İSTANBUL / EKONOMİ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, makrofinansal istikrarı güçlendiren programla üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan iki kez not artırımı alan tek ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatarak not artışlarının devam etmesini beklediklerini vurguladı. Yılmaz, “Türkiye, çok daha iyi noktalara gelecek. Ekonomik programı kararlılıkla uygulayarak finansal istikrarı güçlendirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Bu yıl sekizincisi düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi, ‘Üçüz Dönüşümün Kesişim Noktası: Sermaye Piyasaları’ temasıyla dün gerçekleştirildi. Kongrenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sermaye piyasalarının kalkınma ve refah için hayati bir role sahip olduğunu belirterek bu piyasaların sadece kaynak oluşturmakla kalmayıp katma değer ürettiğini, istihdamı artırarak yatırımlara güvenli kazanç alternatifleri sunduğunu dile getirdi. Yılmaz, son yıllarda sermaye piyasalarında kaydedilen ilerlemenin de gururu verici olduğunu söyledi.
Yılmaz, sermaye piyasalarındaki toplam yatırımcı sayısının 36 milyonu aştığı bilgisini vererek şunları söyledi: “Borsa yatırımcı sayısı 6.9 milyon kişi ve portföy değeri 13.6 trilyon lira düzeyinde. Yatırım fonlarında 5.5 milyon yatırımcı olup 4.4 trilyon TL portföy büyüklüğüne ulaştı. Geçen yıl 54 şirket halka arz yoluyla 79.3 milyar lira fon temin ederken, 12 Aralık itibariyle halka arz süreci tamamlanan 31 şirket 55.9 milyar lira kaynak sağladı. Halka arzdan sağlanan fon büyüklüğü bakımından geçen yıl dünyada 10’uncu Avrupa’da 1’inci sırada yer aldık. Halka arzlarda bu gelişmeler reel sektörün sermaye piyasasına ilgisinin arttığına işaret ederken şirketlerin bankacılık dışında da sermaye piyasası araçlarına yöneldiğini gösteriyor.”
Bankalar parası olan ve ihtiyacı olmayanı destekliyor
Türkiye’de bankacılık sektörünün çok kıymetli olduğunu ama finansal sistemde bankacılık sisteminin ağırlığının çok fazla olduğunu söyleyen Yılmaz, “Bankacılık sektörünün yavaşlamasıyla değil banka dışı sermaye piyasası araçlarının gelişimiyle daha dengeli yapı oluşmasını temenni ediyoruz ve politikalarımız da bu yönde. Bankacılık sektörü doğası gereği zaten parası olan ve paraya çok ihtiyacı olmayanları destekliyor. Bizim asıl yapmamız gereken iyi projeleri olan, girişimci yenilikçi olan şirketleri finans eksikliğini karşılamaktır. Böyle yaptığımızda finansın toplumsal kesimleri kapsayıcılığı hedefi gerçekleştirir ve girişimcilik kapasitesini üst noktalara çıkarmış olduğumuz gibi toplam finans sektörünü de üst noktalara taşırız” diye konuştu.
Yılmaz, Orta Vadeli Program’da önem verdikleri konuların başında finansal istikrarın desteklenmesi geldiğine işaret ederek enflasyonu düşürerek kalıcı fiyat istikrarını hedeflerken diğer taraftan makrofinansal istikrarı güçlendirdiklerini bunun da finansal sektör için daha öngörülebilir ortamda gelişim imkanı getirdiğini kaydetti.
Yine OVP kapsamında en önemli unsurlardan birinin tasarruflar olduğuna işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin kalkınma sürecindeki en kritik darboğazlarından birinin cari açık olduğunu iç tasarrufların artmasıyla ve artan tasarrufların verimli alanlara sevk edilmesiyle hem cari açığı kökten çözeceklerini hem de ekonominin rekabetçiliğini artırabileceklerini söyledi. Yılmaz, OVP’nin olumlu çeşitli finansla göstergelerle takip ettiklerini belirterek enflasyonda düşüşün başladığını, haziranda başlayan dezenflasyon döneminden bugüne ise 28.4 puanlık gerileme olduğunu belirterek “Önümüzdeki süreçte dezenflasyon devam edecek ve nihai hedefimiz fiyat istikrarı aşaması tek haneli rakamlara ulaşmak. Hedefimize ulaşıncaya kadar tüm politika araçlarımızla koordinasyonlu şekilde kararlılıkla programı uygulamaya devam edeceğiz” dedi.
