit ürünü yetiştirebilen eşsiz bir ülke konumunda Türkiye. Dünyada sebze üretiminde 4'üncü, meyve üretiminde ise 6'ncı sıradayız. Sebze ve meyvede Türkiye'nin çok güçlü bir rekabet gücü var. Avrupa ile mukayese ettiğinizde dahi oradaki yani gelişmişlik seviyesiyle mukayese ettiğinizde dahi rekabet gücü oldukça yüksek bir yapımız olduğunu söyleyebilirim. Bitkisel üretimimizi 2002 yılına göre yüzde 41 arttırarak 2023'te 139 milyon tona ulaştırdık ve Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırmış olduk. Tohumculuk alanında da büyük atılımlar gerçekleştirdik."
"Son 22 yılda tamamen kapalı sistem sulamaya geçtik"
Kalkınma politikalarında olduğu gibi kırsal alanda da yeşil ve dijital dönüşüme önem verdiklerini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Kırsal dediğimiz zaman kırsal turizmden yenilenebilir enerjiye, kırsal el sanatlarına, ticarete varıncaya kadar birçok aktivite aklımıza gelmek durumunda. Biz de bu kırsal kalkınma çerçevesinde çok çeşitli programlar, kurumsal yapılar gerçekleştirdik son 20 yılda. IPARD, TKDK, Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Programı, Uzman Eller Programı, Genç Çiftçi Programı gibi çok çeşitli programlarla, hibelerle kırsal kalkınmayı destekledik. Bugüne kadar yaptığımız bu desteklerle 96 bin proje hayata geçmiş, yaklaşık 126 milyar lira hibe destek sağlanmış ve bunlarla 281 bin kişiye istihdam imkanı oluşturmuş durumdayız."
Yılmaz, üretken yapay zekanın sulama verimliliğinden tarımsal diğer faaliyetlere varıncaya kadar birçok alanda kullanılması, Tarım Bakanlığı ile tarım kuruluşlarının içinde çok güçlü yapay zeka birimlerinin olması gerektiğini söyledi.
Suyun artık son derece kritik hale geldiğini ve Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını vurgulayan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"İklim değişikliğiyle, küresel ısınmayla birlikte burada karşılaşabileceğimiz riskleri şimdiden görüp çok ciddi tedbirlerle yine yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Burada da en kritik husus suyun verimli kullanımı. Türkiye'de kullanılan suyun yüzde 77'si tarımda kullanılıyor. Dolayısıyla, Türkiye'nin genel anlamda su verimliliğinin sağlanması, tarımsal su verimliliğinden geçiyor. Bunu mutlaka başarmak durumundayız. Biz bu son 22 yılda tamamen kapalı sistem sulamaya geçtik. Bu bir örnek olarak söylüyorum ama bu yetmez. Bitki desenine de mutlaka dönüştürmemiz gerekiyor. Daha az su tüketen bitkiler çok çok önemli."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, hem yaşam hem üretim şartları bakımından kırsal alana bütüncül şekilde yaklaşılması gerektiğinin altını çizerek, Şura'dan çıkacak sonuçların bu politikalara ışık tutacak nitelikte olmasını diledi.
"Ürün yokluğu yaşanmadı"
Son yıllarda yaşanan gelişmelerin tarım ve gıdanın ne kadar kritik olduğunu çok daha iyi ortaya koyduğunu vurgulayan Yumaklı da, bu süreçte üretimden vazgeçmediklerini ve ürün yokluğu yaşanmadığını ifade etti.
Yumaklı, ülkenin çok riskli bir coğrafyada olduğuna dikkati çekerek, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın işaret ettiği gibi, durursak düşeceğimizi, gevşersek kaybedeceğimizi, hedeflerimizi unutursak yolumuzu şaşıracağımızı biliyoruz. Bu nedenle hep ileriye bakıyoruz." diye konuştu.
Sağlanan hibeler sayesinde binlerce projenin uygulamaya alınarak yeni istihdam sağlandığına işaret eden Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün Türkiye 68,5 milyar dolar tarımsal hasılasıyla Avrupa'da birinci sırada, dünyada ise ilk 10 ülke arasında. Vatandaşlarımızın ve ülkemize gelen turistlerin gıda ihtiyacını sorunsuz karşılarken bir yandan da 180'den fazla ülkeye 2 bin 200 çeşit ürün ihraç ederek, ekonomiye yıllık 32,6 milyar dolar destek sağladık."
Türkiye'yi tarımda rekabet gücü yüksek bir ülke konumuna getirmeyi amaçladıklarını belirten Yumaklı, hedeflere ulaşmak için sektörü ilgilendiren birçok dinamiği ortak akıl ve istişareyle harekete geçirmeleri gerektiğini dile getirdi.
Yumaklı, tarım politikalarını belirlerken temel amaçlarının, dinamik ve modern bakış açısıyla sektörü yeniden ele almak ve yeni normale karşı sektöre güvenli bir yol açmak olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
"4. Tarım Orman Şurası'nda diğer şuralardan farklı olarak atölye çalışmaları oluşturduk. Atölye çalışmalarımızda konularında uzman kişiler, tüm paydaşlarla birlikte çalışmaları enine boyuna istişare edecekler. Buna kısaca biz 'tecrübe paylaşımı' diyebiliriz. Aslında bu çalışma, Türkiye'nin tarımdaki geleceğine yön verecek. Atölye çalışmalarında kazanılan tecrübeler raporlanacak ve halihazırda çalışmalarına devam eden 15 şura çalışma grubumuzla paylaşılacak. Biz bu kapsamda diyoruz ki açık uçlu hiçbir alan kalmasın. Çünkü Türkiye Yüzyılı'na tarımın damga vurmasını istiyoruz."
Şura nisanda yapılacak, bildirge mayısta paylaşılacak
Bakan Yumaklı, 30-31 Ocak'ta resmi faaliyetlerine başlayan çalışma gruplarının şu ana kadar 48 çevrim içi toplantı gerçekleştirdiği bilgisini verdi.
Şuranın 28-30 Nisan'da gerçekleştirileceğini bildiren Yumaklı, Şura Sonuç Bildirgesi'nin mayısta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşılacağını sözlerine ekledi.
(AA)