AHMET USMAN/İZMİR
Tek yerleşke içinde Avrupa’nın en büyük jeotermalle ısınan serası olan Agrobay, avokado üretimine başlıyor. Bu ay İspanya’dan 4 bin avokado fidanı getirecek olan firma, 2029’da ilk ürünlerini pazara sunacak.
Bergama’daki seralarında şimdiye kadar ağırlıklı olarak salkım domates üretimi gerçekleştirdiklerini dile getiren Agrobay Seracılık A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Şentürk Salık, “Son dönemde salkım domateste çıkan rugosa hastalığı nedeniyle geçen sene 600 dönümlük alanımızın üçte ikisini dikmiştik. Bu sene tamamında dikim yapacağız. Bu sene ekimini yaptığımız pembe domates bizi mutlu etti. Avrupalılar pembe domatesi yeni öğreniyorlar. Polonya, Bulgaristan ve Gürcistan da güzel bir pazar oluştu. İç piyasadan da önemli bir pay aldık.” dedi.
Ürünlerini çeşitlendirmek için sürekli araştırma içinde olduklarını belirten Salık, “Domates bizi mutlu etmediği için farklı ürünlere yönelmeye karar verdik. Bu ay İspanya’dan 4 bin adet avokado fidanı getireceğiz. Denemelerimizi yaptık. Kademeli olarak 70 dönümde dikim yapacağız. Avokadonun en önemli avantajı stoklanabilir olması. Yaş meyve sebzede en büyük sıkıntı fiyat istikrarı. Bir gün 30 TL olan ürün fiyatı, ertesi gün 15 TL’ye düşebiliyor. Bu ürünlerin pek çoğunu stoklayamıyorsunuz, toplayıp göndermek zorundasınız. Avokadoyu ise ağaçta tutabiliyorsunuz, topladıktan sonra depoda 2 aya kadar bekletebiliyorsunuz. Üstelik iç ve dış pazarda talep çok canlı. Avokado dikimin ardından 3. yılında hasada geliyor. Önümüzdeki ay dikimleri bitireceğiz, 2029’da da hasada başlamış olacağız. Planladığımız gibi giderse dikim alanlarını artıracağız.” diye konuştu.
“Güneş enerjisi santrali yatırımlarımızı büyütüyoruz”
Yatırımlarının ürün çeşitlendirme ile sınırlı olmadığını ifade eden Salık, “Yerleşkemizde güneş enerjisi santrali yatırımlarımızı büyütmeye devam ediyoruz. Hayvancılık sektöründe Süt Kardeşler firmamız ile faaliyet gösteriyoruz. Yerleşkemizde 4 bin 100 tane büyükbaş, bin tane de küçükbaş hayvanımız var. Günlük 70 ton süt üretiyoruz. Sütümüzün yağ ve protein değeri çok yüksek. Ari ve AB onaylı işletmeyiz. Bu sektörde en büyük problem yüksek maliyetler ve düşük süt fiyatları. Giderlerimizin yüzde 67’sini yem oluşturuyor. Umutla bu durumun düzelmesini bekliyoruz. Mandıramızda peynir üretimi yapıyoruz ama peynirin stok maliyeti çok yüksek. Buraya yapacağımız ek yatırımla günlük pastörize süt üretmeyi planlıyoruz. Böylelikle nakit akışımızı canlandırmayı hedefliyoruz. Yatırımımızı 2026 sonunda tamamlayacağız.” dedi.
Dört yıl önce pazarlama anlamında da çok önemli bir adım attıklarını vurgulayan Salık, “Daha önce aracılarla yaptığımız ihracatımızı, 4 yıl önce kendimiz yapmaya başladık. İç pazarda olduğu gibi Avrupa’da da ürünümüzü market rafına kadar kendimiz koyuyoruz. Bu stratejimiz bize gelirde en az yüzde 15 katkı sağladı. Daha önce araya en az 2 – 3 aracı giriyordu. Doğal olarak hepsi kendi karını koyuyordu, bu da maliyeti yükseltiyordu. Bunu büyük çaplı üretim gerçekleştirdiğimiz için yapabiliyoruz. Böyle bir yol izleyebilmeniz için bir TIR’ı dolduracak kadar üretiminizin olması lazım. Aksi halde navlun bedelinin altında kalkmak çok zor.” diye konuştu.