İMAM GÜNEŞ
Makine imalat sektörü, 2024’ü hem iç pazarda hem dış pazarda kayıpların öne çıktığı bir yıl olarak geride bıraktı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) kayıtlarına göre sektör, 2024’ü 11,2 milyar dolar, bu yılın 10 aylık dönemini ise 9,1 milyar dolar ile eksi seviyede kapattı. Türkiye, makine üretiminde kendi teknolojisini geliştiren ve mühendislik çözümleri ihraç eden bir ülke olmasına rağmen, sanayiciler rekabetçiliği belirleyen unsurun artık ‘makineyi üretmek değil, ona kabul edilebilir bir fiyat etiketi koyabilmek’ olduğunu vurguluyor.
Küreselleşmenin öncüsü ülkelerin yeniden gümrük duvarları örmeye başladığı bir dönemde, Türkiye’de artan maliyetlerin rekabet baskısını daha da artırdığına dikkat çeken sanayiciler, Türkiye’de kapasite kullanım oranı en fazla düşen sektörün makine imalatı olduğunu belirtiyor.
Maliyetler 10 yılda iki katına çıktı
Sektör temsilcileri, üretim maliyetlerindeki sert artışa örnek olarak şu analizi yapıyor: “On yıl önce 100 dolara mal edilen bir ürünün 30 dolarlık işçilik ve genel gider kalemi, son iki yılda 75 dolara çıktı. Böylece aynı ürünün maliyeti 145 dolara yükseldi. Bu gelişme hem iç pazarda ithal ürünlerle hem ihracatta rakip ülkelerle rekabeti zayıflattı. Finansman maliyetlerinin yüksekliği de bu baskıyı artıran kritik bir başlık olarak öne çıktı.”

Çözüm paketinde neler var
Sanayicilere göre sektörün yeniden güç kazanması için en kritik başlık finansman maliyetlerinin düşmesi. Yatırım malı ihracatına yönelik alıcı kredilerinde sağlanacağı açıklanan faiz desteğinin hayata geçmesinin önemine vurgu yapılırken, reçete de şöyle belirlendi:
- REKABETÇİ FAİZ SEVİYELERİ,
- UZUN VADELİ VE DÜŞÜK MALİYETLİ FİNANSMAN,
- YATIRIM MALLARINI DESTEKLEYEN KREDİ MODELLERİ,
- ÜRETİM MALİYETLERİNİ AZALTACAK YAPISAL İYİLEŞTİRMELER
İhracatta artış fiyat etkisiyle sağlandı
Makine imalat sanayinin konsolide verilerine göre, Türkiye’nin toplam makine ihracatı 2024 yılında yalnızca yüzde 0,3 artışla 28,3 milyar dolara çıktı. Tonaj bazında yüzde 4,7 gerileyen ihracat, kilogram başına ortalama ihraç fiyatlarının yüzde 4,2 yükselmesi sayesinde artıya geçti. Almanya’ya ihracat yüzde 5,4 gerileyerek 3 milyar dolara indi. Buradaki kaybı ABD pazarında yüzde 5,6’lık artışla 1,8 milyar dolara çıkan satışlar telafi etti. Yaptırımlar nedeniyle Rusya’ya makine ihracatı 400 milyon dolar düşmesine rağmen, sektör bir önceki yıla göre toplamda 100 milyon dolar fazla ihracat gerçekleştirdi.
Ocak–Ekim döneminde ise ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,8 artarak 23,6 milyar dolara ulaştı. Miktar bazında yüzde 6,8 düşüş yaşanmasına rağmen fiyat artışı ihracat gelirlerini yukarı taşıdı. Aynı dönemde makine ithalatı 45 milyar dolara yükselerek dış ticaret açığını daha da büyüttü.
AB’deki dönüşüm fırsat yarattı, ekonomik koşullar desteklenmedi
Avrupa’da mühendisliğin yüksek teknolojiye kayması orta segmentte bir boşluk yarattı. Sanayicilere göre Türkiye bu alanda hız ve esneklik avantajıyla öne çıkabilecek bir konuma sahip. Ancak bu fırsatın kendiliğinden avantaja dönüşmediğini belirten sektör temsilcileri, yüksek maliyet ortamı ve finansman zorluklarının Avrupa’daki dönüşümün fırsat etkisini sınırladığını söylüyor.
Kapasite kullanımında sert düşüş yaşandı
Sektörde kapasite kullanım oranı yıl boyunca tarihsel ortalamaların altında seyretti ve Ekim ayında yüzde 63’e kadar geriledi. Sanayiciler bu seviyenin, maliyet baskısı ve talep zayıflığının üretim gücünü hızla erittiğini gösterdiğini ifade ediyor. Üretimin yaklaşık yüzde 60’ını ihraç eden sektör, döviz gelirlerini korumakta zorlanıyor.