FİKRİ CİNOKUR/ANTALYA
Rusya - Ukrayna savaşının sonlanmasını bekleyen Türk deri ve konfeksiyoncuları, ABD ve Avrupa’ya yönelirken bu pazarlarda ise çok ciddi altyapı hazırlıyor.
Türkiye deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) tarafından düzenlenen Antalya Leather & Fur Fashion Show Fuarı’nın ikincisi, 8-11 Aralık tarihlerinde 15’inci kez sektör profesyonellerini bir araya getirecek ve dünya deri sektörü Antalya’da buluşturacak, ihracat için yeni kapılarının açılmasını sağlayacak.
Türkiye’nin deri ve kürk konfeksiyonundaki en büyük uluslararası etkinliği olarak kabul edilen fuar, 18 ülkeden bini aşkın profesyonel alıcıyı ağırlamaya hazırlanıyor.
TDKD Başkanı Cengiz Sarıgül, Dünya deri modasını şekillendiren fuar, deri ve kürk moda sektörünün önde gelen yerli üreticilerini dünyanın dört bir yanından gelen satın alıcılarla buluşturacağını söyledi.
Antalya Leather & Fur Fashion Show Fuarı’nın sektör ihracatının yaklaşık yüzde 50’sini oluşturduğunu belirten Sarıgül, 18 farklı ülkeden zincir mağazaların karar vericileri ve büyük satın almacının fuara katılacağını bildirdi.
"Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesini bekliyor"
Sektörün en büyük pazarlarından olan Rusya ve Ukrayna’nın birbirleriyle savaşta olduğunu anımsatan Sarıgül, bu savaşın deri sektörünün geleneksel ihracat pazarlarını daralttığını, bu nedenle Türk deri konfeksiyon sektörünün son iki yıldır ABD ve Avrupa Birliği ülkelerine güçlü bir yönelim gösterdiğini kaydetti.
Türk deri sektörünün yeni pazarlara yöneldiğini ifade eden Cengiz Sarıgül, “Artık tüm firmalar Avrupa ve Amerika için ciddi altyapılar hazırlıyor, yeni koleksiyonlarını bu pazarlara göre tasarlıyor.” dedi.
"İhracatın yarısı fuardan sağlanıyor"
Antalya Leather & Fur Fashion Show Fuarı’nın deri konfeksiyon sektörünün buluşma noktası olduğunu ve Türk deri ve konfeksiyon ihracatının yüzde 50’sinin toplam sektör ihracatının yaklaşık yüzde 50’sinin bu fuardan sağlandığını belirten Sarıgül, şöyle devam etti:
‘Alınan siparişler sadece fuarla sınırlı kalmayıp devamı geliyor. Her fuarda firmaların portföylerine yeni alıcılar ekleniyor. Fuarın sektör için stratejik öneme sahip ve her yıl daha da artıyor. Türkiye’nin küresel belirsizliklerden çıkış yolunu bu organizasyonla buluyor. Fuarı sadece alınan siparişlerle değerlendirmemek gerekiyor. Yapılan ön görüşmeler, devam eden koleksiyon değerlendirmeleri ve sonraki siparişlerle tüm yıla yayılan büyük bir ticari hacim yaratıyor.’’
"Antalya Fuarı dünya modasını belirliyor"
Fuarda 56 kolleksiyoner firmanın yer alacağını ifade eden Sarıgül, ‘’Fuara katılan tüm markalar kendi kolleksiyonunu bizzat üreten, özgün çizgisi olan ve sektör trendlerini belirleyen firmalardan oluşuyor. Hiçbir tasarım kopyala-yapıştır tasarım değil. Dolayısıyla fuar, sadece ürün sergilenen bir platform değil; modanın şekillendiği, renk, form ve materyal trendlerinin belirlendiği bir merkez niteliği taşıyor.’’ diye konuştu.
Fuara gelen alıcıların butik düzeyinde değil, uluslararası zincirlerin satın alma ekipleri ve doğrudan karar vericiler olduğunu vurgulayan Cengiz Sarıgül, şunları kaydetti:
‘’Fuarımız Türk deri sektörünün küresel moda sahnesindeki gücünü pekiştirirken, hem ihracat hem de iç pazarda yeni fırsatların kapısını aralıyor. Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) desteğiyle B2B çalışmaları da gerçekleşecek. Fuara ABD ve AB’den 20 büyük alıcı geliyor.’’
"Türk deri konfeksiyon sektörü stratejik dönüşümde"
Küresel maliyet baskısı ve döviz dalgalanmalarına rağmen sektörün rekabet gücünü korumak için stratejik bir dönüşüm geçirdiğini vurgulayan Sarıgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Türk deri firmaları artık yüksek kaliteli, moda belirleyen, katma değerli kolleksiyonlara odaklandı. Çin, Hindistan veya Pakistan gibi ülkelerle fiyat rekabeti yapamayacağımız ortada. Biz gücümüzü modayı belirleyen tasarımlardan, üstün üretim kalitesinden ve hızımızdan alıyoruz. Dünyada bizim kalitemizde deri giyim üretebilen başka bir ülke yok. Diğer ülkeler, büyük firmaların verdiği modelleri üretiyor. Biz ise bütün modelleri üretiyor ve bütün modayı belirliyoruz. Renk olarak, model olarak, materyal olarak farklı farklı deriler üretebiliyoruz. Deriden öyle ürünler yapıyoruz ki, tekstille yarışacak duruma geldik."
"İç pazarda da deriye ilgi artıyor"
TDKD Başkanı Cengiz Sarıgül, Türkiye iç pazarında da gerçek deriye olan ilginin son yıllarda dikkat çekici biçimde arttığını bildirdi. Sağlık ve kalite kaygılarının etkisiyle tüketicilerin suni deriden uzaklaştığına dikkat çeken Sarıgül, "Dünyanın en iyi derisini üreten bir ülkeyiz. Türk tüketicisinin bunu daha fazla talep etmeye başlaması bizi sevindiriyor. İç pazar artık sektör için ciddi bir büyüme alanı haline geldi ve kendi pazarımızda da bunu değerlendirmeliyiz” diye konuştu.
Bu yılın ocak - ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artışla 108 milyon dolarlık ihracata ulaştıklarını anlatan Sargül, sözlerini şöyle tamamladı:
‘’ 2026 yılı sektör açısından önemli fırsatlar barındırıyor. Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi halinde Türkiye hem geleneksel pazarlara hem de yeni hedef ülkelere aynı anda güçlü şekilde ulaşabilecek. 2026’da Avrupa, Amerika ve Rusya pazarlarının aynı anda açılması durumunda, son birkaç yılda yaşadığımız sıkıntıları tamamen geride bırakacağımıza inanıyoruz.”