MEHMET KAYA/ANKARA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Madenciler Derneği (TMD)’nin Dünya Madencilik Gününde düzenlediği Sorumlu Madencilik Zirvesi 2025'e katıldı.
Bakan Bayraktar, Türkiye’de madenciliğin kolaylaştırılması için bir dizi programın devam ettiğini belirterek, yatırımları kolaylaştırdıklarını söyledi. Kamuoyunda bazen karıştırılabilen, Nadir Toprak Elementleri (NTE) ve kritik madenler konularında ayrı ayrı değerlendirmelerde bulunan Alparslan Bayraktar, nadir toprak elementlerinde 2026’da saflaştırma tesisi, takip eden 2 yıl içinde de bu tesiste üretim planladıklarını açıkladı. Bakan Bayraktar, NTE’nin “kamu işletmesinde” kalacağı sözünü vererek şunları kaydetti:
“Her ne kadar bazıları bu meseleden yeni haberdar olsa da MTA Genel Müdürlüğümüz Eskişehir Beylikdüzü'ndeki nadir toprak elementleri sahasında malumunuz ilk çalışmaları yıllar evvel gerçekleştirmişti. Sahanın ETİ Maden’e devriyle Beylikdüzü'nde arama faaliyetlerini yoğunlaştırdık ve yaklaşık 125 bin metrelik sondaj gerçekleştirdik. Bunun sonucunda 694 milyon ton ile dünyadaki tek sahada en büyük 2. nadir toprak elementi kaynağını tespit ettik.
Üretime dönük olarak pilot tesisini 2023 yılında devreye aldık. 2. faz olan endüstriyel tesisin kurulması çalışmalarına da büyük bir hızla büyük bir gayretle devam ediyoruz. Hedefimiz 2026 yılında endüstriyel tesisin temelini atmak, 2 yıl içerisinde de bu tesisi üretime geçirmek.
Saflaştırma oranını yüzde 92-93'ten daha yukarılara taşıyacak teknolojiyi daha hızlı bir şekilde elde edebilmek için farklı ülkelerle ve şirketlerle görüşmelerimiz, müzakerelerimiz devam ediyor. Ancak bir kez daha ifade etmek isterim. Bu sahayı devlet eliyle işleyeceğiz. Kurduğumuz pilot tesise dahi tahammülü olmayanların bu tesisi yaptırmamak için mahkeme kapılarına koşanların bir anda adeta kağıttan kaplan kesilip madenlerimizi saptırmayız demedi Bu konuda çıkardıkları dedikodulara lütfen itibar etmeyiniz. Nadir toprak elementlerimizi en doğru şekilde ve milli menfaatlerimize en uygun şekilde ülkemizin ekonomisine katmayı hedefliyoruz.”
Maden Borsası için başvuru yapıldı
Bakan Bayraktar, uzun süredir gündemde olan İstanbul’da bir maden borsası kurulmasına yönelik olarak da enerji piyasalarındaki işleyişi yöneten şirket olan EPİAŞ’ın Sermaye Piyasaları Kurulu’na başvurduğunu belirtti. Bakan Bayraktar, “Şimdi hedefimiz yeni düzenlemelerle madencilik sektörümüze sermaye katkısı yapacak, gerek risk sermayesi, gerekse uluslararası sermayeyi ülkemize çekecek yeni düzenlemeleri yapmak. İstanbul’da, İstanbul Finans Merkezinde maden borsamızı artık devreye almak istiyoruz. EPİAŞ, bu konuda Sermaye Piyasası Kuruluna başvurusunu yaptı. Kurulun en kısa sürede bu konuda gerekli izni vermesini bekliyoruz.” diye konuştu
Kritik mineraller konusunda da bir yaklaşım belirlendiğini ve strateji hazırlığının sürdüğünü kaydeden Bakan Bayraktar belirlenen 37 madenin kapsamda olduğunun altını çizerek, “Savunma sanayimizin, yerli otomobilimizin, depolama teknolojilerinin ve yenilenebilir enerji ekipman üretiminin merkezinde kritik ve stratejik madenler yer alıyor. Bu yıl içerisinde Türkiye kritik ve stratejik madenler raporunu malumunuz yayın ve kamuoyumuza paylaştık. Böylece ülkemiz için kritik ve stratejik önemi olan toplam 37 maden türünü belirledik. Türkiye'nin stratejik ve kritik madenlerini ilk kez hukuk hukuki güvenceye kavuşturduk. Bu madenleri artık özel bir statüde değerlendiriyoruz. Bu alanda arz güvenliği, stok ve üretim planlamaları ile teşvik mekanizmalarını içerecek bir yol haritası hazırlığı içerisindeyiz. Kritik Madenler Strateji Belgesi'ni kısa bir süre içerisinde de inşallah kamuoyumuzla paylaşacağız.” dedi.
