
Küresel buğday piyasasında uzun süredir Karadeniz merkezli fiyat avantajını belirleyen dengeler 2026’ya yaklaşırken değişim içinde. Bol üretim ve Latin Amerika’nın agresif fiyatlaması Rusya ve Ukrayna’nın yıllardır sürdürdüğü hâkimiyete meydan okuyor. Son zamanlarda yapılan analizler, Türkiye’nin ithalat politikalarının bu pazarda belirleyici bir hale gelebileceğini ortaya koyuyor.
Karadeniz’in fiyat üstünlüğü daralıyor
Fastmarkets’in analizine göre bu yıl küresel buğday arzı son yılların en güçlü dönemine girdi. AB’de Fransa, Almanya, Romanya ve İspanya’nın sert üretim artışı; Avustralya’nın 37 milyon tonu aşması beklenen rekor mahsulle piyasaları beslemesi; Karadeniz’in fiyat üstünlüğünü doğrudan zayıfl atan bir tablo yaratıyor.
Ancak buna rağmen küresel buğday talebi neredeyse yerinde sayıyor. USDA’ya göre ithalat bir miktar artış gösterse de, bazı ülkelerde beklentiler gerçekçi görünmüyor.
Türkiye’ye ilişkin beklentiler tartışmalı
Örneğin Türkiye için açıklanan 7,5 milyon tonluk ithalat tahmini, geçen yılın 2,9 milyon tonluk hacmiyle uyuşmuyor. Un ihracatının hâlâ toparlanmamış olması, Türkiye’nin iç piyasada CFR bazlı fiyatlarının Rusya ve Ukrayna tekliflerinin altında seyretmesi ve yerli hasadın güçlü gelmesi, yüksek ithalat varsayımlarını tartışmalı kılıyor. Benzer şekilde Mısır ve Vietnam gibi büyük alıcıların da ithalat görünümü yukarı doğru olsa da, iç tüketim ve fiyat dinamikleri bununla çelişiyor.
Ukrayna kalite sorunu yaşıyor
Ukrayna cephesinde üretim miktarı büyük bir sıkıntı yaratmasa da asıl sorun bu yıl kalite dağılımında ortaya çıktı. 2025/26 mahsulü yüksek protein değerleriyle öne çıkarken, “saf” yemlik buğday neredeyse piyasadan silinmiş durumda. Ukrayna’nın 2024/25 ihracatı 15,6 milyon tona ulaştı. Bu sezon ise 16 milyon tonun biraz üzerinde bir performans mümkün görünüyor. Ancak AB’nin yeni tahıl düzenlemeleri nedeniyle İspanya’ya yapılan sevkiyatlar sert düşmüş durumda. Buna karşın Ukrayna, Cezayir’de Bulgaristan’ın ardından ikinci büyük tedarikçi olarak gücünü koruyor.
Rusya, 2026’da daha agresif pazar stratejisi izleyebilir
Rusya bu yıl da küresel buğday piyasasının merkezinde oldu. İhracat hızında geçen yıla göre bir yavaşlama olsa da, 15 Şubat–30 Haziran arasında uygulanacak 20 milyon tonluk kota ve devlet destekli lojistik yatırımları, 2026’da Rus buğdayının agresif şekilde piyasaya akacağını gösteriyor. Rublenin zayıf seyri, hem buğday hem de mısır ihracatında Rusya’ya ciddi bir fiyat avantajı sağlıyor.
Latin Amerika en tehlikeli rakip
Karadeniz fiyat üstünlüğünü tehdit eden en kritik unsur ise Latin Amerika’da, özellikle Arjantin’de yaşanan fiyat kırılması. Arjantin buğdayı 2022’den bu yana ilk kez yeniden Kuzey Afrika ve Asya pazarlarında Karadeniz ile kafa kafaya rekabet edebiliyor.
Fastmarkets’in hesaplamalarına göre, Asya’ya navlun Karadeniz için hâlâ çok yüksek aynı rotalarda Latin Amerika çok daha avantajlı. Analize göre Karadeniz’in tek gerçek navlun avantajı Türkiye ve birkaç yakın bölge ile sınırlı. Bu nedenle aralıktan sonra Karadeniz buğdayının uzak pazarlarda fiyat üstünlüğünü korumasının zor olduğu belirtiliyor.
Türkiye: Karadeniz buğdayının “zorunlu destinasyonu” haline geliyor
Türkiye, coğrafi konumunun sağladığı navlun avantajı ve büyük öğütme kapasitesi sayesinde Karadeniz üreticileri için en kritik pazar konumunda. Ancak iç piyasada ithalat temposunun sınırlı kaldığı dikkat çekiyor. neden oluyor. Un ihracatındaki yavaş toparlanma da Türkiye’nin bu sezon fazladan mal çekmesini engelliyor. Buna rağmen, Karadeniz’in uzak pazarlarda rekabet kaybettiği bir dönemde Türkiye’nin önemi daha da artıyor. Özetle: Rusya ve Ukrayna için Türkiye artık “stratejik bir çıkış kapısı” olarak yorumlanıyor.
2026’da yüksek arz, kırılgan fiyatlar
Tahıl fiyatları bu hafta baskı altında. Küresel hasat ve zayıf talep nedeniyle fiyatlar geriliyor. Brezilya ve Hindistan’daki güçlü hasatlar ve Çin’in yavaş alımı, Arjantin’in hamlelerine ve ABD ihracatının artmasına rağmen fiyatları aşağı çektiği için soya fasulyesi ve buğday geriliyor. Chicago Ticaret Borsası’ndaki soya fasulyesi vadeli işlemleri son 1 haftada yüzde 3 gerileyerek 11 doların altına düşüp Ekim sonundan bu yana en zayıf seviyesine indi. Buğdayın kile fiyatı yüzde 1 azalarak 5.3 dolara düştü.