Türkiye’nin Kasım ayında makine ihracatı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 azalarak 2,3 milyar dolara gerilerken, 11 aylık ihracat önceki yılın aynı dönemine göre değişmedi ve 25,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Miktar yönünden azalan makine ihracatı değer yönünden yüzde 4’lük artışla kg başına 7,7 dolara yükseldi. Almanya, Rusya ve ABD’ye yapılan ihracatta ise ortalama fiyat kg başına 10,312,9 dolar arasında değişti. Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, hiçbir geleneksel kurala bağlı kalmayacağını beyan eden ABD’nin rakip gördüğü herkesle mücadeleye hazırlandığını bildirdi. AB’nin ise bütçe disiplininden daha da uzaklaştığına dikkat çeken Karavelioğlu, hızla azalan doğalgaz rezervlerinin AB için yeni bir enerji krizine yol açma ihtimalinden bahsetti.
Suriye, iş ve inşaat makineleri için kaldıraç etkisi sağlar
AB’nin rekabetçiliğinde erime olduğunu söyleyen Kutlu Karavelioğlu, bocalamanın yoğun sanayisizleşme kaygısını beraberinde getirdiğini anlattı. Karavelioğlu, deprem sonrası çok gelişen iş ve inşaat makineleri sektörünün, istikrarlı bir demokrasiye kavuşması halinde Suriye’ye en hızlı girenlerden olacağını bildirdi. BM’nin Suriye’nin yeniden imarı için 400 milyar dolara ihtiyaç olduğu yönündeki açıklamasına atıfta bulunan Kutlu Karavelioğlu, bunun demir çelik, çimento ve inşaat malzemeleri üreticileri için muazzam bir kaldıraç etkisi sağladığını söyledi.
Normale dönmesi halinde Suriye’nin sektörün gözbebeği olacağını aktaran Karavelioğlu, “Spekülasyon için bile erken olmakla birlikte, bugün dış ticaretinin üçte ikisini Türkiye ile yapar halde olan Suriye’nin rakiplerimiz için de Irak ve Rusya kadar önemli bir alıcı olacağını düşünmek, Türk makinelerinin komşu coğrafyalardaki doğal üstünlüğünü orada da hayata geçirmenin yöntemlerini kurgulamak gerekir” dedi.
“Asgari ücrette iş ve çalışma barışı korunmalı”
Bu dönemin dezenflasyon için büyük önem taşıdığına değinen Kutlu Karavelioğlu, birçok sektör için en belirleyici unsurun asgari ücret zammı olacağını bildirdi. Açıklanacak oranın, iş ve çalışma barışının korunması açısından büyük öneme sahip olduğunu dile getiren Karavelioğlu, “Bir nevi genel gösterge olarak algılanan asgari ücret zammı, hâlihazırda çok üzerinde ücretlerle istihdamını koruyan bizim gibi sektörlerde dahi işlevinin çok ötesinde bir etki yaratmaktadır. Bölgesel ve sektörel farkların arttığı, kayıt dışılığın dünya genelinde yaygınlaştığı bir dönemde, seyyanen uygulanacağı ümidi ya da beklentisi hâkim tek bir oran belirlemenin sıkıntılarını da tartışmalıyız” dedi.