FİKRİ CİNOKUR/ANTALYA
Emlak rayiç bedellerinin çok yüksek artırılmasının kira ve emlak piyasalarında zincirleme etki yapacağı ve yatırım gücünü zayıflatacağı, yabancı yatırımcı için cazibeyi kaybettireceği belirtildi.
Batı Akdeniz Sanayici ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Cengiz, Türkiye’nin birçok kentinde olduğu gibi Antalya ve Batı Akdeniz bölgesinde de emlak vergisi rayiç bedel artışlarının, iş dünyası, yatırımcılar ve vatandaşları olumsuz etkileyeceğini belirtti. Cengiz, ‘’İş Dünyası emlak rayiç bedel artış yükünü taşıyamaz.’’ dedi.
Vergi yükünün katlanarak arttığını vurgulayan Mustafa Cengiz, şunları kaydetti:
‘’Emlak rayiç bedellerdeki olağanüstü artışlar yalnızca emlak vergisiyle sınırlı kalmadı. Aynı zamanda değerli konut vergisi, tapu harçları, veraset ve intikal vergileri gibi kalemleri de doğrudan etkiledi. Bugün mülk sahiplerinin karşılaşacağı yeni rakamlar, bütçeleri zorlayacak seviyelere ulaşmıştır. Vergi yükünün bu denli hızlı artması, öngörülebilirlik ilkesine aykırıdır. Vergi adaleti, toplumun vergiye olan güveninin temelidir; bu güveni zedeleyecek uygulamalardan kaçınılmalıdır.”
Kira piyasasında zincirleme etki yapacak
Artışların kaçınılmaz olarak kira fiyatlarına da yansıyacağını vurgulayan Cengiz, şöyle devam etti:
‘’Ev sahipleri üzerindeki vergi yükünü kiracılara aktaracaktır. Bu yalnızca konut kiracılarını değil, iş yeri kiracısı olan işletmeleri de olumsuz etkileyecek. Özellikle KOBİ’lerin maliyetleri artacak, rekabet güçleri zayıflayacaktır. Antalya gibi turizm ve hizmet sektörünün lokomotif olduğu bir şehirde bu durum, zincirleme etkiler doğuracaktır.”
Ekonomik ve sosyal yansımalar
Emlak rayiç bedel artışlarının yalnızca ekonomik değil, toplumsal etkileri de olacağına dikkat çeken Mustafa Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Yatırımlar sekteye uğrayabilir, gayrimenkul piyasasında daralma yaşanabilir. Halkın gözünde bu uygulama, “ikinci bir servet vergisi” algısı yaratabilir. Toplumsal adalet tartışmaları derinleşebilir, sosyal huzursuzluklara zemin hazırlanabilir. Antalya’nın yabancı yatırımcı ve turistler için cazibesi azalabilir, bölgenin marka değerine zarar verebilir. Mülk sahiplerinin rayiç bedel artışlarına karşı itiraz süreçleri hızlı, şeffaf ve erişilebilir olmalıdır. Vatandaşın hakkını arayabileceği mekanizmalar sağlıklı çalışmazsa, toplumsal güven kaybolur.”
BAKSİFED’in çözüm önerilerini de anlatan Mustafa Cengiz, ‘’Kademeli Geçiş: Vergi artışları ani ve yüklü değil, makul oranlarla ve kademeli olarak yapılmalı. Çifte Vergilendirme Olmamalı: Aynı mülke hem emlak vergisi hem değerli konut vergisi uygulanması adalet duygusunu zedeler. Sektörel Etki Analizi: Rayiç artışlarının inşaat, turizm ve hizmet sektörlerine yansıması hesaplanmalı. Diyalog ve Ortak Akıl: İş dünyasının temsilcileri ile kamu otoritesi bir araya gelerek çözümler üretilmeli.’’
Vergi yükündeki ani sıçramalar yatırım gücünü zayıflatır
Antalya’nın kalkınması için dengeli vergi politikaları geliştirilmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Cengiz, sözlerini şöyle tamamladı:
‘’Antalya ve Batı Akdeniz bölgesinin Türkiye’nin en dinamik bölgelerinden biridir. Ekonominin sağlıklı işleyişi için mülk sahiplerinin, yatırımcıların ve işletmelerin sürdürülebilir bir mali yük dengesi içinde faaliyet göstermesi şarttır. Vergi yükündeki ani sıçramalar iş dünyasının yatırım gücünü zayıflatır, toplumsal adalet duygusunu aşındırır. Bizler BAKSİFED olarak bu sürecin takipçisi olacağız, çözüm önerilerimizi paylaşmaya devam edeceğiz.”