BARIŞ SEDEF
Kalıp ve makine sektörlerinden sonra dökümde de tehdit haline gelmeye başlayan Çin menşeli ürünlerin ithalatında ciddi bir artış olduğu belirtiliyor. Otomotiv grubu metal döküm parça ithalatı miktar bazında 2022-2024 arasında yüzde 18,50 oranında artarken, Çin kaynaklı ithalatın çok daha hızlı bir artış göstererek yüzde 55,53 oranında yükseldiği vurgulanıyor. Makine grubunda ise Çin kaynaklı ithalatın artışı çok daha dramatik; Çin'den yapılan alım, 2021'de 8 bin ton iken 2024'te 32 bin tona ulaşarak yaklaşık yüzde 300 oranında artmış durumda. Türkiye döküm sektörü üretim hacmi bakımından dünyada 7’nci Avrupa’da ise 2’nci sırada yer alıyor. Avrupa döküm pazarında ülkemizin almış olduğu pay ise yüzde 21. 2024 yılı verilerine göre Avrupa’da toplam döküm üretiminin yüzde 20 azaldığına vurgu yapılıyor.
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) Başkanı Kadir Efe, Türk döküm sanayisinin ağırlıklı olarak Avrupa pazarına yönelik çalıştığına dikkat çekerek, “Bu durum ülkemizde döküm üretimine de olumsuz yönde yansımış vaziyette, demir dökümde, pik ve sfero dökümlerde üretimimiz yaklaşık yüzde 20 azaldı. Alüminyum dökümde ise otomotiv sektöründeki gelişmelere paralel yüzde 2’lik bir artış var. Toplamda Türk döküm sektöründe üretim yüzde 14 dolayında azaldı” dedi. İhracat tarafında da yüzde 15’lik bir daralma olduğuna vurgu yapan Efe, “Buna karşın kilogram başı ihracat değerimizde bir yukarı ivme söz konusu. Toplam ihracat değerindeki daralma yüzde 7,6 ile sınırlı kaldı” ifadelerini kullandı. Yapılan üretimin büyük bölümünün yurt dışına ihraç edildiğine vurgu yapan Efe, “İç pazar da bizler için önemli. Ancak bu alanda döküm parçaları özelinde Çin kaynaklı ithalatın giderek arttığını görüyoruz” diye konuştu.
“Debriyaj parçalarında 100 üründen 50’si Çin’den”
Otomotiv grubu döküm parçalarında ithalatın 2022’de 75 bin tonken, 2023’te 95 bin tona çıktığını, 2024’te ise 90 bin tonda kaldığını, makine grubu döküm ürünlerinde ise ithalatın, 2021’de 49 bin tonken 2024’te 72 bin tona yükseldiğini dile getiren Kadir Efe, “Özellikle debriyaj parçalarında ülkemize 100 ürün geliyorsa bunun 50’si Çin’den” dedi. Çin döküm tesislerinin yüzde 50 kapasiteyle çalıştığına işaret eden Efe, “Sektör olarak kapasite artırma gibi bir telaşımız var. Fakat bu noktada kapasite artırmak yerine daha nitelikli ürünlerin üretimine mi yoğunlaşmak gerektiği konusunda bir yol ayrımındayız” şeklinde konuştu.
İşçilik maliyetleri 3 kat arttı
Döküm sektöründe işçilik maliyetlerinin toplam gider kalemi içerisindeki oranının yüzde 45’lere dayandığına vurgu yapan TÜ- DÖKSAD Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Keçebir, “Yüzde 15’lerde olan maliyetlerin 3 kat artış göstermesi yurt dışında rekabet edebilirliğimizi ve karlılıklarımızı da düşürmeye başladı” değerlendirmesinde bulundu.
BYD ve Chery’de yerlilik oranı belirsiz
İthalatta Çin ve Hindistan’ın son dönemde öne çıktığına işaret eden Kadir Efe, “İspanya da özellikle imalat sanayine verilen enerji destekleriyle ciddi bir rekabet gücüne sahip olmaya başladı” dedi. Özellikle bazı ülkelerin menşe saptırmalarıyla ürünlerini gümrükten geçirdiklerinin altını çizen Efe, “İlave gümrük vergilerinin maksimum düzeye çıkarılması gerekiyor. Ancak, vergiler ithalatı önleyen tek yaptırım değil. Gümrüklerde de sıkı denetimler yapılması gerekiyor” diye konuştu. BYD ve Chery gibi firmaların Türkiye’de yatırım yapmasının değerli olduğuna vurgu yapan Efe, “Ancak üretilecek araçlardaki yerlilik oranlarının özellikle döküm özelinde ne olacağı soru işareti taşıyor” dedi.