KOLEKSİYON Mobilya Yönetim Kurulu Başkanvekilleri Koray Malhan ve Doruk Malhan, 3 yıl önce şirketin 50’nci kuruluş yıldönümüne ulaşıldığında kurucuları Faruk Malhan’la ve yönetim ekibiyle birlikte şu kararı aldı:
- Koleksiyon Mobilya’yı 50’nci yılında halka açmış olalım. Onun dışında bir 50’nci yıl kutlaması yapmayalım. Yalnız, bugünden itibaren ikinci 50 yıla nasıl hazırlanacağımıza odaklanalım.
Bu kararla birlikte 3 yıl önce şu stratejinin ana başlığı şöyle belirlendi:
- Second Fifty (İkinci 50)
“İkinci 50” stratejisi için kollar sıvanırken Faruk Malhan’ın Koleksiyon Mobilya’nın temellerini Ankara’da OSTİM’deki küçük atölyede kurarken benimsediği yaklaşım akıllarından çıkmadı:
- Ben, tasarımın hizmetinde olan bir endüstri kurmak istiyorum. Yani, endüstri ne diyorsa o değil, tasarım ne istiyorsa endüstri ona uymalı.
“İkinci 50”nin ilk adımları fabrikadaki dönüşümle atıldı. Koray Malhan o süreci şöyle özetledi:
- Alman bir grup işi yaptı. Tabiri caizse “fabrikanın içinden geçtiler”. Fabrikayı alaşağı ettiler. Makine parkı, işletim sistemi değişti.
- Fabrikanın çatısı tümüyle güneş panelleriyle kapatıldı. Bütün üretimi temiz enerjiyle yapar hale geldik.
Ardından Hollandalı “Build in Amsterdam” adlı ajansla şu soruya yanıt arandı:
- Koleksiyon markası kendisini nasıl anlatmalı?
Hollandalı ajans soruya şu yanıtı buldu:
- Siz modernist kentin iz düşümüsünüz.
Bu tanım, Koleksiyon Mobilya yönetiminin hoşuna gitti:
- Çok güzel, çünkü kurucumuz Faruk Malhan zaten bunun içinden geliyor.
Hollandalı şirketin temsilcileri bu tanımı onları övmek için dile getirmediklerini belirtti:
- Modernizm, 20. yüzyılı anlatıyor. Biz 21. yüzyıldayız. Dolayısıyla değişmesi lazım.
Hollandalı ajans, şu mottoyu önerdi:
- Active Build Around Life (Yaşamın Etrafında İnşa Edilmiş)
Defne Koz ve Marco Susani’nin Koleksiyon için geliştirdiği “Minipod” adlı “yeni nesil çalışma yuvası” İtalya’da “Compasso d’Oro Uluslararası Tasarım Ödülü”ne layık görüldü. Ödülü Milano’da düzenlenen törende Koleksiyon Tasarım ve Marka Direktörü Koray Malhan ile Tasarımcı Defne Koz birlikte aldı.
Koray Malhan ve Defne Koz’la ödül vesilesiyle Koleksiyon’un İstanbul’daki merkezinde buluştuk. Koray Malhan, Koleksiyon’daki dönüşümü anlattı:
- Hollandalı marka danışmanı, “modernist kentin izdüşümü”nden “Soft City”ye dönüşmek gerektiği konusunda yol gösterdi. “Soft City”yi “esnek” ya da “geçişken” gibi tanımlamak mümkün.
“Soft City”nin Danimarkalı mimarların teorisi olduğunu vurguladı:
- Kopenhag bunu uyguladı, ders kitabı gibi hayata geçirdi ve 10 yıldır dünyanın en iyi kenti seçiliyor. Biz de mobilyada sınırları kaldırıyoruz.
Ardından ekledi:
- Ben şimdiki durumu, “mekan bağımsız” çalışma olarak tanımlıyorum. “Ben her yerde çalışırım” anlayışına dönük adımlar atıyoruz mobilyada.
Koleksiyon Mobilya’nın 5 ana mekana girdiğinin altını çizdi:
- Sektörümüzde en büyük fuarlar iki ana alanda gerçekleşiyor: Ofis mobilyaları ve ev mobilyaları. Biz artık ikisiyle de ilgilenmiyoruz. Çünkü, sadece ikisine odaklanmak bizim açımızdan körlük yaratıyor.
Ofisleri koca masalardan kurtarmaya başladıklarını kaydetti:
- Biz ofisleri bistro rahatlığına çeviriyoruz. Masalar küçülüyor, hareketleniyor. Masalara bağlı olan kablolardan kurtulmak için prizleri ve enerjiyi sabit kanepelere alıyoruz. Masalar ve sandalyeler özgürleşiyor.
