FİKRİ CİNOKUR/ANTALYA
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Merkez Bankası’nın faiz kararını değerlendirdi.
ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Merkez Bankası’nın 300 baz puanlık faiz indirimini ‘kontrollü geçişin bir parçası’ olarak değerlendirerek, yapısal reformlar ve uzun vadeli planlama çağrısı yaptı.
TCMB’nın politika faizinde 300 baz puan indirime giderek faizi yüzde 46'dan yüzde 43'e çektiğini anımsatan Hacısüleyman, faiz indiriminin piyasalar tarafından beklenen bir adım olduğunu, bunun da enflasyonla mücadelede kontrollü geçiş sürecinin devam ettiğini gösterdiğini belirtti. Hacısüleyman, şunları kaydetti.
“TCMB, politika faizini 300 baz puan indirerek yüzde 46’dan yüzde 43’e düşürmesi enflasyonla mücadelede kontrollü geçiş sürecinin devam ettiğinin göstergesidir. Bu karar piyasa beklentileri ile uyumlu olsa da sanayicimiz ve yatırımcımız hala yüksek finansman maliyetleri ile karşı karşıyadır. Pozitif reel faiz alanı rasyonel kullanıldı. Faiz indirim kararı rasyonel, ancak bunun para politikasında bir yön değişikliği olarak görülmemesi gerekir. Merkez Bankamızın faiz indirimi kararı, pozitif reel faiz ortamının sunduğu sınırlı bir fırsat alanını değerlendirmek anlamında rasyonel bir adımdır. Ancak bunun, para politikasının yön değiştirdiği değil, kontrollü bir geçiş döneminin parçası olduğunu söylemek daha yerinde olacaktır.”
ABD’nin ticaret kısıtlamaları
Küresel ekonomik görünümün Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için önemli riskler barındırdığına da dikkat çeken Yusuf Hacısüleyman, “Jeopolitik gelişmelerin yanı sıra özellikle ABD'nin, AB, Çin ve Brezilya gibi ülkelere yönelik uyguladığı ticaret kısıtlamaları, küresel tedarik zincirlerini tehdit ederken, maliyet artışlarını ve arz sıkıntılarını da beraberinde getirmektedir.” dedi.
Tüm bu gelişmelerin, TCMB’nin karar alırken yalnızca iç dinamikleri değil, küresel dalgalanma potansiyelini de göz önünde bulundurmasını zorunlu kıldığını anlatan Hacısüleyman, enflasyonun dış kaynaklı bileşenlerinin güçlü olduğu bir süreçte ihtiyatlı ve veriye dayalı bir politika yaklaşımının önemine dikkat çekti.
"Faiz indirimi yapısal politikalarla desteklenmeli"
TCMB’nin karar metninde finansal koşulların dezenflasyona katkı sunduğu ve piyasa gelişmelerinin yakından takip edileceğine vurgu yapıldığını ifade eden Yusuf Hacısüleyman, iş dünyasına da uyarılarda bulundu.
İç talebin dengelenmesi ve fiyat istikrarının sağlanması açısından para politikasının yapısal politikalarla desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Hacısüleyman, sözlerini şöyle tamamladı:
‘’İş dünyası olarak bizler de bu süreçte yatırımlarımızı ve finansal planlamamızı anlık kararlar yerine ihtiyatlı ve uzun vadeli perspektifle yönetmeye devam etmeliyiz. Faiz kararlarının reel ekonomi ve hane halkı üzerindeki etkilerinin de dikkate alınması gerekir. Faiz indirimleri yalnızca rakamsal düzeyde değil, reel ekonomiye ve toplumun geneline yansıyan etkileriyle anlam kazanır. Gelir dağılımında belirgin bir iyileşme sağlanmadan atılan bu tür adımların geniş kitlelerce hissedilmesi güçtür. Türkiye, hâlâ politika faizinin en yüksek olduğu ikinci, enflasyonun en yüksek olduğu ilk beş ülkeden biridir. Bu tablo, finansal istikrar sağlanmadan yapılacak her gevşemenin sınırlı etki yaratacağını göstermektedir. Yüksek finansman maliyetleri sanayici ve yatırımcıyı zorluyor. Hane halkı ise artan yaşam maliyetleri karşısında tasarruf yapma imkânını yitirdi. Ekonomik politikaları yalnızca fiyatlar değil, alım gücü ve gelir adaleti üzerinden şekillendirilmesi gerekir.’’