EKONOMİ/BURSA
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde gerçekleştirilen "Uludağ Gıda Zirvesi", sektörün liderlerini bir araya getirdi. “Sürdürülebilir Gıda, Güvenilir Gelecek” temasıyla düzenlenen zirve, tarımdan sanayiye, tedarikten ihracata kadar gıda ekosisteminin tüm halkalarını aynı çatı altında buluşturdu.
BTSO Gıda ve Paketli Ürünler Konseyi’nin çalışmaları doğrultusunda iş dünyasının yaşam boyu eğitim merkezi Bursa Business School ev sahipliğinde düzenlenen zirvede, iklim değişikliğinin tedarik zincirine etkileri, yerli üretimin güçlendirilmesi, gıda israfının önlenmesi ve sürdürülebilir arz modelleri gibi konular alanında uzman isimler tarafından ele alındı.
Kamu yöneticileri, akademisyenler, sektör temsilcileri ve yerel yöneticileri bir araya getiren zirvenin açılışında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, küresel dönüşüm çağında akıllı, yeşil ve sürdürülebilir üretimin geleceği şekillendirdiğini belirterek, teknoloji ve verimlilik temelli bir tarım-sanayi entegrasyonunun Türkiye’nin gıda güvenliği ve rekabet gücü için hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
“Güvenlik ve refah meselesi haline geldi”
İklim krizinin etkilerinin derinleştiği ve jeopolitik risklerin küresel ticareti yeniden şekillendirdiği bir dönemde gıda ve tarımın güvenlik ve refah meselesi haline geldiğine işaret etti. Bursa’nın tarımsal üretim potansiyeline değinen İbrahim Burkay, su kaynaklarının tarımdaki kullanım oranının yüzde 70 seviyesinde olduğunu, bu nedenle verimlilik ve teknoloji odaklı planlamanın kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı. Başkan Burkay, en az enerji kadar stratejik hale gelen suyun da verimli kullanılması gerektiğini belirterek, Bursa’nın toplam 10 bin 800 kilometrekarelik yüzölçümünün içinde tarıma ayrılan payın yüzde 30,9 olduğunu, sektörün kent ekonomisindeki payının ise yüzde 5,9 seviyesinde gerçekleştiğine dikkat çekti.
“Yüksek verimi planlama ve teknolojiyle sağlayabiliriz”
Avrupa’da sınırlı su kaynaklarına rağmen tarım ve hayvancılık sektörlerinde teknolojik yatırımlar ve verimlilik esaslarıyla birbirinden başarılı örneklerin bulunduğunu dile getiren İbrahim Burkay, “Yüksek verim, sadece toprak ve suyla değil; bilgiyle, planlamayla ve teknolojiyle sağlanabilir. Altını özellikle çizmek isterim ki bizler sanayiyle tarımı birbiriyle rekabet eden değil, birbirini tamamlayan zenginlik alanı olarak görüyoruz. Sanayide küresel üretim ve inovasyonun merkezleri olan ABD, Almanya ve Çin, aynı zamanda tarım sektöründe de küresel verimlilik ve üretim liderleri arasında yer alıyor. Üretim zincirinin her halkası bir diğerini güçlendirdiğinde, hem sektörün tüm paydaşları kazanır hem de ülkemizin refahı artar.” dedi.
“Ne kadar verim aldın sorusuna yanıt vermek zorundayız”
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, sürdürülebilir gıda sistemlerinin teknoloji, veri ve ortak akılla güçlenmesi gerektiğini belirterek, “Artık ‘ne kadar destek verdin’ değil, ‘ne kadar verim aldın’ sorusuna yanıt vermek zorundayız.” ifadelerini kullandı. Başkan Burkay, “Teknoloji ve verimlilik, üretimin standardı olmalı. Dijital toprak haritaları, akıllı sulama ve geri kazanım sistemleriyle üreticimizi teknolojiyle buluşturabilirsek, hem verim artar hem gıda fiyatları dengelenir hem de doğal kaynaklarımız korunur.” dedi. İbrahim Burkay, konuşmasının son bölümünde Bursa Food Point Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı ile Turfood Horeca Fuarının Uludağ Gıda Zirvesi’nin devamı niteliğinde olacağını ifade ederek, “Bu ekosistemi büyütmek, bilgi paylaşımını kalıcı hale getirmek ve Bursa’nın gıda sektöründeki küresel gücünü daha da artırmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Bursa, Türkiye’nin gıda üretiminde kilit bir merkez”
BTSO Gıda ve Paketli Ürünler Konseyi Başkanı Burhan Sayılgan, zirvede yaptığı konuşmada Türkiye’nin bereketli toprakları, iklim çeşitliliği ve üretim potansiyeliyle dünyanın önde gelen tarım ülkeleri arasında yer aldığını vurguladı. Bursa’nın güçlü sanayisi, verimli arazileri ve gelişmiş lojistik altyapısıyla ülkemizin gıda üretiminde kilit bir merkez konumunda olduğunu belirten Sayılgan, gıda sektöründeki başarıların kalıcı hale gelmesi için tüm paydaşların sürece dahil olması gerektiğine dikkat çekerek, “Üreticiden akademisyene, sanayiciden yerel yönetimlere kadar herkesin sürece katılımını sağlamalıyız. Politikaların üreticinin sesiyle, çiftçimizin tecrübesiyle şekillenmesi gerekiyor. Çünkü tarladaki emeği anlamadan sofradaki bereketin değerini bilemeyiz.” ifadelerini kullandı.
“Dünya’da üretilen gıdanın 3’te biri israf ediliyor”
Sürdürülebilir gıda ekosistemi inşasında güçlü bir iş birliğinin önemine işaret eden Sayılgan, ekonomide istikrar arayışlarının sürdüğü bir dönemde tarım sektörüne yönelik teşviklerin artırılmasının büyük önem taşıdığını söyledi. Teknolojik yatırımlar ve dijital tarım uygulamalarının sektörü geleceğe taşıyacak en güçlü adımlar olduğunu belirten Sayılgan, gıda israfının da önlenmesi gereken en kritik konulardan biri olduğunu söyledi. Dünyada üretilen gıdanın üçte biri, Türkiye’de ise her yıl yaklaşık 25 milyon ton gıdanın israf edildiğini ifade eden Sayılgan, Uludağ Gıda Zirvesi’nin bu anlamda önemli bir misyon üstlendiğini dile getirdi.
Sektörün gelecek stratejisi Uludağ’da ele alındı
Zirve programı kapsamında ayrıca; “Gıda Güvencesi İçin Yerli Hamle: Verimli Tarım, Yeni Nesil Kooperatifçilik ve İhracat Odaklı Üretim”, “Tarladan Sofraya Sorumluluk: Bilinçli Tüketim ve Sürdürülebilir Gıda İçin Kooperatif Vizyonu”, “Gıdanın Geleceği İçin Sürdürülebilir Gıda Sanayinde Dönüşüm” ve “Gıda Arzında Kırılganlık: İklim Krizi, Maliyetler, Tedarik Zinciri” başlıkları da alanında uzman isimler tarafından ele alındı.
Yerelden küresele sürdürülebilir büyüme
Uludağ Gıda Zirvesi, Türkiye’nin gıda sektöründe sürdürülebilir üretim, dijitalleşme, yeni nesil tarım teknolojileri ve çevre dostu üretim modelleriyle küresel rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. Zirve, sektörün öncü kurumları arasında iş birliği ağlarının güçlendirilmesine, bilgi paylaşımının artırılmasına ve Türkiye’nin gıda stratejisinin yeniden şekillendirilmesine katkı sunuyor.