Faruk Malhan’ın 53 yıl önce “tasarım için endüstri” yaklaşımıyla kurduğu Koleksiyon Mobilya, ikinci kuşağın yönetiminde “mekan bağımsız”lığa geçiyor…
“Mekan bağımsız” yaklaşımıyla tasarlanan ürünlerin İtalya’dan aldığı ödül, bu dönüşümün başarı yolunda olduğunu gösteriyor…

3-4 yıl önce, ‘Tasarım güzel ama ütopik, böyle çalışılamaz’ denilirdi
KOLEKSİYON Yönetim Kurulu Başkanvekili, Tasarım ve Marka Direktörü Koray Malhan, “mekan bağımsız” yaklaşımıyla tasarlanıp üretilen masa, koltuk ve sandalyelere dikkat çekti:
- 3-4 yıl önce bu ürünleri gösterdiğimizde, “Çok güzel olmuş ama ütopik, böyle çalışılmaz” deniliyordu. 2 senedir 100 projeden 90’ına bu ürünleri verebildik.
Defne Koz ve Marco Susani ile “mekan bağımsız” yaklaşımında tasarımcı ve üretici olarak buluştuklarını belirtti:
- Otel lobisi, hastane bekleme alanı, ofis, çalışma alanı, tasarlayıp ürettiğimiz “bistro modern” birçok alana rahatlıkla uyuyor.
Defne Koz, bir “minder masa” da tasarladıklarını bildirdi, Koray Malhan ekledi:
- O daha seri olarak üretilmedi. Şimdilik fabrikada.
Defne Koz, sürdürdü:
- “Masamı kucağıma alıp üzerinde yazacağım” diye düşünenler için “minder masa” bir seçenek olacak.
Koray Malhan, Fransa’daki Wilmott ve 17. yüzyıl binasına uzandı:
- Jean-Michel Wilmott, Fransa’da 1800’lerden beri sadece 3 mimara verilen “Academician” ödülünü almış bir efsane. 17. yüzyıldan kalma binasını restore edip araştırma merkezi yaptılar. Biz de orayı “soft ürünler”le donattık.
Bir örnek de Dubai’den verdi:
- İngilizler, Dubai’de “kumarın/oyunun” serbest olacağını herkesten 2 yıl önce biliyordu. Dubai Game Authority için kanun çıkmadan bir proje hazırladılar. Biz orayı döşedik. İçeride ofis masası yok. Tamamen koltuk, kanepe yerleştirildi.
Faruk Bey, babam Azmi Koz’un ofisine bakıp, ‘Bir gün beni işe alır mı?’ dermiş
DEFNE Koz’a Koleksiyon Mobilya’nın kuruluşundan beri Faruk Malhan’ın tasarımlarıyla bütünleşip öne çıktığını anımsattım:
- Faruk Malhan gibi güçlü bir tasarımcının markası için tasarım yaparken neler hissettiniz? Zorlandığınız anlar oldu mu?
Faruk Malhan’ın Koleksiyon’un merkezinde buluştuklarında kendisini tebrik edip, bir anısını aktardığını anlattı:
- Ben Ankaralıyım. Annem ve babam güzel sanatlar mezunu, ikisi de iç mimar. Faruk Bey babam Azmi Koz’a hayrandı. Genelde konferanslarda da anlatır bunu. Babamların Ankara’da butik mobilya ürettikleri büro-atölyesi vardı.
- Faruk Bey, beni tebrik ettikten sonra babamla ilgili şöyle dedi: “Azmi Bey’in Ankara’daki dükkan-ofisine gider, cama yüzümü dayar içeri bakardım. ‘Bu adam beni işe alacak mı?’ diye düşünürdüm.
- Faruk Bey, her zaman hepimizin hayran olduğu bir tasarımcı. Benim annem ve babam hiçbir zaman kendi düşüncelerinden, fikirlerinden, zevklerinden ödün vermediler. Küçük kalmayı tercih ettiler. Faruk Bey bunu kitlesel hale getirdi. Çok büyük başarı.
Defne Koz, Koray Malhan’la uyumunu da ortaya koydu:
- Koray’ı şahıs olarak tabi ki tanıyordum. Bizim kafalarımız çok uyuşuyor. Bir fikir ortaya koyduğunuzda endüstrinin sadece anlaması yetmiyor. Aynı düşünceye varmak çok önemli. Koray ile böyle bir uyum yakaladık.
İhracatta bölgeler değişiyor
KOLEKSİYON Yönetim Kurulu Başkanvekili Koray Malhan’a ihracat temposunu sordum, şunları anlattı:
- İhracatta bölgeler değişiyor. Yani, 10 yıl önceki ihracatın yönüyle şu anki yönü çok farklı. Şu anda çok büyük bir yön Ortadoğu, EMEA bölgesine…
Ülkeleri sıraladı:
- Dubai, Abu Dhabi, Suudi Arabistan… Bütün Avrupa orada… Bütün mimarlık firmaları, Fransız, Alman, İngiliz, Amerikalı. Dolayısıyla oralarda yatırımlar yapılıyor. İngiltere’de göremeyeceğiniz müze orada açılıyor.
Şu örneği verdi:
- Norman Foster İngiltere’de bir havalimanı çiziyor. 11 yıl geçiyor. O dönemde dünyada 22 havalimanı daha çiziyor. Yani Avrupa’da bir atıllık var.