Zenginleşmeden yaşlanmamalıyız
Rezervlerimiz programın olumlu yansımasıyla hızla yükseldiğini, Mayıs 2023’te 98.5 milyar dolar olan brüt rezervler 29 Kasım’da 59.2 milyar dolar artışla 157.7 milyar dolara çıktığını ifade eden Yılmaz, “Programa duyulan güvenin işareti olarak CDS 244 baz puanla 2020 yılı şubattan bu yana en düşük seviyesine geriledi. Reel sektörün ve kamunun finans kesiminin dış borçlanmasında maliyetleri düşürücü rolüyle CDS çok önemli. Kur korumalı mevduat kesintisiz olarak 67 haftadır düşüyor. Geçici uygulamaydı yasal düzenlemesinde geçici olarak yapılmıştı. KKM’den çıkış süreci içindeyiz. 2.2 trilyona kadar yükselmişti 1.2 trilyonun altına indi. KKM’nin toplam mevduat içindeki payı geçen yıl en yüksek seviyesi olan yüzde 26,2 oranından bugün 6,6’lara geriledi. Finansal piyasaları sarsmadan istikrarsızlık unsuru eklemeden gerçekleştiriyoruz bu çıkışı. TL mevduatın toplam içindeki payı aynı dönemde 25 puan artarak yüzde 57,3 seviyesine ulaşmış durumda. Makrofinansal istikrarı güçlendiren programla üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan iki kez not artırımı alan tek ülkeyiz. Not artışlarının devam etmesini bekliyoruz, Türkiye çok daha iyi noktalara gelecek. Ekonomik programı kararlılıkla uygulayarak finansal istikrarı güçlendirmeye devam edeceğiz” diye konuştu. “Nüfusta zenginleşmeden yaşlanmamamız lazım” diyen Yılmaz, Türkiye’nin üst orta gelir grubunda olduğunu ancak bir an önce yüksek gelirli ülkeler grubuna çıkması gerektiğini vurguladı.
Siber Güvenlik Başkanlığı kurulacak
Geçen yıl Meclis’ten geçen 12. planın omurgasını yeşil ve dijital dönüşüm oluşturduğunu hatırlatan Yılmaz, siber güvenliğin finansal güvenlik açısından da çok kıymetli olduğunu uzun zamandır üzerinde çalıştıkları Siber Güvenlik Başkanlığı’nı Meclis’in takdiriyle hayata geçirmeyi planladıklarını belirtti. Yılmaz, kurmayı planladıkları Siber Güvenlik Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olacağı bilgisini verdi. Yılmaz, uzun süredir üzerinde çalıştıkları İklim Kanunu’nda Meclis’in uygun olduğunda gündeme alınacağını ve bu kanun ile emisyon ticaret sistemini getirdiklerini dile getirdi.
Kriptoda ikincil düzenlemeler yakında
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül kongredeki konuşmasında SPK’nın üzerinde çalıştığımız konulardan birinin yeşil borçlanma araçları olduğunu ve SPK olarak Türkiye’nin ilk ve tek borçlanma rehberini yayımladıklarını söyledi.
Gelişen teknolojilere ve önlerine gelecek tüm yeni trendlere uyum sağlamaya çalıştıklarını kaydeden Gönül, “En son haziranda kripto yasası meclisten geçti ve sorumluluk kurumumuza verildi. Biz de ikincil düzenlemeleri çok yakında yayımlayacağız” dedi. Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun da konuşmasında şirketlerin ve yatırımcıların sermaye piyasasının sunduğu imkanlardan daha fazla faydalanmalarını umduklarını belirterek şirketleri halka arzla borsamıza davet ettiklerini dile getirdi. 4 yılda halka arz ile 177 şirketin işlem görmeye başladığını ve bu halka arzlarla 176 milyar TL kaynak sağlandığını söyleyen Ergun, “Bu şirketlerin işlem hacmi toplam hacminin dörtte birini oluşturmaktadır. Yabancı yatırımcılarla hem birebir hem kurumsal organizasyonlarda görüşerek borsamızı anlatıyoruz” dedi.
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı Pamir Karagöz açılış konuşmasında talep ve arz tarafında rekor büyüme sağlayan sermaye piyasalarına ilgi devam ettiğini vurgulayarak “Faizlerin düşeceğini not artışlarının süreceğini bekliyoruz. Bu gelişmelerin yatırımcı ilgisini ivmelendireceğine inanıyoruz. Yabancı yatırımcıların da güveninin güçleneceğini ve yönelimin artacağını düşünüyoruz” dedi.