Son çeyrek yüzyıldaki gelişimiyle dünyada adından söz ettiren, tüm kategorilerde üretim yapabilen dört ülkeden biri haline gelen Türkiye, mobilya ihracatında ilk on içinde yer alıyor. İhracat hacmini 5 milyar dolar sınırına yaklaştıran sektör, 2030 yılı için 12 milyar dolarlık ihracat hedefi belirlemiş durumda. 2025 yılının Ocak-Ağustos döneminde 2 milyar 985 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Türkiye, 2030 hedeflerine ulaşmak için önüne gelecek vizyonunu 5 maddede toplanan konu başlıkları üzerine kurguladı.
Sürdürülebilirlik, esneklik ve teknoloji öne çıkacak
Sektörün temsilcilerine göre artık mobilya pazarında sürdürülebilirlik ön planda olacak; geri dönüştürülmüş ve doğal malzemelerle üretilen ürünlere talep artacak. Minimalist tasarımlar ve doğadan ilham alan organik formlar tercih edilirken bir yandan canlı renk ve desenler genç tüketicilerin ilgisini çekecek. Özellikle, tamamen doğal liflerden yapılan veya geri dönüştürülebilir malzemelerle üretilen mobilyalar, çevre bilinci yüksek tüketiciler tarafından daha fazla tercih edilecek.
Ayrıca çevre dostu üretim yöntemleri ve etik iş gücü uygulamaları, firmaların marka imajını güçlendirecek ve bu da tüketici sadakatini artıracak. Sürdürülebilirlik, yalnızca malzeme seçimi ile sınırlı kalmayacak; aynı zamanda üretim süreçlerinde enerji verimliliği ve atık yönetimi gibi konular da önem kazanacak. Ev ofislerinin yaygınlaşmasıyla birlikte ergonomik çalışma alanları tasarlanacak. Ayrıca akıllı ev sistemleriyle uyumlu mobilyalar, teknolojiyle entegre olacak. Modüler mobilyalar, alan kullanımı ve esneklik sağladığı için popülerleşecek. Bu doğrultuda, mobilya üreticileri hem fonksiyonellik hem de estetik açısından daha sürdürülebilir ve yaratıcı çözümler geliştirecekler. Sonuç olarak, 2025 yılında mobilya pazarında sürdürülebilirlik, esneklik ve teknoloji ile entegrasyon ön planda olacak. Bu trendler, mobilya tasarımındaki yeniliklerin ve tüketici alışveriş davranışlarının evrimini şekillendirecek.
Türk mobilya sektörü, uluslararası pazarda birçok oyuncu ile karşı karşıya. Her bir rakip ülke kalite, tasarım, fiyat rekabeti, konum ve üretim kapasitesi açısından Türk mobilya sektörünün pazar payını etkileyen farklı avantajlı özelliklere sahip. Mesela İtalya; estetik, kalite ve işçilik açısından yüksek standartlara sahip olmasıyla özellikle lüks segmentte üretim yapan Türk markalarıyla rekabet halinde. Uygun fiyatlar ve büyük hacimlerde üretici Çin, farklı kalite seviyeleri ve geniş ürün yelpazesi sunarak Türk mobilyalarının yanı sıra dünya genelinde birçok ülkeye güçlü bir rakip konumunda. Polonya, uygun maliyetli üretim yapabilen bir ülke olması nedeniyle AB ve Ortadoğu'da Türk ürünleriyle rekabet ediyor. Kalite odaklı üretim anlayışı ile Almanya, önemli bir aktör olarak öne çıkarken, modern ve şık tasarımları ile İspanya da Türk mobilyalarıyla benzer hedef pazarlara hitap ediyor.
Tüm kategorilerde üretim yapan 4 ülkeden biri olan Türkiye’nin mobilyada şansının çok yüksek olduğunu kaydeden Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, “Hedefimiz mobilya ihracatında kilogram başına ihracatımızı 7 dolara çıkarmaktır. Bunu sağlarsak gelişmiş ülkeler seviyesine çıkmış olacağız. Türkiye’nin tasarımla büyümesi gerekiyor. Endüstri anlayışımızın merkezine ‘tasarımı’ yerleştirmeliyiz. Özgün tasarımlarımızın zayıf kalması hızımızı kesiyor. Durum böyle iken, tasarımcı ile üreticiyi bir araya getiren, verimli buluşmalara ve deneyimlere olanak tanıyan bir organizasyona, özgün tasarımların önemini ortaya koyan organizasyonlarımızın sayısını artırmalıyız” dedi.
