MEHMET KAYA/ANKARA
QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, bankaların son dönemde karlılıkta zorlandığını, ekonomik programın doğru yönde olmakla birlikte, yapısının bankalara etkileri bulunduğunu söyledi. QNB Türkiye, Ankara’da genel müdürlük fonksiyonlarının tamamını yapabilecek “ikiz” bir merkez açtı. Yine Ankara’da büyük bir veri merkezi kuruyor. Ankara merkezinin tanıtımı nedeniyle bir grup gazeteciyle bir araya gelen Ömür Tan, banka olarak başta deprem olmak üzere herhangi bir felaket anında genel müdürlüğün üstlendiği tüm görevleri yapabilecek bir merkez kurduklarını, yine felakete bağlı veri güvenliğini de sağladıklarını; bu kapsamda Ankara yatırımlarının bankacılık sektöründe ilk olduğunu belirtti.
Ekonomi yönetiminin izlediği yol ve gidiş doğru
Toplantıda, bankacılık ve ekonomik gelişmelere yönelik soruları da yanıtlayan Ömür Tan, sıkı para politikasının bankacılık açısından çeşitli etkileri olduğunu, faiz yükselişine, Merkez Bankası’ndaki karşılıkların düşük faiz uygulamasına ve büyüme limitlerine bağlı olarak Banka karlılıklarının düşük seyrettiğini vurguladı. Ekonomi programına güvenlerinin devam ettiğini, yıl sonu yüzde 28’lerde belirledikleri enflasyon ve 42-43 TL bandındaki kur tahminlerini değiştirmediklerini söyleyen Tan özetle, “Para politikasındaki sıkı duruş ile birlikte işler doğru yolda giderken bu politikaların bankaların kârlarına olumsuz etkisi oldu. Halihazırda aylık bazda kredi büyüme sınırları var ve bu uygulamanın bir süre daha devam edeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla büyüme sınırlarının olması maliyet artışlarının kontrol edilmesini de zorlaştırdı” dedi.
Banka karlılıklarının zorlandığını belirten Ömür Tan, “Ekonomi yönetiminin izlediği yol ve gidiş doğru. Ancak bu yolun doğru olması bankacılık sistemini de etkiliyor. Bankacılık sektörünün gelir tabloları bu süreçte olumsuz etkilendi. Etkiyi en net olarak da özkaynak kârlılığı oranlarında gördük. Sektörün yüzde 26-27 seviyesindeki özkaynak kârlılığı oranı size 100 TL kaynak sağlayan sermayedara yıl sonunda 126-127 TL vermeniz demek oluyor. Öte yandan sektörün özkaynak kârlılığı oranı mevcut piyasa koşulları altında reel bazda negatif seviyede beliriyor. Mevcut piyasa koşulları altında bu özkaynak kârlılığı oranı mevduat faizlerinin seviyesini de düşündüğümüzde oldukça zayıf kalıyor” diye konuştu.
Bireysel kredi kartlarında tahsili gecikmiş alacaklardaki oranın 14 ayda 1,8’den 3,6’ye geldiğini hatırlatan Ömür Tan bu ve benzer risklere karşı hazırlıklı olduklarını söyledi. Ticari kredilerdeki durumu da değerlendiren QNB Türkiye Genel Müdürü, bileşik yıllık faizlerde yüzde 6 dolayındaki artışa dikkat çekti.
Faiz yüküne karşı sermaye tamponları koruyucu işleve sahip
Ömür Tan, yatırım-üretim yapmak yerine faizin daha cazip olduğu yönündeki genel durum eleştirisinin sorulması üzerine, pandemi ve takip eden yıllardaki ucuz kredi dönemini hatırlatarak, “O dönem bu finansman fırsatını iyi kullanarak aldıkları kredileri doğru işlere yönlendirenler başarılı oldular. Eğer sanayicimiz o dönem aldıkları kredileri iyi yatırımlar için kullandılarsa, bugün hala güçlü seviyede likidite rezervleri olabilir. Eğer sermaye katkınız varsa ve ek destek sağlayabileceğiniz kaynaklarınız varsa kullandığınız krediler marjinal bir kaldıraçla daha anlamlı hala gelebilir. Firmalar için faiz yüküne karşı sermaye tamponları koruyucu işleve sahip” dedi.