Güldağ: Merkez Bankası Başkanı değişti. Hayırlı olsun diyelim. Yeni başkan Fatih Karahan, "Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz" diyor. "Enflasyon, hedefimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar, gereken parasal sıkılığı korumaya kararlıyız" mesajı veriyor. Başkan değişti ama mesajda bir değişiklik yok görünüyor. O zaman yapılacak işlerde de bir değişiklik yok. Özellikle piyasadaki likiditenin çekilmesi en acil ve kritik konu...
Ağaoğlu: TCMB, geçen hafta hem TL hem döviz KKM'deki zorunlu karşılık oranlarında yeni ayarlamalar yaptı. Böylece piyasadan 110 milyar lira civarında bir likidite çekecek. Ama daha çekmesi gereken önemli bir likidite var. Hemen çekmiyor. Çekmezler. Genel seçimler sonrasında ortaya çıkan kur artışından dolayı çok ciddi bir TL likiditesi KKM üzerinden piyasaya geldi. Bu paranın çekilmesi şart. Çekilmediğinde para politikası verimli çalışamıyor. Enflasyonla mücadele de sekteye uğruyor.
Güldağ: Milton Friedman'ın lafıydı değil mi? Enflasyon her zaman her yerde parasal olgudur.
Ağaoğlu: Hazine de şubat ayı için 250 milyar liralık önemli bir borçlanma programı açıkladı? O da bir miktar likiditeyi çekecek. Ama para politikasının etkin çalışması için faiz artırımı dışında kalıcı adım atıldı mı diyorsan, hayır, henüz o yönde bir adım yok.
Güldağ: Merkez Bankası'nın rezervlerinde de önce yükseliş, arkasına düşüşler, sonra yine yükseliş. Bu arada 6 milyar dolar kurları kontrol etmek için 'yakıldı' deyim yerindeyse. Bankalarla yaptığı döviz alıp TL verdiği swap hareketini de iyice yavaşlatmışken, tekrar devreye aldı...
Ağaoğlu: Bu adımlar belki günü kurtaracak. Kalıcı işler için biraz daha emek gerekiyor. O yüzden özellikle yerel seçimlerden sonra Bakan Şimşek'e daha fazla görev düşecek. Çünkü sadece ve sadece faizle bu iş olmuyor, olmaz da.
Güldağ: İTO'nun İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi ocakta 6,72 arttı. Pazartesi günü de TÜİK açıklayacak. Aylık 8-9 çıkabilir beklentisi vardı. Enflasyon kolay kolay düşmeyecek algısı güçlenmeye başlamıştı. Herkesin biraz işine geliyor, 3-5 sene böyle gideriz yorumları artmaya başlamıştı. Oysa imkan yok.
Ağaoğlu: Gidemeyiz. Bir mutabakata varmamız lazım. Başka bir şansımız yok. Elimizdeki tek elle tutulur politika da enflasyonla mücadele programı.
Güldağ: Bu enflasyon beklentileri yatırım araçlarını da çok yakından ilgilendiriyor. Mevduat faizlerinin gerilemesi enflasyonda ise yukarı yönlü beklentiler mesela borsayı olumlu etkilemiş görünüyor. Nedir beklentin?
Ağaoğlu: Enflasyon en büyük parametre. Enflasyon endişeleri ister istemez borsaya da yeniden yansıyor.
Güldağ: Yüksek faiz borsaya ciddi patinaj yaptırdı. Ama şimdi bakıyorum yıl başından bu yana yüzde 15'e yakın bir artış var.
Ağaoğlu: Bir miktar yabancı girişi olduğu da düşünülüyor. Deyim yerindeyse atla deve bir miktar değil. Ama bir giriş var.
Güldağ: Yabancı girişinin banka hisseleriyle haşır neşir olduğu malum. Son dönemdeki yükseliş ise perakende, havayolu şirketleri gibi sektörlerden geldi. Bankalar henüz bu çıkışa katılmadı.
Ağaoğlu: Evet, ama gelin şunda anlaşalım. Dışardan gelen paranın aslen girmesi gereken yer, borçlanma senetleridir. Borsaya giren paranın ne cari açığımıza ne ödemeler dengesine bir katkısı olmaz. Aslen gelmesi gereken büyük piyasa orasıdır.
Güldağ: Hacim olarak büyük piyasa tahvil piyasası...
Ağaoğlu: Ve mevduat piyasası, kredi piyasasıdır. O yüzden önce buraya girmesi lazım.
Güldağ: Orada pek hareket yok.
Ağaoğlu: Hayır, yok çünkü, girme kanalları halen daha oluşmuş, inşa edilmiş veya tamir edilmiş değil. O yüzden ben borsaya gelen rakamı çok da önemsemiyorum.
Güldağ: Ama borsa çıkıyor...
Ağaoğlu: Orada enteresan bir şey söyleyeyim; 2,45 doların altına gitmesi zor demiştim. Eğer aşağıya inerse 2,25 dolar vardı, inmedi, 2,45'i geçtik. Şu anda da teknik olarak 2,85 dolar seviyelerindeyiz.
Güldağ: Dolar bazında...
Ağaoğlu: TL tarafına hiç bakmıyorum. Onun için nominal rekorlara da bakmıyorum. Çünkü reel endekse en yakın ifade edebildiğim dolar bazındaki endeks. O da 2,85 dolar seviyelerinde. Hatırlarsan 3,25 dolar seviyeleri bu senenin ana hedeflerinden bir tanesi diye konuşmuştuk. Halen daha bu seviyeyi koruyorum.
