Ali ESKALEN/KAHRAMANMARAŞ
Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Temsilcisi Uygar Gündeşli, 6 Şubat depremlerinin ardından yürütülen soruşturma ve davalara ilişkin basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, mevcut yargı süreçlerinde sorumluluğun büyük ölçüde yalnızca yapı inşaatında görev alan teknik elemanlara yüklendiği eleştirildi. Güvenli yapılaşmanın, imar kararlarından mikro-bölgeleme çalışmalarına, ruhsatlandırmadan etkin denetime ve kullanım sürecindeki müdahalelerin önlenmesine kadar uzanan çok aşamalı bir kamu süreci olduğu belirtildi. Bu zincirin sadece bir halkasına odaklanmanın hem gerçeği hem de adaleti çarpıtacağı ifade edildi.
“Yıkılan Binaların %96’sı 2000 Öncesi Yapılar”
İMO Temsilciliği açıklamasına göre, Kahramanmaraş’taki 239 bin 159 binanın sadece %3,2’si depremde yıkıldı. Yıkılan bu binaların ise %96’sının 2000 yılı öncesinde inşa edildiği açıklandı. Bu durumun, yıkımın büyük ölçüde yaşı ve özellikleri itibariyle riskli olduğu bilinen eski yapı stokunda yoğunlaştığının net bir göstergesi olduğu vurgulandı.
“Mühendislik Bilgisi ve Sorumluluk Geriye Yürümez”
Açıklamada, deprem yönetmelikleri ve standartlarının zamanla geliştiğine dikkat çekilerek, “Otuz-kırk yıl önce yürürlükte olan bilgi ve kurallarla, bugünün standartlarını geriye doğru işleterek sorumluluk kurmak bilimsel değildir” denildi. Bir yapının inşa edildiği dönemin mevzuatı ve koşulları içinde değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.
“Malike Teslim Sonrası Teknik Elemanın Yetkisi Kalmaz”
Yapıların malikine teslim edildikten sonra, teknik elemanların o yapı üzerinde tasarruf yetkisinin kalmadığının altı çizildi. Kullanım durumu bilinmeyen ve kontrol edilemeyen bir yapıdan teknik elemanların ömür boyu sorumlu tutulmasının mantık dışı olduğu belirtildi. Riskli yapı tespitinin bireysel beyanlarla değil, kanunla yetkilendirilmiş idari süreçlerle yapılabileceği ifade edildi.
“Bilirkişi Raporlarındaki Sorunlar Adaleti Geciktiriyor”
Yargılamalara yön veren bilirkişi raporlarında ciddi nitelik ve etik sorunlar olduğu iddia edildi. Alan dışı değerlendirmeler, teknik hatalar ve nedensellik kurulmayan raporların adil yargılamanın önündeki en büyük engellerden biri olduğu savunuldu. Bilirkişilik sisteminin uzmanlık, deneyim, etik ve şeffaflık temelinde yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulandı.
“Asıl Neden Sistematik İhlaller Bütünü”
Depremlerdeki yıkımın temel nedenlerinden birinin, yıllardır bilinen sistematik ihlaller olduğu kaydedildi. İmar affı, ruhsatsız kat ilaveleri, taşıyıcı sistemi zayıflatan kaçak müdahaleler ve bilinçsiz kullanım gibi sorunlara işaret edildi.
Çağrı: Bilimsel, Adil ve Geleceği Hedefleyen Bir Süreç
Açıklamanın sonunda, sorumluların yargılanması ve cezalandırılması gerektiği ancak bu sürecin;
- Yetki-sorumluluk ilişkisini,
- Dönemin mevzuatını,
- Bilimsel ve etik bilirkişiliği,
- Gelecekteki güvenli yapılaşmayı hedeflemesi gerektiği belirtildi.
İMO Kahramanmaraş Temsilciliği, gerçek adaletin ancak bilimsel hakikat, hukukun üstünlüğü ve mesleki sorumluluğun doğru tanımı üzerine inşa edilebileceğini vurgulayarak, adil, şeffaf ve bilimsel bir hesap verme sürecinin takipçisi olmaya devam edeceklerini duyurdu.