İREM CEYLİN DEMİRCAN/İZMİR
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi aralık ayı olağan meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir denizciliğinin mevcut durumuna ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Kruvaziyer turizminde İzmir Limanı’nda yaşanan ciddi düşüşten balıkçı barınaklarındaki yoğunluğun yarattığı risklere kadar pek çok başlığa değinen Öztürk, kentin denizcilikte rekabet gücünü yeniden kazanabilmesi için yapısal sorunların açıkça ele alınması gerektiğini vurguladı.
İzmir Limanı’ndaki gemi ve yolcu trafiği ciddi bir gerileme gösterdiğini ve İzmir’in her geçen gün rekabet gücünü kaybettiğini ifade eden Öztürk, “2025 yılının ilk 11 ayında önemli bir düşüş yaşandı. Geçen yıl 61 gemiyle 161 bin yolcu gelirken, bu yıl 45 gemiyle sadece 76 bin yolcu geldi. Neredeyse yarı yarıya bir düşüş söz konusu. Bu konuyla ilgili geçmişte defalarca çözüm önerileri sunuldu. Umarım 2026’da bir iyileşme olur. Aksi halde bu düşüş devam edecek gibi görünüyor. Sevindirici olan ise Kuşadası. 603 gemi ve yaklaşık 1 milyon yolcu ağırladı. İzmir’e mesafe sadece 80-100 kilometre. Demek ki gemiler gelebiliyor. O zaman İzmir’e neden gelmediklerini ciddi şekilde konuşmak gerekiyor. Kuşadası’nda kruvaziyer turizmi halk tarafından benimsenmiş durumda. Esnaf, taksiciler, kafeler, restoranlar herkes bu turizmin kente kazandırdığını biliyor ve sahip çıkıyor. Dünyada artık bazı şehirler kruvaziyer gemi istemiyor. Amsterdam, Venedik, Barcelona bu konuda açık tavır aldı. Fransa ise yeni bir uygulamayla, kruvaziyer gemiyle gelen her yolcudan limanlarda 15 euro 'ayakbastı parası' almaya başladı. Aşırı turizmi engellemek için bunu yapıyorlar. Biz ise gemiler bize gelsin diye çaba gösteriyoruz” dedi.
Balıkçı barınaklarında yaşanan yoğunluğa dikkat çeken Öztürk, “Balıkçı barınaklarındaki sistem sıkıntılı durumda. Türkiye’de balıkçı barınakları Tarım ve Orman Bakanlığı’nın idaresi altında ve balıkçılar için ayrılmış alanlar. Ancak balıkçıların haricinde, günübirlik tekneler ve denizci tekneleri de buralarda barınıyor. Bu barınakları işleten kooperatifler, işletmeyi Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan devralıyor. Maddi kazançları çok yüksek olmadığı için, aslında marinalarda barınması gereken bazı yat sınıfındaki tekneler de balıkçı barınaklarına alınıyor. Marina fiyatlarının çok yüksek olması bunun en önemli gerekçelerinden biri. Ancak güvenlik açısından marinaların tercih edilmesi çok daha doğru” diye konuştu.