SELÇUK ALTUN/MONAKO
Monte Carlo’da dünya sigorta ve reasürans devlerinin en önemli yıllık buluşması Rendez-Vous de Septembre (RVS) başladı. 6-10 Eylül 2025 tarihleri arasında 67’ncisi gerçekleştirilen etkinlikte Türkiye için iyi haberler var. Yapılan açıklamalar, artan ihtiyacına karşın Türkiye’nin önümüzdeki yıl için reasürans kapasitesi bulma konusunda bir sıkıntı yaşamayacağını gösteriyor. Bunun yanı sıra, fiyatlarda bir miktar düşüş bekleniyor.
Sigorta profesyonellerinin hem yılı değerlendirdiği hem de gelecek vizyonlarını paylaştığı Monte Carlo RVS, reasürans havasını koklamak açısından çok önemli bir etkinlik. Ayrıca, Monte Carlo gibi bir yerde temsil edilmek ülkeler açısından da çok önemli. Özellikle büyümek isteyen pazarlar, burada yer almak zorunda. Burası tam anlamıyla sigortanın pazar yeri. Masalar etrafında dünyanın dört bir yanından gelen alıcılar, satıcılar, aracılar sıkışık randevu takviminin içerisinde bir görüşmeden diğerine yetişmek için adeta yarış içerisindeler. RVS’yi Türkiye’den takip eden tek gazeteci olarak gördüğüm kadarıyla Türkiye sigorta sektörü bu buluşmaya yeteri kadar değer vermiyor ve katılımcı sayısı çok düşük seviyede.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, Agesa Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Fırat Kuruca, Ak Sigorta Reasürans ve Stratejik İş Birlikleri’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Deniz Ceylan ve sigorta sektörü duayenlerinden BMS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Servet Gürkan, BMS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Servet Gürkan, BMS Türkiye CEO’su Kerim Gürkan gördüğüm kadarıyla RVS’yi başından sonuna kadar takip eden isimler oldular. Bu katılımcılar arasında Servet Gürkan isminin altını önemle çizmekte fayda var. Çünkü kendisi 30 yıldan fazla bir süredir aralıksız olarak etkinliğe katılıyor.

EKONOMİ’ye konuşan sektör temsilcilerinin ortak yorum ve değerlendirmeleri; önümüzdeki yıl için Türkiye’nin reasürans kapasitesi anlamında bir sorun yaşamayacağını gösteriyor. Fiyat konusu henüz netleşmemekle birlikte, artış olmayacağı, küçük de olsa bir geri çekilme görülebileceği yönünde.
Türk katılımcılar, RVS izlenimlerini EKONOMİ’ye şu şekilde anlattı:
"Reasürörler tarihi kârlar elde etti "
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen:
Deprem sonrası 2023 çok stresliydi. Sadece Türkiye değil, dünya çok kötüydü. Dünya genelinde yüksek enflasyon, yüksek faiz oranları, yüksek katastroflar yaşandı. Azalan reasürans kapasitesiyle birlikte kusursuz bir fırtına vardı. Türkiye’de de tam tersini ihtiyaç vardı. Arzın çok düştüğü, talebin çok arttığı bir dönemdi. Geçen yıl ise daha sakin geçti, stabil bir dönemdi. Bu yıl bakıyorum, reasürans şirketlerinin sermaye kârlılıkları inanılmaz yüzde 18-19’lara çıkmış. Yedek akçeleri artmış, sermayelerine eklemişler, sermaye yeterlik rasyoları inanılmaz iyi noktalara çıkmış. Bu seviyede sermaye kârlılığı, reasürans işi için müthiş bir kârlılık. Böyle olunca, daha çok sermaye gelmeye başladı ve görünen o ki arz artıyor. Arz artınca fiyatlar düşüyor, talep onu karşılamıyor. Talep artışı da var, fakat bu kadar güçlü değil. Kıta Avrupası’ndaki reasürörlerle görüştüm. İklim değişikliği kaynaklı risklerin artmasıyla birlikte oralardan talep artmaya başlamış. Siber ve yeni gelişen jeopolitik riskler talep artışına sebep olacak diğer konu başlıkları olarak masalarında duruyor. Ama arz da var, o nedenle fiyatlar belki düşer ama öyle dramatik bir düşüş olacağını sanmıyorum. Reasürörlerin Türkiye’ye bakış açısını ise şu şekilde anlatabilirim; Türkiye tabi deprem nedeniyle riskli bir bölge. Ama Türkiye reasürans piyasası için büyük bir pazar. Herkes Türkiye’ye sermaye verme tarafında, fiyatlar düşmediği sürece. Türkiye piyasası reasürans kapasitesi anlamında bir sorun yaşamayacak, fiyatlar konusunda da bir sorun yaşamayacak. Fiyatlar bence bir miktar düşer geçen senenin altında gerçekleşir ama öyle dramatik bir düşüş olmaz.
