ROMA’da (İtalya) uzun süre gazetecilik yapan Yasemin Taşkın, geçen Eylül ayında gerçekleşen bir yönetici atamasına dikkatimi çekmek üzere mesaj gönderdi:
- Telekom sektöründe İsveç, Türkiye, Ukrayna ve Katar başta olmak üzere 10 ülkede üst düzey yöneticilik yapan Murat Çınar, Avrupa’da yenilenebilir enerjide büyüyen DTEK Renewable International’ın (DRI) CEO’su oldu.
Bunun üzerine meslektaşım Yasemin Taşkın’dan Murat Çınar, CEO’luk görevi üstlendiği DRI Enerji ve hedefleriyle ilgili bilgileri rica ettim, gönderdi:
- Murat Çınar, profesyonel kariyerine Ericsson’da (1999-2010) başladı. Farklı ülkelerde büyük ölçekli ağ dağıtımları ve operasyonlarına liderlik etti.
- Daha sonra Ukrayna’ya Lifecell’in Baş Teknoloji Sorumlusu olarak taşındı (2011-2015). Burada alt yapı yatırımları ve ağ genişletme stratejilerini yönetti.
- 2015 yılında DTEK’in ana şirketi SCM Group’un çatısı altındaki Vega Telecom Group’un CEO’luğu görevini üstlendi (2015-2021). Bu görevi sırasında organizasyonel dönüşüm ve kârlılığın artırılmasını sağladı. Şirketin Vodafone Ukrayna’ya satışına liderlik etti.
- 2021 yılında Korek Telecom’a Dönüşüm Sorumlusu olarak geçti, 2022 yılında CEO olarak görevlendirildi. Şirketin abone sayısı 12 milyon dolayındaydı.
- Çınar, 3 Eylül 2025’te hisselerinin tamamı Rinat Ahmetov’a ait SCM Holdings’e bağlı DTEK Renewable International CEO’luğuna transfer oldu.
- Yenilenebilir enerji odaklı faaliyet gösteren DRI’ın merkezi Amsterdam’da (Hollanda) bulunuyor. Şirket, 2021 yılında kuruldu.
Bilgi notlarındaki şu bölüm dikkatimi çekti:
- SCM Holdings’e bağlı DTEK, Rusya’nın saldırısının ardından sıkıntı yaşanmaya başlayınca Ukrayna’da 20 milyon haneye elektrik sağlayarak kritik rol oynadı.
DRI’ın web sitesine baktım, Denetim Kurulu Başkanı Maxim Timchenko’nun Murat Çınar’ın atamasıyla ilgili şu mesajını gördüm:
- Murat Çınar, DRI’ın güçlendirilmesinde ve Avrupa’nın enerji geçişine aktif katkı sağlayan konumunu pekiştirmede kilit rol oynayacak.
Murat Çınar da şirketin web sayfasından şu mesajı verdi:
- DRI’ın gelişiminin bir sonraki aşamasına, Avrupa’nın yenilenebilir enerji pazarında aktif bir oyuncu olma stratejimizi hayata geçirmeye odaklanacağım. DRI’ın Avrupa ülkelerini karbon arındırma hedeflerine ulaşmalarını desteklemede etkili olacağına inanıyorum.
Daha sonra Yasemin Taşkın’ın gönderdiği notlardan Murat Çınar’ın DRI ve yenilenebilir enerji ile ilgili açıklamalarını inceledim:
- 2021 yılında kurulan DRI, 4 yılda Avrupa pazarında yenilenebilir enerjide güçlü bir konuma ulaştı. Şirketin portföyünde İtalya, Hırvatistan, Polonya ve Romanya’da toplam 1.4 GW rüzgar, güneş ve enerji depolama projeleri bulunuyor.
Çınar, DTEK Renewable International’ın (DRI) 4 yılda ulaştığı düzeyi şöyle irdeledi:
- Bu kadar kısa sürede ulaşılan kapasite, şirketin operasyonel çevikliğini ortaya koyuyor.
Şirketin Romanya’daki faaliyetlerinin üzerinde ayrıca durdu:
- DRI, 3 yıldan kısa sürede Romanya’nın yenilenebilir enerji sektörünü yeniden şekillendirdi. Iasi’de 60 MW’lık RES projesini 10 ayda tamamladı. 113 MW kapasiteli iki GES projesi Gloden I ve II’yi geliştirdi, bunlara üçüncüsünü ekledi.
Romanya’da 2026’da tam kapasiteyle çalışacak bir GES’e işaret etti:
- Vacaresti’deki 126 MW’lik GES, 2026’nın ilk aylarında tam kapasiteyle devreye girecek. Romanya’da enerji depolama sistemleri üzerindeki çalışmalarımız sürüyor.
Çınar, geleceğe ilişkin stratejilerini de paylaştı:
- Stratejimiz, Avrupa pazarında yenilenebilir enerji projeleri geliştirmeye dayanıyor. Türk şirketleri dahil olmak üzere ortaklık ve birlikte yatırıma her zaman açığız.
Yenilenebilir enerjinin küresel rekabette kritik rol oynadığını savundu:
- Enerji, diplomatik ve ticari görüşmelerin merkezine oturuyor. Enerjiye erişim, üretim yöntemleri ve maliyetler yatırım kararlarını etkileyen önemli faktörler arasında yer alıyor.