Güldağ: Gelir miyiz oralara?
Ağaoğlu: Geleceğimizi düşünüyorum yıl içinde. Bu hemen geleceğimiz anlamına gelmiyor. O yüzden borsanın halen daha iyi bir yatırım alternatifi olduğunu düşünmekle birlikte, faizdeki gelişmeleri iyi izlemek gerekir. 45 politika faizine yakınsayan mevduat ve kredi faizlerinin olduğu bir ortam oluşmadan daha net bir şey söylemek zor. Ama burası oluştuğu takdirde hem borsa daha iyi fiyatlayacak kendisini hem de faiz halen daha önemli bir alternatif olmaya devam edecek.
Hürmüz işe karışmazsa petrolde yön aşağı...
Güldağ: Enflasyon tarafını etkileyecek en önemli konulardan biri enerji fiyatları, Petrol de hayli hareketli bu sıralar... Kızıldeniz'deki gelişmeler fiyatları etkiliyor. Bir de tedarikin uzaması var. Mesela bu nedenle ne zamandır sürekli stok yapan Kahramanmaraş'taki iplikçiler, Uzakdoğu ipliği Kızıldeniz'e takılınca satış yapmaya başladı. Avrupa bizden iplik çekiyor...
Ağaoğlu: İki önemli konu var orada. Birincisi, sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen büyük konteyner taşıyıcıcıları Kızıldeniz'den artık Ümit Burnu'na, Güney Afrika'nın güneyinden dönecek şekilde rotalarını değiştirdiler. Bu hem zaman hem maliyet anlamında olumsuz etkiliyor.
Güldağ: Asıl enflasyona etkisi ne olur?
Ağaoğlu: Enflasyonu çok olumsuz etkilemesini beklemiyorum. Çünkü majör bir maliyet kalemi değil henüz daha. Henüz diyorum çünkü sigorta, navlun, yakıt, süre fonlama maliyeti hepsi artmaya devam ediyor. Gene de bu dev şirketlerin sineye çekemeyeceği kadar bir maliyet artışı henüz ortaya çıkmış görünmüyor.
Güldağ: Tabii tek kanal Süveyş değil ama navlun ciddi şekilde arttı, etkiler. Bir de jeopolitik tarafta da işler pek iyi gitmiyor...
Ağaoğlu:Özellikle geçen hafta Rus petrolünü taşıyan bir geminin vurulması, önemli bir olaydı. Yani Rusya teknik olarak bu işlerden bağışık gibi görünen bir ülkeydi. Ama onlar da bu işin içine dahil olunca petrol fiyatlarında hızlı bir yükseliş oldu. 81,5-84,5 dolar gibi. İki tane önemli eşiğe kadar geldik.
Güldağ: Onu diyorum, bu da enflasyon endişelerini artıran unsurlardan biriydi...
Ağaoğlu: Evet ama diğer taraftan Çin, İran üzerinden, Husilere baskı yapmaya çalışıyor, çünkü ticareti olumsuz etkileniyor.
Güldağ: Peki, İran niyetli mi?
Ağaoğlu: İran etkili olabildiği ölçüde yapacaktır. Çünkü İran'ın Çin ilişkileri çok ciddi arttı. Fakat bu sıra petrolle uğraşan hemen herkes özellikle Ürdün'deki Amerikan üssü bombalanması sonrası her akşam, 'yarın Amerika şunu vurur, burada böyle problem olur' diye endişeleniyor.
Güldağ: Talep tarafında neler oluyor?
Ağaoğlu: Toplam talep olarak belli oranda gerileme başlıyor aslında. Çin ekonomisinin çok da ümitvar olmadığı bir yıl bekliyor bizi.
Güldağ: Petrolde dalgalı seyir sürer mi?
Ağaoğlu: 83,5 dolarlı gördükten sonra son harekette cuma öğle saatlerinde 80 doların altına indi.
Güldağ: 77'ye kadar da geriledi sonraları... Yeniden yukarıya doğru tırmanır mı?
Ağaoğlu: Ben petrolde temel trendin aşağı yönlü olduğunu, buradaki yaşanan hareketlerin de çok arızi olarak petrol fiyatını yukarı çıkarabileceğini düşüyorum.
Güldağ: Bu fiyatlar geçici diyorsun yani...
Ağaoğlu: Evet, biraz saman alevi gibi birtakım hareketler oluyor. Ama Hürmüz Boğazı kapanacak olur ise petrol fiyatında çok ciddi bir hareket olur ve işte onu da geri getirmek hakikaten zor olur.
Güldağ: Peki Fed'in faiz indirimlerini geciktirecek bir seyir olur mu petrolde?
Ağaoğlu:Halen beklentim 1 Mayıs toplantısında Fed'in faiz indirimlerine başlayacağı yönünde. Piyasa 5 indirim bekliyor. Ben önümüzdeki toplantının üç veya dördünde faiz indirimi olacağını, hatta bir indirim yapıp bekleyeceklerini, sonra tekrar bakacaklarını düşünüyorum.
Güldağ: Daha yavaş gidecekler yani. IMF eski Başekonomisti Rogoff da iki bilemediniz üç artırım olur demişti.
Ağaoğlu: Ben üç bekliyorum. Dört çok sürpriz olmaz, ama beş mümkün görünmüyor.