Mehmet Nabi BATUK
Resmi Gazete’de 29 Mart 2022 tarihinde yayımlanan karar ile temel gıda ürünlerine uygulanan KDV oranı yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmüştü. Yeni düzenleme ile süt ve süt ürünleri satışlarında KDV oranı yüzde 1 olarak baz alınırken, sektörün üretiminde yoğun olarak kullanılan gıda ambalaj malzemelerinin KDV oranı yüzde 18’de sabit kalması sektörü zora soktu. Sektördeki firmaların KDV devri işlemlerinde geri ödemelerin 1 yıl geriden yapılması nedeniyle öz sermayelerde düşüş eğilimi hızlandı. Yurt İçi İndirimli Oranlar KDV İade Sistemi’nden yararlanan firmaların yabancı finansal kaynaklara bağımlılığı artarken ödediği faiz miktarlarında artışlar yaşanıyor.
Mersin Sanayici ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Gıda’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ramazan Öz, KDV İade Sistemi’nde firmalara her senenin sonunu takip eden yılın kasım ayına kadar geri ödeme talep etme hakkı tanındığını bildirdi. KDV devrinin ay bazında süreklilik arz etmesine karşın 1 yıllık bekleme süresi nedeniyle gıda sektöründeki firmaların ciddi bir finansal yük ile karşı karşıya kaldığını ifade eden Öz, “Süt ve süt ürünleri sektöründe ham süt alımları yüzde 1 KDV oranıyla değerlendiriliyor. Ancak üretim maliyetlerinde yüzde 40’ı oluşturan ambalaj malzemelerinde yüzde 18’lik KDV uygulanıyor. Üretimin sonucunda firmalar fiyatlara yüzde 1 vergi yansıtabildiği için yüzde 17’lik kısım sanayicinin üzerine kalıyor. Bu durum KOBİ ölçeğinde üretim yapan bir firmanın aylık üretim maliyetlerine 1 milyon TL olarak yansıması demektir. Firma geri ödemeleri 1 yıl geriden aldığı için aylık 1 milyon TL’lik açığı kapatmak için bankaya gidiyor ve yüksek faizler ödemek zorunda kalıyor. Bu ücreti geri aldığınızda dahi eline geçen miktarı zaten enflasyon oranları eritmiş oluyor. Sanayicinin elinde ise ödediği faizler ve değer kaybeden sermayesi kalıyor” diye konuştu.
KOBİ’lerin vergi farkı alacağı yaklaşık 1 milyon TL
Yurt İçi KDV İade Sistemi’nin tıpkı İhracat Vergi İade Sistemi’nde olduğu gibi aylık baza çekilmesinin temel gıda sektörü için elzem olduğunu ifade eden Ramazan Öz, “Vergi İade Sistemi nedeniyle oluşan finansal yük firmalarımız için yabancı kaynak oluşturma gereksinimini doğuruyor. Alınan yabancı kaynaklar da firmalarımız açısından üretim maliyetlerinin artmasına neden oluyor. Bu süreç sadece süt ve süt ürünleri sanayicileri değil temel gıda üretimi yapan tüm sanayicilerimiz için de ciddi mali sıkıntılar doğurmaya başladı. Firmalarımızın öz sermayelerinin korunması ve üretim maliyetlerinin yani gıda enflasyonunun düşürülmesi için bir an önce Yurt İçi KDV İade Sistemi’nin; İhracat KDV İade Sistemi’nde olduğu gibi aylık olarak talep edilebilmesine olanak tanıyan bir kanun değişikliği yapılmasını bekliyoruz” dedi.
“Yasal tahsilat süresi 30 güne indirilmeli”
Zincir marketlerle çalışan süt ve süt ürünleri sanayicilerinin alacaklarındaki 90 günlük yasal vade süresi nedeniyle yine işletme sermayelerinin zarar gördüğünü kaydeden Ramazan Öz, bu alanda da yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirtti. Öz, şöyle devam etti: “Süt ürünlerinin ortalama raf bekleme süreleri ortalama 25 gün seviyelerindedir. Zincir marketlere tedarik ettiğimiz ürünlerin alacaklarını maalesef yasal mevzuat nedeniyle 90 gün sonra tahsil edebiliyoruz. Temel gıda ürünlerinin yaklaşık yüzde 70’i artık zincir marketler üzerinden tüketiciye ulaştırılıyor. Avrupa, Amerika ve Kanada gibi ülkelerde enflasyonun artmaması ve tüketicilerin alım gücünün düşmemesi için gıda sanayicileri zincir marketlerden alacaklarını kanunen en geç 30 gün içerisinde tahsil ediyor. Ancak bu durum Türkiye’de maalesef 90 gün olarak belirlenmiş. Vade farkı nedeniyle oluşan maliyet artışları ise raftaki fiyatlara yansıyor ve gıda enflasyonu artıyor. Zincir marketlerin gıda ürünlerindeki ödemelerindeki vade süresinin en az 30 güne düşürülmesi gerekiyor. Süt ve süt sanayicileri olarak zincir market raflarında satılan ürünlerinin alacaklarının en geç 30 gün içerisinde ödenmesini yasal düzenlemeyle kanunlaştırılmasını bekliyoruz.”