Yapay zekâ iş dünyasında yaygın kullanılmaya başladığında yasalarla aldatmak, şeytani bir başarıya ulaşabilir. Ancak YZ henüz hukukla çevrelenmişi olsa da YZ gücüyle aldatmak, helal midir?
Teknolojide ve iş yapma kültüründe yaşanan gelişmeler; müşteriyi “varlık sebebi” ve işini “ibadet” sayan yaklaşımın; sürdürülebilir ve kazandıran bir tutum olduğunu gösteriyor. Neticede, “etik” olmak; ahlaki duyarlılıktan öte, ekonomik mantığı olan bir davranış... Yapay zekâ için de durum değişmiyor.
Müşteriyi yasayla koruduğumuz geçmiş yıllarda, kurnaz işadamları; yasaların ardından dolaşıp, hukuken haklı çıkacak dümenler peşindeydi. Kaybettiler... Seçenekleri artan müşteri, bir başkasını tercih ederek; bu, kanunen haklı fakat etik olarak dökülen firmaları; sildi süpürdü.
YALAN SÖYLEMEK YA DA DOĞRUYU SÖYLEMEMEK
Reklamlarıyla “kafa karıştıran”, kampanyalarıyla müşterisini “aldatan”, yalan söylemese dahi “doğruyu saklayıp” müşterisine tuzak kuran kurnazlar hala var fakat hayatları giderek zorlaşacak gibi görünüyor. Şimdi yapay zekâ ile müşteri edinme ve ona daha fazla satış yapma dönemindeyiz.
Hatırlatmak gerekir ki yasalarla aldatmanın helal olmadığı ortamda yapay zekâ ile aldatmak da aynı etik problemleri doğuracaktır. Müşteriyi “firmamızın parasını cebinde taşıyan insan” diye tanımlayan eski ve etik dışı zihin yapısındakilerin sapır sapır döküleceği bir dönem YZ için de gelişiyor zira...
İKİ SORU İKİ CEVAP / Aldatmaya dair…
YZ tüketiciyi koruyor mu?
Bunu, zannedildiği gibi yeni tüketici yasaları veya yapay zekâ kuralları filan yapmayacak. Bunu, seçeneklerini her an denetleyebilen ve her yerde tercih yapabilme gücüne erişmiş bilişim ürünleriyle güçlü kılınan bizler yapacağız. Belki de yapay zekâyı, bizi yani müşteriyi koruyacak şekilde eğitmeliyiz.
YZ çözümü nerede peki?
Rekabette ve müşterinin önüne, yapay zekâyı da kullanarak daha fazla seçenek koymakta… Mağazaların yakın gelecekte “soyunma kabinine” döneceği ortamda, seçeneğimizin bilgisine ulaşınca, ürünü YZ ile deneyecek ama satın almayı, bize daha uygun seçeneği sunandan yapacağız.
NOT
YASA GEREKLİDİR AMA YETERLİ OLAN KURALA UYAN İNSAN YETİŞTİRMEKTİR
Bundan 10 yıl önce Ordu’da Yasaları kullanarak bizi aldatanlar vardı. Hız sınırı tabelalarını yerleştirme kurnazlığıyla sürücülere pusu kuruyor, soyup soğana çeviriyorlardı. Ancak bu yasal aldatıcı kurnazlar kaybetti. Asıl olan, hakkın helal edilmesi olmalıdır. Asıl olan helalleşmek olmalıdır.
Helalleşmek, mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır. Çünkü her yasal hak, helal değildir ve olamaz. Misal; imar ruhsatı almış bir müteahhit, şehrin ufkuna tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur ama helal değildir. Rahmetli Alev Alatlı’dan bana kalan miras sözlerden biri de bu…
Seçimle gelen siyasetçi düşünün, bu kişinin kısa sürede ve anormal bir şekilde zenginleşmesi, belki yasalara uygun olabilir ama helal midir? Bir işadamı düşünün, vergi ödememek için yasaların boşluklarını kullanır. Sonra da vicdanını rahatlatmak için devlete okul bile yaptırır ama helal midir?