Şirketlere yurt dışı altın faaliyetleri için “ortaklık teklifi”
Bakan Bayraktar, Türkiye’nin altın ithalatının çok yüksek olduğunu belirterek, yerli altın üretimi yanında, yurt dışında da altın üretimini istediklerini, ilk örnek olan Nijer’deki sahada ikinci faza geçildiğini belirterek, “Benzer şekilde, Özbekistan'da da altın başta olmak üzere farklı maden türlerine yönelik arama faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu ülkelere ek olarak Pakistan, Azerbaycan, Fas, Kırgızistan, Libya ve Suriye'de madencilik alanında faaliyetlerimizi somut projelere dönüştürme çalışmalarımıza büyük bir hızla devam ediyoruz. Burada siz değerli yatırımcılarımıza, sektörümüzün değerli temsilcilerine şunu söylemek istiyorum. Yurt dışında geliştireceğiniz projelerde devlet olarak devlet şirketlerimizle sizin yanınızda olacağız. Ortaklıklar yoluyla farklı ülkelerde birlikte çalışabilir, birlikte değer üretebiliriz. Ancak sizlere düşen çok önemli bir görev var. O da sorumlu madencilik anlayışı ile arama ve üretim faaliyetlerimizi sürdürmek. Vatandaşlarımızı, gençlerimizi madenlerle ilgili faaliyetlerimizde bilgilendirmeyi ihmal etmemeniz gerekiyor.” diye konuştu.
Eleştirilere yanıtlar: Zeytinlikler, maden ruhsatları
Bakan Bayraktar, Ege’deki zeytinliklerin madenciliğe açılması eleştirilerine de yanıt verirken, bilimsel esaslara dayalı bir taşıma yapılacağını savundu. Türkiye’nin maden ruhsat yapısında da iyileştirme sağladıklarını belirten Bayraktar, maden bulunamayan sahaların listeden çıkarıldığını belirterek, “Maden bulunmayan 82 bin sahayı sistemimizden çıkardık. Malumunuz araştırması yapılmış ama maden bulunmamış alanlar bile önceden ruhsatlı saha olarak görünüyordu ve yine maalesef malum çevreler tarafından bu konu istismar ediliyordu. Bu düzenleme ile birlikte arama alanı adedi 90 binden 8 bine düştü. Böylece sadece gerçek potansiyeli olan sahalar kalmış oldu. Bugün ülkede madencilik kazı alanlarının toplamı ülke yüz ölçümümüzün sadece 1.000'de 1.8'i. Yabancı sermayeli işletmelerin fiilen çalıştığı, kazı yaptığı alanlar ise sadece 30 kilometrekare” diye konuştu.
TMD Başkanı Yılmaz: Potansiyelin gerçeğe dönüşmesi şeffaflık ve sürdürülebilirliğe bağlı
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz da kritik minerallerdeki talebin hızla arttığını belirterek, nadir toprak elementleri ve atlın ile birlikte, bor ve bakırın Türkiye için rekabet avantajı doğurma potansiyeline işaret etti. Şeffaf ve sürdürülebilir bir üretim anlayışıyla bu potansiyelin gerçeğe dönüşebileceğini belirten Yılmaz “Stratejik ve kritik mineraller listemizi dünyadaki yeni gelişmeler ışığında güncellenmesinde büyük fayda gördüğümüzü de belirtmek isterim” dedi.
Mehmet Yılmaz, arama faaliyetlerinde teşviklerin derinleştirilmesi, finansmana erişim zorlukları, önyargı ve bilgi eksikliğinin giderilmesiyle, yanlış bilginin hızlı yayılması sorunlarının sektörü etkilediğini belirterek, “olumsuz örneğin” olumlu geneli zorladığını söyledi.
Yılmaz, “Biz madenciler olarak her fırsatta kendimizi ve yaptığımız işi sorguluyoruz. Çoğu zaman da şunu hissediyoruz: Bir avuç olumsuz örnek, binlerce doğru işi gölgede bırakabiliyor. Sektör olarak çok çabalıyoruz ama kendimizi yeterince anlatamıyoruz. Bunun için daha fazla efor sarf etmemiz gerektiğinin farkındayız”
Madenciliğe vicdansızlık yapıldığını söyleyen Yılmaz, “Madenciliğe vicdansızlık ülkeye vefasızlıktır. Çünkü bu topraklarda var olan zenginlikleri kullanmayıp başka ülkelerin yer altı kaynaklarına muhtaç kalmak kendimize yapacağımız en büyük haksızlık. Madencilere vicdansızlık yapanlara sesleniyorum: ne zaman madencilik geri plana itilse, sanayi yavaşlıyor, üretim azalıyor, milyarlarca doları dışarıya ödüyoruz. Bunu görmüyor musunuz?” dedi.