BARIŞ SEDEF
Dünyada ev tipi kahve makinesinin ölçülebilen pazarlardan alınan verilere göre 80 milyon adetten fazla olduğu tahmin ediliyor. Türk kahve makinelerinin bu pazarın yüzde 10'luk bir kısmını kapsadığı öngörülüyor. Türk kahvesi ve makinesi satışları, özellikle 2002 yılından itibaren elektrikli cezveler ve 2004 yılında inovatif ürünlerin devreye girmesiyle, ciddi oranda artış ivmesi yakaladı. Arçelik'in geliştirdiği ilk Türk kahve makinesi Telve 2004’te pazara sunuldu ve çok sevildi. Hatta ilk olarak konutların mutfaklarında kullanılan Türk kahvesi makineleri, kahvehanelere, restoranlara, ofislere girdi, hatta yurt dışına çıktı. Hemen arkasından gelen Arzum’un, tasarımıyla öne çıkan Okka’sının gücünü de arkasına alarak (İlk çıktığında pazar yüzde 50 büyüdü) 10 yıla varmadan Türk kahve makinesi üretimi toplamda 1 milyon sınırını aştı. Makine ihracatındaki hızlı artışla birlikte son 5 yılda Türk kahvesi ihracatının da 3 kat arttığını belirtelim.
Arzum Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Türkiye Züccaciye Meclis Başkanı Murat Kolbaşı, buna bağlı olarak Türk kahvesinin global gücünün artığını söylüyor. Dünyada ilk kahvehanenin 1554 yılında İstanbul'da açıldığını kaydeden Kolbaşı, “İlk elektrikli kahve makinesi ise 1890 yılında İngiltere'de üretilmiştir. O günden bugüne kahveler, teknolojik aletlerle buluşarak muazzam bir gelişim göstermiştir. Kahve çekirdeğinin kavrulmasından öğütülmesine, pişirilme ve demlenme yöntemleriyle farklı tatlar elde edilebilmektedir. Ancak, telvesi ile pişirilen ve içine şeker eklenerek sunulan tek kahve türü halen Türk kahvesidir” dedi.
Kahve tüketiminde ağırlık X'te
Kuşakların kahve alışkanlıklarındaki değişimine yönelik açıklamalarda bulunan Kolbaşı şu bilgileri verdi: “X, Y ve Z kuşakları arası kahve tüketim alışkanlıkları bulgularına göre; Türk kahvesi tüketimi sırasıyla yüzde 47, yüzde 37 iken, Z kuşağında sadece yüzde 16. Bununla birlikte mocha tüketimi sırasıyla yüzde 0, yüzde 37,5 ve yüzde 62 olarak sıralanıyor. Soğuk kahveler ise yine X, Y ve Z kuşaklarına göre sırasıyla yüzde 10, yüzde 40 ve yüzde 50 oranlarında. Bu da bize gelecekte sosyal medya trendlerinden etkilenmiş, aromalı fantastik kahve tüketimlerinin ülkemizde çok daha fazla olacağını, klasik kahvelerin tüketiminin ise her geçen gün azalacağını gösteriyor.”
Alışkanlıklardaki değişim, kahve makinelerindeki trendleri de etkiliyor
Kahve alışkanlıklarındaki bu değişim trendlerinin doğrudan kahve makinelerine yansıdığını dile getiren Kolbaşı, “Kahve çeşitliğindeki espresso bazlı sütlü kahvelere artan yönelimle birlikte kahve makineleri ve makinelerin yapabildiği kahve çeşitleri de artmış durumda. Bundan yıllar önce bir kahve makinesinden beklenti sadece tek amaca yönelik olurken günümüzde bu durum, aynı anda birden fazla kahvenin pişirilmesi oluyor. Bugün tek profesyonel sayılamayacak bir kahve makinesi ile ortalama 10’a yakın farklı kahve hazırlanabiliyor. Daha profesyonel makinelerde ise bu sayı çok daha artıyor. Bu çeşitlilik aynı şekilde kahve makinelerine de yansımış durumda” ifadelerini kullandı.
Alanında Türkiye ihracat şampiyonu Gürallar Şirketler Grubu'nun kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Güral, Türk kahvesi fincanlarının dış pazarlarda önemli mesafeler aldığını dile getiriyor.
Türk kahvesini Z kuşağına daha çok sevdirecek çalışmalar var
Türk kahvesinin endüstrileşmesine katkı sunan firmalar arasında yer alan Köplü, metrolardan otobüs duraklarına kadar hareketliliğin yüksek olduğu alanlara taşıyor. Böylelikle Türk kahvesinin her yerde ulaşımına katkı sağlanıyor. Bu gelişmelerle birlikte Türk kahvesinin Z kuşağına daha fazla sevdirilmesi hedefleniyor.