Çınar, noktayı Türkiye’ye dönük şu mesajla koydu:
- Türkiye pazarı, DTEK Renewable International’ın işbirlikleri için ilginç fırsatlar sunabilir…
Murat Çınar’ın DRI’ın CEO’luğuna atanması, Türk şirketleriyle Avrupa’da ortaklık ve şirketin Türkiye’ye yatırım kapısını açmada etkili olabilecek gibi görünüyor…
‘Avlu’nun kış menüsü 10 bin üretici ve çiftçiye uzanıyor
FOUR Seasons Hotel Sultanahmet Müdürü Serap Akkuş, bir grup yeme-içme yazarını Avlu Restoran’a davet etti, Şef Özgür Üstün’ün hazırladığı kış menüsünü tanıttı.
Four Seasons Hotel Sultanahmet Yiyecek & İçecek Direktör Yardımcısı Yalçın Pekşen, Kıdemli Ticari Direktör Şeyla Şener, Pazarlama ve İletişim Direktörü Nil Ataç’ın Serap Akkuş’a eşlik ettiği tanıtımda Avlu Restoran Kış Menüsünün etki analizi de paylaşıldı.
Özgür Üstün, hazırladığı menüyü anlatırken şu bilgiyi verdi:
- Mutfağımızda yemekleri hazırlarken 7 bölgeden 22 farklı tedarikçi ile çalışıyoruz. Yüzde 98 yerli ürün kullanıyoruz. Menüdeki yemeklere 19 coğrafi işaretli ürün giriyor.
Four Seasons Hotel İstanbul Avlu Restoran’ın kullandığı tedarik platformu Ingredy’den Betül Bildik, hazırladıkları etki analizinden şu verileri paylaştı:
- Özgür Şef, mutfağında kullandığı ürünlerin yüzde 60’ını küçük üreticiler, sosyal girişimler ve kooperatiflerden alıyor. Dolayısıyla alışverişiyle ulaştığı üretici sayısı 10 bini buluyor.
Bildik, Ingredy’nin yaptığı işi de şöyle özetledi:
- Ülkemizde restoranlara ürün ulaştıran bir yeşil tedarik zinciri. Geniş tedarikçi ağımız sosyal girişimleri, kadın liderliğindeki veya kadın ortaklı işletmeler ile yerel üreticileri kapsıyor. Tedarikçi ağımızda 70’i aşkın sosyal girişim bulunuyor.
Buluşmaya Özgür Şefin ürün aldığı Devrek Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nden Selin Mekkioğlu, Orijin Trakya Gıda’dan Selin Çıtak ve Eceköy Biga Kadın Kooperatifi'nden Demet Ayaz da katıldı.
Özgür Şef, tarhanayı Devrek Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nden aldığını belirtip sözü Selin Mekkioğlu’na bıraktı. Mekkioğlu, Devrek’te kadınların 20 Mart 2010'da 8 ortaklı bir iş kurduklarını bildirdi:
- Pazar bulamayınca kooperatif kurmuşlar. Şimdi kooperatife 60 kadın ortak. Kooperatifte 20 kişi çalışıyor. 25 bin nüfuslu Devrek’te başarı hikayesi yazdılar. Ürünlerinin Four Seasons Hotel İstanbul Avlu Restoran’ın mutfağına girmesi başarılarını ortaya koyuyor.
Özgür Şef, kuskusu Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinden aldığını anlatıp, Selin Çıtak’ı yanına çağırdı. Çıtak, gastronomi öğretim görevlisi olduğunu vurgulayıp, Orijin Trakya Gıda’yı anlattı:
- Babam Hayrabolulu. Kanser vakası yaşadıktan sonra memleketine dönmeye karar verdi. Annemle birlikte Orijin Trakya Gıda’yı kurdu. Şu anda 40 yaş üstü 20 kadınla birlikte üretim yapıyorlar. En çok öne çıkan ürünlerimizden biri Hayrabolu Tatlısı oldu.
Ürettikleri kuskusun farkını ortaya koydu:
- Endüstriyel kuskusta genellikle irmik kullanılır. Annem kuskusu ince bulgur, un, süt ve yumurta karışımıyla yapıyor.
Gastronomi Köyü kurma hazırlıklarını paylaştı:
- Hayrabolu’nun Karababa Köyü’nü “Gastronomi Köyü”ne dönüştürmek üzere çalışmalara başladık.
Özgür Şef, servis ettikleri peynirleri Eceköy Biga Kadın Kooperatifi’nden aldıklarını aktarıp, Demet Ayaz’a sözü verdi. Ayaz, ailesinin Rusya’dan Çanakkale’ye göç ettiğine değindi:
- Atalarım yanlarında peynir altı suyu taşımış. Peynir üretimine girmiş. Şimdi Eceköy Biga Kadın Koopeatifi’nde 53 kadın peynir üretimi yapıyor. Peynirlerimizin Four Seasons Hotel Sultanahmet Avlu Restoran’ın menüsüne girmesi bizi çok mutlu etti.
Bir restoranın mutfak alışverişinin 10 bin üreticiyi kucaklayabileceği hiç akla gelir miydi?
Integredy’nin hazırladığı etki analizi, bu çarpıcı veriyi ortaya koymuş oldu…
