ESRA ÖZARFAT/BURSA
Sanayileşmenin “kent–insan–çevre” dengesi gözetilerek, sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla yapılandırılması artık bir zorunluluk haline gelirken, hâlihazırda üretim yapan ancak dağınık halde bulunan sanayi ve ticaret işletmelerinin de tek çatı altında toplanması, şehir yaşamının kalitesi ve ekonomik verimlilik açısından kaçınılmaz bir ihtiyaç haline geldi. Kent içinde ya da yakın çevresinde faaliyet gösteren işletmeler, düzensiz yapılaşmaya neden olurken, bu durumun altyapı kapasitesini zorladığı, kentsel yaşamı olumsuz etkilediği gözlemleniyor. Uzun bir süredir Bursa’nın da gündeminde olan KOBİ OSB projesinin de kentin sürdürülebilir büyümesi için zorunluluk haline geldiği ifade ediliyor. Bu çerçevede Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) girişimleri bulunuyor.
KOBİ OSB projesinin uzun zamandır Bursa iş dünyasının gündeminde yer aldığını ifade eden BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “Şehrin içindeki düzensiz alanlarda faaliyet gösteren üretim tesislerinin planlı alanlara transferi ile alakalı KOBİ Konseyimizin, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili çalışma grupları ile bir araya gelerek bu konuyu hızlı bir şekilde ilerletmesi yönünde mutabakata vardık. Ayrıca şehrin doğu ve batı bölgelerinde katı atık toplama ve ayrıştırma tesisleri kurulması konusunda da görüşmelerimiz oldu. Bunları da planlayarak çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. KOBİ OSB ile yeni bir sanayi alanı oluşturmayı değil, şehir içindeki plansız alanları modern ve planlı alanlara transfer etmeyi amaçladıklarının altını çizen Başkan Burkay, “Bursa’da 1960’lı yıllarda kurulan ilk OSB’nin ardından hayata geçen ikinci planlı OSB TEKNOSAB oldu. Bu anlamda şehirde sanayinin maalesef plansız geliştiğini görüyoruz. Bugün Türkiye Yüzyılı hedeflerini imar edecek en önemli merkezlerden biri olan Bursa’nın üretim gücünü geliştirmemiz gerekiyor. Yapılacak planlama ile birlikte şehir içindeki sanayinin planlı alanlara taşınması Bursa’nın trafik, hava kirliliği ve çevresel problemlerine de çözüm sunacaktır.” diye konuştu.
8.500’den fazla imalatçı firma kent içinde kaldı
Kalkınmanın yalnızca ekonomik başarıyla sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Burkay, “Bunun yanına mutlaka gelişmişliği koymamız lazım. Bu ancak planlama ile olur. Planlamayı yapamadığınız hiçbir süreci yönetemezsiniz. Bu da ancak bir kentin anayasası olan 1/100 bin ölçekli plan ile yapılabilir” dedi. 2015 yılından bu yana her platformda Bursa’nın mekânsal planlama ihtiyacını dile getirdiğini hatırlatan İbrahim Burkay, “Üstelik Bursa, birinci derece deprem kuşağında yer alan ve tarih boyunca yıkıcı afetlere maruz kalmış bir şehir olarak, her an bu gerçekle yüzleşmeye devam ediyor” dedi. Kent içinde sıkışıp kalan 8 bin 500’den fazla imalatçı firmanın bulunduğuna işaret eden İbrahim Burkay, şöyle devam etti: “Bu tablo, üretim gücümüzle beraber kent sağlığı, yaşam kalitesi ve dirençli şehir vizyonu açısından da risk teşkil ediyor. Kentin anayasası niteliğindeki mekânsal planlama süreci büyük önem taşıyor. Bu plan, yalnızca yolların ya da arsaların değil; üretimin, ticaretin, lojistiğin ve yaşam alanlarının birlikte düşünüldüğü, entegre bir gelecek senaryosu ile birlikte düşünüldüğünde anlam kazanacaktır. Geçmişteki bu hatalardan ders çıkararak, geleceğimizi daha bilinçli ve planlı bir şekilde inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur.”
