MERVE YİĞİTCAN
Balık sezonunun 1 Eylül’de açılmasıyla tezgahlar hareketlendi. Ancak Türkiye’de kişi başı balık tüketimi yıllık 8 kilograma yaklaşsa da hala 23-35 kilogram olan Avrupa Birliği ortalamasının oldukça gerisinde. Bununla beraber tüketimde seyir son yıllarda pozitif bir görünüm izliyor. ’12 ay balık sezonu’ prensibiyle balığı 365 gün tüketicilerle buluşturan Metro Türkiye de, balık tonajını her yıl artırırken, mağazalarında satılan balık yıllık 10 bin tonu aştı. Balık sezonuna ilişkin konuşmak üzere bir araya geldiğimiz Metro Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Satın Alma Direktörü Hamit Baykal ile hem Türkiye’de balık tüketimini hem de şirketin sürdürülebilir balıkçılığa yönelik çalışmalarını konuştuk. Balık sezonunun bu yıl geçtiğimiz yıl gibi iyi bir çeşitlilikle başladığını söyleyen Baykal, bolluk kısmında ise aynısını söylemenin şu sıralarda çok mümkün olmadığını kaydetti. Bunun da geçen yılki büyük tonajlarda gerçekleşen palamut avcılığının bu yıl henüz olmamasından kaynaklandığını belirten Baykal, “Burada genelde bir devinim oluyor; palamutta bir ‘var senesi’ bir de ‘yok senesi’ olabiliyor. Ancak torik, hamsi gibi balıklarda yine çeşitliliğin ve hacmin hareketleneceğini söyleyebilirim” dedi.
“Diyarbakır’da dahi 95 çeşit balık reyonda”
Metro Türkiye olarak 100’ü aşkın balık çeşidini tüketicilerle buluşturduklarını dile getiren Baykal, lojistik olarak denize uzak Diyarbakır mağazasında dahi 95 çeşit taze deniz ürününü müşterilerle buluşturduklarını vurguladı. Metro Türkiye için balığın sadece sezonda değil 12 ay boyunca en önemli kategorilerden biri olduğuna işaret eden Baykal, Türkiye’deki toplam balık kapasitesinin yüzde 94’ünü sağlayan üreticilerle birebir çalışmaları olduğunu kaydetti. Lokal satın alma operasyonları olduğunu söyleyen Baykal, “Denizden müşteriye kadar soğuk zincir kuruyoruz. Burada gıda güvenliği çok önemli. Soğuk zincir kriterlerin başında geliyor ama onun dışında 20 gıda güvenliği denetim soru listesi, 30 farklı platform kontrol süreci, 12 kriterde izlenebilirlik, 5 ayrı kriterde de analizle balıklar müşteriyle buluşuyor ” diye konuştu.
“Tüketim 4 kg iken de 100 çeşit balık sunuyorduk”
Metro Türkiye olarak odaklandıkları kategorilerden birinin balık olduğunu ve sonuçlarını da aldıklarını aktaran Baykal, “Son 4 yılda balık tonajımızı 2’ye katladık. Son bir yılda da yaklaşık yüzde 20’lik bir büyüme yakaladık. Tabii Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı Su ve Su Ürünleri Raporu’nda 2023 rakamı Türkiye’de kişi başı yıllık tüketim 7,2 kilogram. Bu rakamın 2024 verisi henüz yok ama 8 kilogram seviyelerine ulaştığını tahmin ediyoruz. 2019’da bu rakam 6 kilogramdı. Dünyada ortalaması 22 kilogram, Avrupa Birliği ortalaması da 23-25 kilogram. Dolayısıyla evet ortalamanın altındayız ama bir büyüme var. Son 5 yılda balık tüketiminde yaklaşık yüzde 30’luk bir büyüme var. Bizim balık satışımız ise yıllık 10 bin tonu aşmış durumda” ifadelerini kullandı.
“18 cm altı avcılık yasağı bizde 24 cm”
Balıkta sürdürülebilir üretime önem verdiklerini, bu kapsamda da çeşitli çalışmalar yaptıklarını kaydeden Hamit Baykal, bu çalışmalara örnek olarak lüfer ile ilgili projelerini şöyle anlattı: “2010 yılında lüfer ile ilgili başladığımız bir proje var. Lüferin sürdürülebilirliğini sağlamak için geriye doğru gitmek lazım. Sarı kanat ve çinekop olduktan sonra, bunlar büyüdüğünde lüfer, kofana şeklinde ilerliyorlar. Örneğin geçen sene tezgahlarda çok fazla çinekop vardı. O bizim için korkutucu bir şey. Çünkü çinekopu satmaya devam ederseniz bu sefer lüfer olmayacak. Ki burada aslında bir ticari kayıp da söz konusu. Avlanmada Türkiye’de 18 santim altı avcılık yasak olsa da biz Metro olarak bunu 24 santim olarak uyguluyoruz. Çünkü bunun geçen yıl bize kaybı, ticari kaybı büyük ölçeklerde. Lüferleri korumak adına, 60-70 milyon TL’lik bir ticari değeri çinekop olarak satmayı reddediyoruz.”