MEHMET KAYA/ANKARA
Her yıl ekim ayında farkındalığı artırma amacıyla ilan edilen Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında, erken evre HER2+ meme kanserinin erken teşhis edilmesi ve kişiselleştirilmiş tedavi olanağı sağlanması halinde sağlanacak ekonomik ve sosyal faydaların incelendiği bir çalışma tanıtıldı. Çalışma, 2025 fiyatlarıyla yıllık 25,4 milyar TL’lik bir tasarruf imkanına işaret ediyor. Dolaylı ekonomik faydalarla birlikte tasarruf 32,5 milyar TL’ye kadar çıkıyor.
Prof. Dr. Simten Malhan ve Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur tarafından yapılan, Roche Türkiye tarafından desteklenen “Erken Evre HER2+ Meme Kanserinde Kişiselleştirilmiş Tedavi Yaklaşımlarının Klinik, Ekonomik ve Toplumsal Değeri” çalışmasında, 2019-2030 dönemindeki sağlık verileri üzerinden simülasyon yapıldı. Bu kapsamda, metastazın önlenmesi imkanı sağlayan ve kişiselleştirilmiş tedavi uygulama imkanıyla 10 yıllık bir dönemde 3 bin 859 metastaz vakasının önlenebileceği hesaplandı. Bu önleme sayesinde, her bir birey için 16 yılı üretken olarak faaliyet yürütülebilecek, 27 yıl ilave sağ kalım sağlanabilecek. Bu hesapla, tıbbi giderlerde 25,4 milyar TL tasarruf imkanı olduğu hesaplandı. Buna dolaylı olarak kişinin üretken olduğu dönemde yaratacağı değerler ve tıbbi olmayan durumlarla ilgili tasarruflar da eklendiğinde toplam faydanın 32,5 milyar TL’ye kadar uzanabileceği vurgulandı.
Çalışmanın tanıtım toplantısında konuşan Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Simten Malhan, “Kadınların iş ve sosyal yaşamlarına daha hızlı dönebilmesi, yaşamlarındaki aktif rollerini sürdürebilmeleri ve bakım ihtiyacının azalması, bu yaklaşımın toplumsal değerini somut biçimde ortaya koyuyor. Sağlık ekonomisi perspektifinden bakıldığında, erken evre tedaviler sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğini güçlendiren ve uzun vadeli refah artışına katkı sağlayan en önemli unsurlar arasında yer alıyor.” dedi.
Ankara Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur ise erken tanı ve kişiselleştirilmiş tedavilerin önemine işaret ederek, “Asıl fark, her hastanın tıbbi ve kişisel ihtiyaçlarına göre planlanan kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarıyla ortaya çıkıyor. Bu sayede hastalığın metastatik evreye ilerlemesi önlenebiliyor, kadınlar hem daha uzun hem de daha kaliteli bir yaşam sürüyor.” dedi.
Toplantıya katılan Halk Sağlığı Genel Müdür Yardımcısı Hamit Harun Bağcı da kanser teşhisinde son dönemde tarama ve farkındalık çalışmalarını artırdıklarını belirterek, SMS gönderimiyle büyük bir fark elde ettiklerini, benzer yaklaşımlarının süreceğini kaydetti. Bağcı, tarama hizmetinde etkinliğin artırılması için mobil araçların sayısını da artırdıklarını vurguladı. Son dönemde sağlanan bu iyileştirmenin 9 aylık dönemde büyük bir tarama artışı olduğunu kaydeden Bağcı, 9 aylık dönemde 42 bin şüpheli vakayı bildirme imkanı bulduklarını söyledi.