FİKRİ CİNOKUR/BURDUR
Burdur Ticaret Borsası Başkanı veteriner Ömer Faruk Gündüzalp, Türk hayvancılığının kabusu haline gelen şap hastalığına karşı üreticiden tüccara kadar herkesin sorumlu davranması gerektiğini belirtti. Hayvan sevkiyatlarının tamamen kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayan Gündüzalp, şunları kaydetti:
‘’Türkiye genelinde yayılım gösteren ve 5 aydır büyük mücadelelerin sürdüğü şap hastalığı hayvancılık sektöründe ciddi tehdit oluşturuyor. Sektörün tüm kesimlerini sorumlu davranmaya davet ediyorum. Şap hastalığı hem et hem de süt üretiminde risk yaratıyor. Bu durum uzun vadede tüketiciyi de mağdur edecek. Kontrolsüz hayvan hareketliliği, şap hastalığının yayılmasındaki en büyük sebeplerden biridir. Hayvan sevkiyatları tamamen kontrol altına alınır, şehirlerin girişindeki güvenlik noktalarında bu konuda titizlikle görev üstlenilirse, bu denli büyük yayılımlar tekrar ortaya çıkmaz.”
Yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Gündüzalp, şap hastalığının nereden geldiğini ve nasıl yayıldığını şöyle anlattı:
‘’Özellikle İran ile sınırı bulunan Doğu illerinde yoğun hayvan giriş-çıkışları nedeniyle yayılan ve sevkiyatlarla ülke geneline taşınan SAT-1 varyantı Türk hayvancılığında ciddi risk oluşturuyor. Tarım ve Orman Bakanlığının şap hastalığının büyük oranda kontrol altına alındığına dair açıklamaları var. Şap aşısı, Çiçek ve Brusella aşısı ile birlikte hayvanlara uygulanan zorunlu aşılardandır. Ancak bu salgında farklı bir serotip söz konusu olduğu için yayılım daha hızlı gerçekleşti. Hayvan hareketleri de kontrol altına alınamayınca yayılımı ve etkisi artmıştır.”
Şap hastalığının, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda görülen viral bir hastalık olduğunu, hasta hayvanların salyası, burun akıntısı, sütü ve dışkısı yoluyla bulaştığını ifade eden Ömer Faruk Gündüzalp, şöyle devam etti:
‘’Ayrıca hastalıklı hayvanlarla temas eden araç, ekipman ve giysilerle ya da çevredeki hayvanlar ve kuşlar aracılığıyla bile taşınabiliyor. Belirtileri arasında ağız ve ayak yaraları, salya, topallama, iştahsızlık ve ateş bulunuyor. 21 günlük kuluçka döneminin ardından kendini gösteriyor. Kaçak girişler engellenmeli, güvenlik önlemleri artmalı. Şehir girişlerindeki kontrol noktaları yalnızca kimlik değil, hayvan nakil araçları için de etkin denetim merkezi hâline getirilmeli. Hayvanların emniyet güçleri ya da sorumlu veteriner hekimler eşliğinde sevkiyat adreslerine gidene kadar takip edilmeli. Bu dönemde şehir dışından bölgemize yasadışı yollarla hayvan getirilmek istendiğine dair ihbarlar aldık. Bu amaçla bazı kesimhanelere iş birliği teklif edildiğini biliyoruz. Hayvan sevkiyatları tamamen kontrol altına alınmadığı müddetçe bu tür durumlar yaşanmaya devam edecektir.”
"Üretici mağdur edilmemeli"
Şap salgınının ekonomik etkilerine dikkat çeken Gündüzalp, “Duran hayvan ticareti ve pazarların kapatılması nedeniyle üreticiler kredi ödemelerinde erteleme talep ediyor. Bu taleplerin dikkate alınması, sektörün ayakta kalması açısından önemlidir. COVID-19 döneminde iş insanlarına verilen destekler, Şap hastalıkları döneminde de üretici ve çiftçilere sağlanmalı.” dedi.
"Alınmayan önlemlerin faturası tüketiciye kesilir"
Bugün şap hastalığının yükünün üreticinin üzerinde olduğunu yarın ise bunun faturasının tüketiciye çıkarılabileceğini ifade eden Gündüzalp, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Şap hastalığı sadece üreticinin değil, tüketicinin, ülke ekonomisinin ve tarımsal sürdürülebilirliğin sorunudur. Üreticiyi yalnız bırakırsak hem üretim hem de hayvansal gıda arz güvenliğimiz risk altına girer. Sektör tüm kesimleriyle üzerine düşen sorumluluğu almalı, kamu da aynı disiplinle aşılama ve denetimleri sürdürmeli, yasadışı hayvan hareketlerinin önünü kesmelidir.”