Geleceği şekillendirecek 5 ana eksen
MÜSİAD’ın Mobilya ve Dayanıklı Tüketim Sektör Kurulu Aylık Bülteni’ne göre; mobilya ve dayanıklı tüketim sektörünün gelecek vizyonu beş ana eksene oturuyor:
- Markalaşma ve uluslararası konumlandırma
- Sürdürülebilir üretim ve yeşil dönüşüm
- Tasarım ve Ar-Ge yetkinliğinin artırılması
- Pazar çeşitlendirmesi ve küresel dağıtım ağının güçlendirilmesi
- Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 entegrasyonu
Furnishings & Design Istanbul, bugün kapılarını açıyor
Dünyanın önemli mobilya tedarikçileri arasında yer alan Türkiye mobilya sektörü, büyüme yolculuğuna güçlü adımlarla devam ediyor. Sektörün çatı kuruluşu olan Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED), sektörün gelişimi ve dönüşümü için birçok önemli proje yürütüyor. Türkiye mobilya sektörünün çatı kuruluşu olan MOSFED, bağlı mobilya dernekleri ile birlikte 45 bin üreticiyi temsil ediyor. MOSFED tarafından düzenlenen, Türkiye mobilya sektörünün tasarım odaklı büyüme vizyonunun en güçlü temsilcisi olan Furnishings & Design Istanbul (FDI) fuarı bugün kapılarını açıyor. 27 Eylül’e kadar sürecek fuar, Türkiye mobilya sektörünün tasarım odaklı büyüme vizyonunun en güçlü temsilcisi. Fuar, yalnızca bir sergi alanı değil; sektörün yaratıcı kaslarını geliştiren, yeni fikirleri buluşturan ve Türk mobilyasının global marka değerini artıran uluslararası bir buluşma noktası. FDI, Türk mobilya endüstrisinin güçlü üretim ve ticaret ağlarını arkasına alarak, iç mekân tasarımı ile mobilya sektörünü tasarım odaklı bir yaklaşımla buluşturmayı hedefleyen uluslararası bir platform. Türk iç mekân ekosisteminin ihracattaki gücünü, tasarımla katma değerini ve küresel marka konumunu daha ileri taşımayı amaçlayan FDI, aynı zamanda İstanbul’u bölgenin tasarım buluşma merkezi haline getirmeyi hedefliyor.
WoodTech, 100 milyon $'lık ticaret hedefiyle ağaç sanayicilerini buluşturacak
Uluslararası Ağaç İşleme Makineleri, Kesici Takımlar ve El Aletleri Fuarı WoodTech, 11–15 Ekim tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açıyor. Bu yıl 38’incisi düzenlenecek fuarda, 350 firmanın katılımıyla yaklaşık 100 milyon dolarlık ticaret hacmi hedefleniyor. RX Tüyap tarafından, Ağaç İşleme Makine Sanayicileri Derneği (AİMSAD) ve Avrupa Ağaç İşleme Makinesi İmalatçıları Federasyonu (EUMABOIS) iş birliğiyle organize edilen fuar; 4 bini yabancı olmak üzere toplam 25 bin ziyaretçiyi ağırlamaya hazırlanıyor.
“Mobilya ekosisteminde stratejik rolümüz var” Mobilya sektörünün tüm aşamalarında Tüyap’ın stratejik rol üstlendiğini belirten Fuar öncesinde değerlendirmelerde bulunan RX Tüyap Genel Müdürü Berkan Öner, “Üretimden makine ve yarı mamule, oradan bitmiş mobilyaya kadar sürecin her aşamasına fuarlarımız aracılığıyla dokunuyoruz. Intermob, WoodTech ve İstanbul Mobilya Fuarı gibi organizasyonlarımızla üretici, tedarikçi, tasarımcı ve markaları bir araya getiriyoruz. Amacımız, yalnızca fuar düzenlemek değil; katılımcılarımızın ihracat pazarlarını genişletmelerine ve doğru alıcılarla buluşmalarına zemin hazırlamak” diye konuştu.
‘Made in Türkiye’ makineler dünya alıcılarıyla buluşacak Sektörün 2017’den bu yana kesintisiz cari fazla verdiğini belirten AİMSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak, akıllı üretim hatları ve yapay zekâ tabanlı ‘Made in Türkiye’ etiketli ağaç işleme makinelerinin fuarda sergileneceğini vurguladı. Dünyanın dört bir yanından profesyonel ziyaretçilerin ve alım heyetlerinin bu teknolojileri yakından inceleme fırsatı bulacağını kaydeden Kaçak, “Ekonomik daralma sadece Türkiye’de değil, dünyada da yaşanıyor. Avrupa Birliği, en önemli ihracat pazarımız olmaya devam ediyor. Geçen yılı 150 milyon dolarlık ihracatla kapattık. Bu yıl hedefimiz, 2024 rakamlarının altına düşmemek. 2025’in ilk yarısında 70 milyon dolarlık ihracata ulaştık, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 137 oldu. WoodTech’in ikinci yarı ihracatımıza doğrudan katkı sağlamasını bekliyoruz” diye konuştu.