"Türk devletleri bizi ihmal etmeyin diyor"
BMS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Servet Gürkan:
30 yılı geçti, her sene gelip bu buluşmaya geliyorum. Dünyanın dört bir yanından sektör profesyonelleriyle buluşuyoruz. Bu yıl gördüğüm kadarıyla sermaye sahipleri reasürans tarafında daha iştahlılar. Burada en önemli değişken sermayedir. Biz sermayemiz kadar teminat vermekle, mal satmak mükellefiz. 2 yıl öncesinde sigorta sektörüne yatırımlardan vazgeçildiği, doğal olarak arzın azaldığı, fiyatların arttığı bir süreç yaşadık. Şu anda ise aksine sermayenin arttığı bir dönemdeyiz, arz var. Faizler düşünce bir anda herkes alternatif getiri peşinde koşmaya başladı. Piyasada faizler üçler beşlerdeyken alternatif getirdiler yüzde 12-13’lere çıkıyor. Bu oran risk almaya değer görülüyor. Bugün Türkiye’deki en büyük risk olarak deprem gösteriliyor. Ancak, ben buna katılmıyorum. Evet, deprem büyük bir risk ama sigortalılık oranı o kadar düşük, teminatlar o kadar az ki bu bence sektör açısından abartılıyor. Deprem riskinin dışında ikincil doğal afetler, sel, dolu, fırtına, orman yangını dünya reasürans sektörünün ödediği büyük ölçekli hasarların yüzde 60’ını oluşturuyor. Bu çok büyük bir oran. Artık en büyük hasarlar bu ikincil tehlikelerden geliyor. Depremin frekansı düşük, ama bunların frekansı çok yüksek ve her yerde oluyor. 2025 yılında doğal afetlerden kaynaklanan sigortalı hasarın toplam 145 milyar dolar olması bekleniyor. Bu rakam 2023’te 115 milyar dolar, 2024’te 137 milyar dolar seviyesindeydi.
Bunun yanı sıra, yeni bir pazar doğuyor. Uzun yıllar ihmal ettiğimiz Türk devletlerinden talepler var. Ancak Türk müteahhitleri gittiğinde bizden sigorta gündeme geliyordu. Kazakistan, en gelişmiş market orada. Doğal gaz kaynaklı para da var, sermaye birikmiş. Hem Kazakistan hem de Özbekistan heyetleriyle görüştüm. Bizi ihmal etmeyin, bizi de kullanın diyorlar. Bunu iki yönlü, karşılıklı reasürans alışverişi şeklinde yapalım diyorlar.
"Şimdi bizim zamanımız diyebiliriz"
Ak Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Deniz Ceylan:
Türkiye’nin reasürans kapasite ihtiyacı 2023 yılında toplam 6 milyar Euro seviyesindeyken 2024 yılında 9 milyar Euro’ya çıkmıştı. Bu yüzde 50 artış, ilave 3 milyar Euro anlamına geliyor. Zorlayıcı dendi ama bu ekonominin çarklarının döndüğünü, sigortaya halen talebin varlığını gösteriyordu. Bununla birlikte, sigortalılık oranında bir düşüş olmadığının, ek olarak enflasyonun bir göstergesiydi. Bu sene aldığım ilk izlenimler yaklaşık 1,5 milyar Euro ilave reasürans ihtiyacı olacak gibi. Yani Türkiye’nin toplamda 10,5 – 11 milyar Euro reasürans ihtiyacı var. Tünelin ucundaki ışığı gördük; kapasite var. Reasürörler; tamam, fiyat veririz, kapasite çalışırız, biz de iş yapmak istiyoruz diyorlar. Şimdi bizim zamanımız diyebiliriz. Şu anda fiyat tam olarak konuşulmuyor, bunu zaman gösterecek. Ama bizim burada gördüğümüz, kapasite var ve bunda sorun yaşamayacağız. Bundan 2 sene önce fiyatı da bilmiyorduk, kapasiteyi de. Şimdi en azından doğru fiyata kapasite var diyebiliyoruz. Çok genel tanımıyla fiyatlarda bir yüzde 5 fiyat indirimi düşünmek olabilir.
"Piyasanın yumuşadığına dair mesajlar var"
Agesa Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Fırat Kuruca:
İlk kez yaşadığım bir deneyim. Reasürans havasını koklamak açısından çok kıymetli. Deprem sonrasında bayağı reasürans piyasası sıkıştırdı. Piyasanın yumuşadığına dair mesajlar alıyoruz. Geçen 2 senede depremin zararını büyük ölçüde aslında karşıladılar. O nedenle Türkiye pazarına daha sıcak bakıyorlar. Yeni bir piyasa dengesi oluşacak gibi görünüyor. Kapasite sorunu yaşamayacağız. Dünyada da kapasiteler rahatladı, bu Türkiye’ye de olumlu anlamda yansıyacak. Tabii en büyük risk olarak İstanbul deprem riski reasürörlerin kafasında soru işareti yaratıyor. Yumuşama emareleri var, olması gereken de budur.