1/100 binlik Çevre Düzeni Planında yer alıyor
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa’nın ‘Kent Anayasası’nı oluşturacak olan 2050 vizyonlu ‘1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’ çalışmalarını sürdürüyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, çalışmaların yılsonuna kadar tamamlanacağını, 2026 yılında da onaylama aşamasına geçileceğini kaydetti. Planlama kapsamında ele alınan kentsel dönüşüm konusunu sadece konut bazlı değerlendirmediklerini, sanayi tesislerini de deprem tehlikesine karşı hazırlıklı hale getirmeyi hedeflediklerini açıklayan Mustafa Bozbey, “1/100 binlik çevre düzeni planı çerçevesinde lojistik ve depolama alanları, kamyon-tır parkları ve KOBİ OSB konusunda da sanayicilerimizin görüşlerine başvuracağız. Hep birlikte bu kentin artık bir düzene girmesini sağlamamız lazım. Bursa’nın planlı gelişimi açısından bu konuyu önemsiyoruz. İlgili paydaşlarımızla işbirliği içinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Bursa’da 1960’lı yıllardan bu yana yapılaşan bir sanayii olduğunu ve üretim tesislerini de depreme karşı hazırlıklı hale getirmeyi hedeflediklerini belirten Bozbey, “Organize sanayi bölgelerimizle verilerin toplanması konusunda çalışmaya başladık. Japonya Uluslararası İş Birliği Ajansı (JICA) ile bu konuda bir simülasyon yapacağız ve risk durumunu ortaya koyacağız. Sanayi bölgelerinde olası bir depremde tehlikeli olarak nitelendirebileceğimiz tesisler var. Bu sayede tedbiri baştan alma imkanımız olacak.” diye konuştu.
“Marmara’yı yaşanabilir bir bölge haline getirmeliyiz”
Aynı zamanda da Marmara Belediyeler Birliği Başkanı olan Mustafa Bozbey, Türkiye’nin üçte bir nüfusuna sahip olan Marmara Bölgesi’nin yaşanabilir olmasının önemine işaret etti. Bu kapsamda Marmara bölgesinin bütüncül bir yaklaşımla planlanması gerektiğine de işaret eden Bozbey, “Doğaya, çevreye önem veren, çocuklarımızın nefes alabileceği ortamların olduğu, sanayisi kirletmeyen kentleri oluşturmalıyız. Bu şekilde Marmara’yı geleceğe hazırlayabiliriz. Çevre Düzeni Planı ve planlama stratejisi açısından baktığımızda İstanbul’u Bursa’dan, Bursa’yı Tekirdağ’dan, Tekirdağ’ı Bilecik’ten ayrı düşünemeyiz. Tüm kentler ulaşım, ticari ağlarla ve Marmara Denizi ile birbirine bağlıdır. Planlama stratejilerini Marmara’nın bütününü, hatta Marmara’ya komşu kentleri de dahil ederek yapmalıyız. Marmara’yı yaşanabilir bir bölge haline getirmeliyiz.” dedi.
Kümelenme potansiyeli taşıyor
Küçük ve orta ölçekli firmaların 1.000–5.000 metrekare arası kapalı alanlarda yer alacağı KOBİ Organize Sanayi Bölgeleri; lojistik maliyetleri düşüren, istihdamı artıran, kentsel dağınıklığı azaltan ve Bursa'nın sanayi vizyonuna katkı sağlayan önemli bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. KOBİ OSB’ler; plastik, kauçuk, gıda, elektrik-elektronik, yapı elemanları, otomotiv yan sanayi, kimya, mobilya, kaplama teknolojileri, geri dönüşüm, tekstil, metal ve makine gibi birçok sektörde kümelenme potansiyeli ile de dikkat çekiyor.
“Firmalar büyük sıkıntılar yaşıyor”
Bursa ihracatının, ithalatından fazla olduğunu dile getiren MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Alparslan Şenocak, Bursa’da hayata geçirilmesi gereken en önemli projelerden birisinin şehir içinde kalan üretim tesislerinin kurulmasını bekledikleri KOBİ OSB’ye taşınması olduğunu vurguladı. Alparslan Şenocak: “Bursa Ticaret ve Sanayi Odası başta olmak üzere, kentimizdeki iş dünyası kuruluşlarının katılımıyla Valiliğimiz ve Büyükşehir koordinasyonunda hem plansız alanlarda üretim ve ihracat yapmaya çalışan KOBİ’lerin önünü açacak bir proje ortaya koymalı hem de ortaya çıkacak rezerv alanlarda planlı kentleşmenin en güzel örneklerini Bursa’ya kazandırmalıyız. KOBİ’lerimiz ülke ihracatında büyük katkı sağlıyorlar. Firmalarımız gerek üretimden gerekse de lojistik süreçlerden kaynaklı büyük sıkıntılar yaşıyorlar.” dedi.