Duygu GÖKSU
Münih’te 1876’da kurulan ve Türkiye’deki üretim tesisi Torbalı’da bulunan Maurer, sektöründe hem çelik, hem de kauçuk esaslı sismik izolatörü bünyesinde aynı anda üreten tek firma olarak öne çıkıyor. Maurer Türkiye Ar-Ge Müdürü Farzad Nobari, yaşanan büyük depremlerin ardından sektörde yer almak üzere birçok taleple karşılaştıklarını ancak sertifikasyon sürelerinin uzunluğunun dikkate alınması gerektiğini belirtti. Nobari, tamamladıkları sismik izolatör test cihazının açılışını çok yakın zamanda yapacaklarını söyledi.
“Dünyada çok az sayıda merkezde test cihazı var”
Bir deprem ülkesi olarak Türkiye’deki sismik izolatör talebini hiçbir firmanın tek başına karşılayamayacağını söyleyen Farzad Nobari, “Kauçuk esaslı kurşun çekirdekli ve çelik esaslı sarkaç tipi iki farklı sismik izolatör tipi var. Türkiye’de ikisini birden üretebilen tek firmayız. Urfa ve Sakarya şehir hastanelerinde iki farklı tür kullandık. Bir Ar-Ge tasarım merkezi kurulumu için faaliyet başlattık. 2022 yılında da sismik izolatörler için, Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen bir test cihazı projesi gerçekleştirdik. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde ikisi için de açılış töreni yapacağız” diye konuştu. Test cihazlarının Türkiye’de çok az merkezde bulunduğunu ve bu ürünlerin prototip üretimi aşamasının zorunlu olduğunu vurgulayan Farzad Nobari, “Deprem ülkeleri de dahil dünyada oldukça az sayıda merkezde test cihazı bulunuyor. Türkiye’de başlıca merkez Eskişehir Üniversitesi. 1 milyon Euro’nun üzerinde bir yatırımla bu test cihazı projesini gerçekleştirdik. Hiçbir ürünün prototip testleri tamamlamadan üretimine başlanmaz. Test cihazı, Ar-Ge faaliyetleri ve bekleme sürelerinin azalması açısından önemli. Testlerin maliyetleri ürünün ölçeği, tipi ve protokolüne göre değişkenlik gösteriyor. Şu an tek bir izolatör için test maliyeti Türkiye için en düşük 500 Euro civarında” dedi.
Deprem sonrası sektöre girmek isteyen çok sayıda firma olduğunu aktaran Farzad Nobari, sektörde karşılaşılan sahtecilik konusundaki sorunları aşmak için, deprem yönetmeliğinin uygulanmasında daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Deprem sonrası ilk etapta gelen üretim taleplerinin ise viyadüklerin, bağlantı köprülerinin derzleri ile ilgili olduğunu aktaran Nobari, “2023'te binalara da ağırlık vereceğiz. Bina yapımında düşük ve daha da aşağı çekilebilir maliyetler söz konusu. Sismik izolatör, genellikle yüzde 5 ile yüzde 10 arasında ek bir yapım maliyeti gerektiriyor” dedi.
Dezenformasyon için harekete geçtiler
Depremlerin ardından medyada ciddi anlamda dezenformasyon olduğunu aktaran Farzad Nobari, “Konuyla ilgili çalışmaları olan ve ortak danışmanlık aldığımız hocalarımızın yanı sıra kısıtlı bilgi çerçevesinde bu sistemleri anlatmaya çalışan birçok kişi de var. Paydaş fi rmalarla bir araya gelerek dezenformasyonun önüne geçebilmek için Kauçuk Derneği önderliğinde bir toplantı yaptık. Üretim teknikleri, bunların projelere nasıl dahil edilebileceği konusunda bilgilendirmeler yapacağız, ilgili bakanlıkları ve belediyeleri ziyaret edeceğiz. Kamu spotu gibi bir film çekeceğiz” diye konuştu.