Küresel taşımacılık talebindeki daralma, hemen hemen tüm taşıma modlarında navlunda yıllık yüzde 50'nin üzerinde bir düşüşe neden oldu. Drewry Dünya Konteyner Navlun Endeksi, Ağustos 2024’te 5.700 seviyesindeyken, bu yıl aynı dönemde 2.350 puana kadar geriledi. Karayolu navlununda da benzer oranlarda düşüş yaşanıyor. Gelirler düşerken, maliyetler hızla artıyor. Yakıt, personel ve operasyon giderleri küresel çapta artarken, Türkiye’de enflasyonun yüksek seyri nedeniyle maliyet baskısı çok daha yoğun yaşanıyor.
Sektör temsilcileri, ayakta kalabilmek ve rekabet gücünü koruyabilmek için farklı stratejilerle hareket ediyor. Yeni yöntemlerle kabiliyetlerini artırmayı planlayan şirketlerin karşısında ihracatçıdan pay alan global lojistikçiler de bulunuyor.
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ HER ZAMANKİNDEN ÖNEMLİ
Sektörde yaşanan tüm zorluklara rağmen şirketler, müşteri memnuniyetini bir adım öne alıyor. Zamanında teslimat, şeffaf fiyat politikası ve hızlı iletişim, rekabetin en önemli unsurları haline geldi. Firmalar, hizmet kalitesini yükselterek sadık müşteri portföyü oluşturmayı ve sürdürülebilir büyümeyi hedefliyor. Diğer yandan, küresel iklim krizi çerçevesinde sürdürülebilirlik yatırımları da şirketlerin öncelikli gündemleri arasında yer almaya devam ediyor. Yapay zekaya dayalı sistemler de giderek önemli hale geliyor.
5 ana strateji
MALİYETLERİ OPTİMİZE ETMEK HAYATİ ÖNEMDE
1- Şirketler, operasyonel süreçlerde gereksiz harcamaları kısarak maliyetleri kontrol altına almaya çalışıyor. Araçların bakım-onarım programlarının sıkı takibi, filo yenileme yatırımları ve yakıt tüketimini azaltacak teknolojilerin kullanımı bu alandaki önlemler arasında öne çıkıyor.
ALTERNATİF ROTALARDA ORTA DOĞU ÖNE ÇIKIYOR
2- Avrupa pazarındaki daralma, firmaları yeni coğrafyalara yönelmeye zorluyor. Türkiye merkezli taşımacılık şirketleri, son dönemde özellikle Suriye ve Irak başta olmak üzere Orta Doğu pazarlarına ağırlık veriyor. Bu ülkeler, hem lojistik açıdan yeni fırsatlar sunuyor hem de artan talep sayesinde Avrupa’daki kayıpları telafi etmeye yardımcı oluyor.
SEFERLERDE BOŞ DÖNÜŞLERİ AZALTMA ÇABASI VAR
3- Taşımacılık şirketleri artık yalnızca daha fazla taşıma yapmak yerine, daha verimli taşımaya odaklanıyor. Lojistik zincirinde yük optimizasyonu, boş dönüşlerin azaltılması, depo ve dağıtım merkezlerinde süreçlerin hızlandırılması gibi adımlar şirketlerin kâr marjını korunmasına katkı sağlıyor.
FİRMALAR, DİJİTALLEŞME YATIRIMLARINA HIZ KATTI
4- Lojistikte dijitalleşme artık bir seçenek değil, zorunluluk. Firmalar, yük takibi, rota planlama ve gümrük işlemlerinde dijital çözümlere yöneliyor. Akıllı lojistik platformları, hem operasyonel hataları azaltıyor hem de müşteriyle daha şeffaf bir iletişim kurulmasını sağlıyor.
HİZMET ÇEŞİTLİLİĞİYLE RİSKLER AZALTILIYOR
5- Taşımacılık şirketleri, piyasa dalgalanmalarına karşı dayanıklılığı artırmak ve riskleri azaltmak için hizmet portföyünü genişletiyor. Yeni taşıma modlarına yatırım yapılırken, geleneksel sektörlerin yanı sıra e-ticaret ve sağlık gibi alanlara da taşımacılık hizmeti sunulmaya başlanıyor.