YENER KARADENİZ/İSTANBUL
Bu yıl 73’üncüsü düzenlenen AYMOD Ayakkabı ve Moda Fuarı, geçen yıllara göre oldukça sönük başladı. Yüksek maliyetler ve artan ithalat rakamlarının yanı sıra önümüzdeki hafta İtalya’da düzenlenecek MİCAM fuarı nedeni ile katılımın düşük kaldığı fuar, 4 salonda 40 bin metrekare alanda 35’i yabancı olmak üzere 252 firmanın katılımı ile başladı. Fuarın açılışında konuşan Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, 36 yıldır düzenlenen fuardan dışarıya açılan önemli bir organizasyon olduğuna dikkat çekerek, “Bu dönem Ticaret Bakanlığı’nın B2B alım heyetleri destekleri kapsamında ABD ve Kanada başta olmak üzere alım heyetleri ve kendilerinin de desteği ile organize dilen 600’den fazla profesyonel alıcını konaklama ve yol masrafları karşılanarak fuarı ziyaret etmeleri sağlandı. AYMOD Türkiye’nin en önemli dünyanın da sayılı fuarlarından biri haline geldi. Yurtdışı rakip ülkeler tarafından da yakından takip ediliyor. Son 2 fuardır İtalyan fuarları tarih olarak bizimle çakıştırarak AYMOD’un enerjisini düşürme gayreti içinde olduklarını da uluslararası rekabet unsuru olarak gözlemliyoruz” dedi.
İhracat yüzde 61 düştü
Sektörün içinden geçtiği durumu da değerlendiren Berke İçten, fuarların sektörlerin gücünün bir yansıması olduğuna dikkat çekerek, “ayakkabı ihracatında son 3 yılda ciddi düşüş var. 2022’nin 7 aylık döneminde 240 milyon ayakkabı ihracatı 2023’ün aynı döneminde 190 milyon, 2024’te 150 milyon ve bu yılının aynı döneminde ise 94 milyon çifte geriledi. Yani 3 yılda yüzde 61 bir düşüş söz konusu. Aynı dönemde ithalatta ise 2022’de 25 milyon çift olan ayakkabı ithalatı 2024’te 76 milyon çifte yükseldi. Bu sene ise alınan önlemlere rağmen ithalat artmaya devam etti ve yurtiçi satışlardan aldığı pay yüzde 7 seviyelerinden yüzde 30’lara yükseldi. Yani her üç ayakkabıdan 1’i ithal ayakkabı haline geldi. Bu durumda bakanlık ile yapılan çalışmalar var. Bakanlığın enflasyon ile mücadele kapsamında yürüttüğü politikalara saygı duyuyoruz ama en azından sektör özelinde mikro bazı tedbirler ile sektörün nefes alabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
2 yılda 1,1 milyar dolar dış ticaret açığı
Açılışa İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karacada katıldı. Sektörün üretime devam etmesine rağmen maliyetler tutturmada zorlandığını dile getiren Karaca, “İhracatta da iç piyasada da pazar kaybetmeye devam ediyoruz. Deri ve deri mamulleri sektörü 2023’te 1,854 milyar dolar ihracat yapmıştı. 2024’te ise yüzde 18 düşüş ile 1,527 milyar dolar ihracat yaptı. Ayakkabı sektöründe ise 2024 yılı ayakkabı ihracatımız yüzde 27’lik bir kayıp ile 877 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. 2025’e geldiğimizde ağustos ayı itibari ile 26 ihracat sektörünün 12’sinde ihracat geriledi. Maalesef bizim sektörümüz de bunların arasında. Ağustos 28 itibariyle deri ve deri mamulleri sektörü 973 milyon dolar ihracat yaptı. Yüzde 5’ten fazla düşüş var. Ayakkabı sektörü ise yüzde 12 gerileyerek 520 milyon dolar ihracat yaptı. İthalat tarafında ise 2024 yılında değer bazında ayakkabı ithalatı, önceki yıla göre yüzde 21 artarak 1,7 milyar doları aştı. İthalatımız sadece değer bazında değil, miktar bazında da sürekli artıyor. Ayakkabı sektörümüz 2017-2022 yılları arasında 1,4 milyar dolardan fazla dış ticaret fazlası verirken, sadece son iki yılda (2023 ve 2024) 1,1 milyar dolardan fazla dış ticaret açığı verdi. 2025’in ilk yarısında ise ayakkabı ithalatı yüzde 7 artarak 875 milyon dolara yükseldi. Bu rakam, 2025 yılı ilk yarısında toplam deri ve deri mamulleri ithalatımızın yüzde 65’ine tekabül etmektedir” dedi.
■ "Korkarım gelecek yıl ithalat rakamları açıklar duruma geleceğiz"
Yıl başından sonra artık ihracat değil ithalat rakamlarının açıklanacak duruma gelineceğini vurgulayan İDMİB Başkanı Güven Karaca, “Bu da bize, iç piyasada yerli üreticinin korunması ve markalaşmanın daha da önem kazandığını gösteriyor. Mısır’dan ithalatta da çok büyük artış var. Bu dengesizliklerin ana sebeplerinin başında enflasyon ile kur arasındaki korelasyon bozukluğu. Bu dönemde konkordatolarda oldu. Geçen yıl 23 konkordato vardı sektörde bu yıl 36 adet ile sınırlı kaldı yine. Bizim gayretlerimiz bu sıkıntıları aşmaya yeterli değil. Rakiplerimiz ile eşit şartlarda mücadele etmiyoruz. Bu durumu kontrol edebilme ihtimalimiz yok. Dolayısıyla birinci madde olarak emek yoğun sektörlerde özel faiz ve teminat sistemi ile finans paketi hayata geçirilmeli. Enflasyon ile mücadelede en çok dayağı yiyen emek yoğun sektörler oluyor. Yeni dinamik politikalar serisi devreye girmeli. Hepimizin yatırım yapmaya niyeti varken o niyet yok oldu. Onun kazandırılması önemli. Bence artık üretimin kuvvetlendirildiği ve de dış ticaret dengesinin sağlandığı Trump modellerinin Türkiye’ye gelmesine ihtiyaç var.”
■ TASD’dan çıkış için 3 öneri
TASD Başkanı İçten, beklentilerini şöyle sıraladı: “Birinci önceliğimiz tüketim alışkanlıkları değişti ve spor ayakkabı ithalatı arttı. Toplam ithalat içinde spor ayakkabının payı oldukça yüksek seviyelere geldi. Bizim malzeme ve yan sanayi anlamında maalesef eksiklerimiz var. Deride güçlüyü ama spor ayakkabıda malzeme sınırlı. Bunların ithalatında yoğun koruma önlemi var. Ana sanayicinin hammaddeye erişimi kolaylaştırılmalı aksi halde bitmiş ürün ithalatının önü açılıyor. Biz yan sanayinin korunmasına karşı değiliz ancak ana sanayinin koruma yöntemleri ile yan sanayinin koruma yöntemi aynı olmamalı. Bir diğeri Uzakdoğu menşeili e-ticaret platformlarından çok yoğun ayakkabı ithalatı yapılıyor. Hiçbir kontrol yok. Yüzde 55’i kanserojen madde içeriyor. Bununla ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç var. Son olarak da taklit üretim ile ilgili sorun var. Bu kayıtlı üretici için ciddi bir yük. Satış kanallarını anında ele geçiren yapı ile mücadele etmezsek kayıtlı üretici kalmayacak.”